FİNANS

Derviş'ten krizden çıkma formülü

**Eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, Türkiye'nin krizin etkilerini üzerinden atması için herhangi bir engel olmadığını belirterek "İçeride uyum içinde çalışma sergilenirse ve siyasi sorunlar çok fazla büyütülmezse Türkiye'nin büyümemesi için temel bir neden yok" dedi.

**

Kemal Derviş, Türkiye Bankalar Birliği ile Per Jacobsson Vakfı işbirliğinde, Conrad Otel'de 'Fırtınadan Sonra Gelişim: Uzun Vadeli Bakış' başlıklı bir konferans verdi.Kriz öncesinde IMF'nin 2009 yılı için dünya ekonomik büyüme tahmininin yüzde 1.9 olduğunu krizden sonra bu rakamın yüzde -2.3'e düşürüldüğünü ve arada yaklaşık yüzde 4'lük bir farkın oluştuğunu hatırlatan Derviş, dünya çapında hükümetlerin krize karşı aldığı parasal ve mali önlemler olmasa bu farkın çok daha büyük olabileceğini belirtti.

Krizin abartıldığını söyleyenleri eleştiren Derviş "Bunu söyleyenlerin durumu kalp krizi geçirip ağır bir ameliyat geçirip sağlığına kavuşan bir hastanın hiçbir şey olmamış gibi davranmasına benziyor," dedi.Kriz döneminde petrol fiyatlarında yaşanan düşüş ve Çin'de görülen yüksek büyüme gibi birçok sürprizler ile karşılaşıldığını belirten Kemal Derviş bundan sonra da daha fazla sürprize hazırlıklı olmak gerektiğini ifade etti.

Özellikle teknolojik gelişmenin hız kesmemesi ve hızlı bir biçimde yayılmaya devam etmesi nedeni ile krizden çıkışın tahmin edilenden daha hızlı gerçekleşeceğini düşündüğünü aktaran Derviş, çıkış konusunda temel problemin hala zayıf talep olduğunu anlattı. Derviş krize karşı alınan destekleyici önlemlerden erken bir çıkışın da hala geç bir çıkıştan daha büyük bir tehlike olduğunu vurguladı.Krize neden olan küresel dengesizliklerden birinin de bazı ülkelerde biriken yüksek düzeyli döviz rezervleri olduğunu belirten Derviş; özellikle Körfez Ülkeleri ve Çin rezervlerinin gelişmekte olan ülkelere kalkınma için aktarılmasının faydalı olabileceğini; bunun da sözkonusu rezervlerin bir kısmının İMF-Dünya Bankası kaynağı haline getirilmesi ile gerçekleştirilebileceğini ifade etti.*****

TÜRKİYE ŞOKLARA ADAPTE OLMAKTA İYİDİR, BU MİLLİ ÖZEELİĞİMİZ
Derviş, Türkiye'nin kriz karşısındaki durumunu değerlendirirken de "Türkiye, her türlü duruma çok çabuk adapte olur. Şoklara adapte olmakta gayet iyidir. Bu bizim ulusal kültürümüz diyebilirim. Ama hazırlıklı olmak tabi başka bir konu. Türkiye pek çok kriz geçirdi, bunlar bir anlamda faydalı oldu. Finans sektörü sağlam kaldı ki bu da ekonomiye güçlü kıldı," şeklinde konuştu.

Krizden en çok ihracat yapan ülkeler etkilendiği için gelecekte ihracatın değerini yitireceği yönündeki görüşlere katılmadığını belirten Derviş, "Krizden ihracata bağlı olan ülkeler dana çok etkilendi bu doğru. Ama yine de ihracat o kadar güçlü ve büyük bir motor ki büyüme için. Riskli bir tahmin ama yine de ifade edeceğim: Bana göre 2010'dan sonra küresel ticaret yine küresel büyümeden daha hızlı büyüyecek" dedi.

Türkiye'nin ihtiyacı olan şeyin daha güçlü para ve maliye politikaları olduğunu aktaran Derviş, "Umarım iyi zamanlar Türkiye'ye geri döner. Ancak bu iyi zamanlar boyunca genişleyebilmek için daha güçlü bir maliye politikasına sahip olmak çok önemli olacak. Yakın gelecekte çok daha fazla çalışmalıyız" diye konuştu.*****

İŞSİZLİK DEVAM EDERSE, TOPLUMLARIN VE TÜRKİYE'NİN GERÇEK İLERLEMESİ ÇOK ZOR
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kemal Derviş, istihdama vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Reel sektör çok büyük sorun yaşadı ve işsizlik en önemli sorun. Türkiye'de ve dünyada bu işsizliği yenmek için elimizden gelen her şeyi yapmamız lazım. G-20'lerin bunu en ön planda tutmalarında yarar var.

Üretim artabilir ama işsizlik devam ederse, toplumların ve Türkiye'nin gerçek ilerlemesi çok zor. KOBİ'lerin kredinin artması, finans sektörünün istihdamı finanse etmesi, istihdam oluşturan yatırımların desteklenmesi çok önemli. Bankacılık ve reel sektör arasındaki işbirliği ve uyum sadece Türkiye'de değil dünyada çok önemli. Bunu gerçekleştirmemiz lazım."*****

TÜRKİYE İÇİN KRİZDEN ÇIKIŞ FORMÜLÜ
Bir gazetecinin IMF'nin raporunda Türkiye'nin Avrupa'nın en çok büyüyen iki ekonomisinden biri olacağını belirttiğini hatırlatması üzerine Derviş, "Türkiye değil Avrupa'nın, dünyanın en dinamik ekonomilerinden bir tanesi. Dolayısıyla eğer içeride özellikle uyum içinde çalışılabilirse, siyasi sorunlar çok fazla büyütülmezse o zaman Türkiye'nin çok hızlı büyümemesi için aslında hiç bir neden yok" diye konuştu.

Türkiye'nin sözünün dünyada geçtiğini dile getiren Derviş, "Ekonomimiz güçlendikçe, İnşallah sözümüz daha da geçecek" dedi.

ULUSLARARASI ÖRGÜTLERİN DE SADECE ZENGİN ÜLKELERİN DEĞİL BÜTÜN DÜNYANIN ELİNDE OLMASI GEREKİYOR
Küresel krizin sona ermesi için G-20 ve tüm dünyayı oluşturan ülkelerin uyumlu çalışmasının çok önemli olduğunu dile getiren Kemal Derviş, şunları söyledi:

"Piyasayı denetlemek gerekiyor. Piyasa çok önemli ama piyasayı bir kamu kuruluşunun denetlemesi gerekiyor. Piyasa küreselleşti. Şimdi ne yapacaksın? Mutlaka kamu gücünün uluslararası dayanışma içinde çalışması gerekiyor. Yani piyasaya tam güvenemiyorsunuz. O zaman piyasayı kim denetleyecek? Devletler tek başına bunu yerine getiremiyor. Dolayısıyla uluslararası örgütlerin bu işlevi yerine getirmesi gerekiyor. Uluslararası örgütlerin de sadece zengin ülkelerin değil bütün dünyanın elinde olması gerekiyor."Daha önce Dünya Bankası'nda başkan yardımcılığı, 57. Hükümet'te (DSP, MHP, ANAP Koalisyonu) ekonomi bakanlığı ve Dünya Bankası Kalkınma Programı (UNDP) başkanlığı yapan Kemal Derviş, halen merkezi Washington'da bulunan Brookings Enstitüsü'nde başkan yardımcılığı ve Sabancı Üniversitesi'nde Uluslararası Danışma Kurulu üyeliği görevlerini yürütüyor.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler