Yurtiçi döviz piyasası, yurtdışı gelişmelere bağlı hareket etmeyi sürdürüyor.
Ekonomik yavaşlamaya yönelik gelişmelerin aşağı yönlü hareketleri sınırlı kaldığı ifade ediliyor.
İngiltere Merkez Bankası (BOE) ve Avrupa Merkez Bankası(ECB) tarafından alınan indirim kararlarının ardından yurtdışı piyasalardaki hareketler yakından takip ediliyor.
Bir banka yetkilisi, dün ABD seçimlerinin beklendiği gibi Barack Obama'nın seçilmesi ile sonuçlanması ve ekonomi yönünde yapacağı gelişmeleri açıklamasının piyasaları bir nebze olsun rahatlattığını hatırlatarak, "Seçimlerin başlamasıyla beraber ABD Dow Jones Endeksi, buna tepkisiz kalmayarak artı yönde açılmıştı. Ancak ABD Başkanı değişse ve yeni bir paket açıklansa da, piyasalardaki resesyon beklentileri her şeyin bir anda güllük gülistanlık hale dönüşmesini engelliyor" diye konuştu.
Yetkili, dolar/YTL kurunun 1.5000 seviyesinin altında trade etmiş olmasının, yatırımcılarda 1.5000-1.6000 YTL seviyesindeki psikolojik sınırın artık 1.5000 bölgesinin altına kayıp kaymadığına ilişkin soru işaretlerinin oluşmasına neden olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Ortada içinde bulunduğumuz global krizin ABD Başkanın değişmesi ve birkaç olumlu haberle hemen her şeyin değişemeyeceği gerçeği var.
Yurtiçinde dolar kotasyonları 1.5000 YTL seviyesinin altından yerli yatırımcı ve bankalar tarafından yapılan alımlarla karşılaştı.
Bugün öğleden sonra BOE'nin maksimum 1 puanlık beklenmesine karşın 1.5 puan indirim kararı alması sırasında piyasada bir miktar dalgalanma oluştu. ECB ise 0.5 puanlık indirime gitti. Piyasada kar realizasyonu amaçlı alım-satım işlemleri gerçekleşti. Daha sonra piyasa resesyon gerçeği ile ilgili olumsuz havaya girdi. Dolar 1.5000 üzerinde hareket etmeyi sürdürüyor. Piyasada 1.6000'ları kimsenin telaffuz etmek istemediğini görüyoruz."
BOE faiz oranlarını sürpriz bir şekilde 150 baz puan indirerek, yüzde 4.50'den yüzde 3.00'e çekildi. Piyasalarda da BOE'nin faiz oranlarında 50 baz puan indirime gideceği beklentisi bulunuyordu. BOE'nin bir sonraki toplantısı 3-4 Aralık tarihlerinde yapılacak.
ECB ise, faiz oranlarını beklendiği gibi 50 baz puan indirerek, yüzde 3.75'ten yüzde 3.25'e çekti. Analistler de, ECB Para Politikası Kurulu'nun faiz oranlarını 50 baz puan indireceğini tahmin ediyorlardı.
Banka yetkilisi, avro/dolar paritesinin 1.3000'lardan 1.2728 seviyesine kaydığına değinerek, "Gelişmelere paralel olarak realizasyon amaçlı işlemlerle parite bu seviyelerde seyrediyor. Normalde borçlanma ile ilgili bir problem vardı. Likidite ile ilgili sorun yoktu. Kimse kimseye borç vermek istemiyordu ve sistemde tıkanıklık oluyordu. Bu tıkanıklığı aşmış durumda olduğumuz, gerek verilerden, gerek O/N faizden, gerekse de en önemli kriter olan libor faiz oranının gün geçtikçe daha iyi seviyelere gitmesinden görebiliyoruz. Şu anda çok olumsuz beklentiler yok. Ancak daha kötüsünün gelipgelmeyeceğine ilişkin endişeler ve resesyon beklentisi etkili oluyor" dedi.
Yetkili, "BOE'nin 150 baz puanlık indirim kararının, resesyonun beklentilerden daha mı kötü olduğunu düşündürmesi gibi ters bir etki yaratmasından da korkuyoruz. Türkiye açısından bakıldığında, dolar kotasyonlarının 1.5000-1.6000 arasında trade edeceğini düşünüyoruz. Krizin başladığı ilk günlerdeki gibi hızlı volatilte olmayacağını, çıkış olması halinde ise TCMB'nin satış yönündeki ihalelere kaldığı yerden devam edeceği yönündeki beklentimizi koruyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.