Şimdiye kadar kur yükseldiğinde anaparanın kur farkı üzerinden alınan ve döviz kredisi kullanan vatandaşın taksitinin ikiye üçe katlanmasına neden olan vergiyi sadece taksit üzerinden alınacak.
Bakanlar Kurulu bugün önemli bir karar alarak döviz kredisiyle otomobil ve tüketici kredisi alanları rahatlattı. Döviz kredisiyle otomobil ve ihtiyaç kredisi alanlar, kur yükseldiğinde anaparanın kur farkı üzerinden Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) ödüyordu. Bu da kredi taksitinin bazen ikiye üçe katlanmasına neden oluyordu. Bakanlar Kurulu aldığı kararla kur artışınının sadece taksit tutarı üzerinden hesaplanmasını kararlaştırdı. Alınan kararla, “Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu uygulamasında, dövize endeksli ve diğer endeksli kredilerde fon kesintileri, taksit tutarı içindeki anaparanın kur farkı veya endeks farkı ile dönem faizinin cari kurdan Yeni Türk Lirası karşılığı veya fark faizin (spread) toplam tutarı üzerinden hesaplanır” denildi. Böylece döviz kredisi kullanlanların her kur yükseldiğinde ana para borcunun arttığı kadar tutar üzerinden vergi ödemesinin önüne geçildi.
OTOMOBİL KREDİSİNİN ÖNÜNÜ AÇAR
Böylece global ekonomik krizin kendisini hissettirdiği bugünlerde YTL cinsi krediler pahalı olduğu için dövize endeksli taşıt ve ihtiyaç kredisi kullanmak isteyenlerin de önü açılmış oldu. Bu krediyi daha önce kullananların mağdur edilmesi de engellendi.
Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’de taşıt ve tüketici kredilerinde toplam 531 milyon YTL’lik döviz kredisi kullanıldı. Yaptığımız hesaplamada doların 1.74 YTL’ye çıktığı ekim ayında bile devletin bu vergi nedeniyle 32 milyon YTL’lik gelir elde etti. Ancak otomobil ve tüketici kredisini dövizle alan bir çok vatandaş zor durumda kaldı.
ŞİMDİYE KADAR UYGULAMA NASILDI?
kur her yükseldiğinde döviz kredisi kullananlar, ekstra vergi (Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu-KKDF) ödüyordu. Merkez Bankası'nın kestiği ve Maliye'ye ödediği KKDF, dövizli kredilerde kurun artması nedeniyle bankanın aynı oranda fazla para alması nedeniyle faiz geliri sayılıyor ve bu gelir üzerinden de yüzde 15 KKDF kesiliyordu.
Örneğin eylül ortasından itibaren yükselmeye başlayan dolar kurunun 1.23 seviyesinden ekimde 1.74 seviyesine çıkması sırasında döviz kredisi kullananların kredisi sadece dövizin artış oranında artmadı. Örneğin (krediyi alan vatandaşın ödeme hesap kesim tarihini doların 1.745 YTL olduğu gün olarak alırsak) dolar 1.23’ken 50 bin dolar otomobil kredisi alıp ilk taksidi ödeyen vatandaş, geri kalan 49 bin 147 dolar üzerinden doların ateşinin yükselmediği eylül ayına göre ekimde yüzde 41 artan dolar nedeniyle kur farkı gideri ödemek zorunda kaldı.
TAKSİT 4 KAT ARTABİLİYORDU
Böylece önceki aya göre Türk Lirası cinsi borcu 25 bin 64 YTL arttığı için bunu banka için faiz sayan Merkez Bankası bu tutarın yüzde 15'i olan 3 bin 759 YTL'yi bankadan kur farkı olarak istedi. Banka da bunu krediyi alan vatandaştan talep etti. Böylece doların 1.23 YTL’den 1.74 YTL’ye çıkması nedeniyle normal taksidi bin 49 YTL olan vatandaş 484 YTL artışla bin 484 YTL ödemek yerinde ana para üzerinden hesaplanan KKDF nedeniyle tam 5 bin 243 YTL ödedi.
HER ZİRVEDE AYNI
Tabii kur düştüğünde para kur farkı gideri olarak geri ödenmiyordu. Diğer yandan müşteri dövize endeksli bireysel kredi borcunu erken kapatmak ya da ara ödeme yapmak istediğinde de kur farkından kaynaklanan KKDF ödemek zorundaydı. Tahsilat tarihindeki kurun kullandırım ve daha önceki taksit tarihlerindeki en yüksek kurdan düşük veya eşit olması durumundaysa kalan toplam anapara için kur farkından kaynaklanan KKDF ödenmiyordu.
İŞTE DÜZELTİLEN TABLO
Taksit 5 kat artıyordu
DOLAR 1.23 YTL’YKEN
Toplam borç 50 bin dolar
İlk taksit 1.049 YTL
Kalan anapara borcu 49 bin 147 dolar
DOLAR 1.74 YTL’YE ÇIKTIĞINDA
Artan borcun YTL karşılığı 25 bin 64 YTL
Ödenmesi gereken normal taksit bin 484 YTL
Kur farkı üzerinden kesilen KKDF 3 bin 759 YTL
Toplam ödenen taksit 5 bin 243 YTL
Aradaki fark 4 bin 194 YTL