BİZE ULAŞIN
Ankara Ticaret Odası (ATO), döviz kurlarında son dönemde yaşanan oynaklıkların, spekülatörlerin işine yaradığını bildirdi.
ATO’nun araştırması, kurun düşük düzeyde olduğu günlerde dövize, yüksek düzeyde olduğu günlerde de YTL’ye dönen yatırımcıların, son 3,5 ayda YTL bazında yüzde 43’e, euro bazında yüzde 21’e, dolar bazında ise yüzde 19’a yakın kazanç sağladığını ortaya koydu.
ATO’dan yapılan açıklamada son 3.5 aydır yaşanan aşırı oynaklıklara Merkez Bankası’nın müdahale etmemesinin, Türk parasının değerinde yaşanan dalgalanmaların boyutunu büyütürken spekülatörlerin de hem Türk parası hem de döviz bazında “süper” denilebilecek kazançlar elde etmesine yardım ettiği ifade edildi.
KURDAKİ DALGALI SEYİR
16 Ocak 12 Şubat arasında yüzde 6.8 oranında artan dolar kuru, 13–28 Şubat arasında yüzde 37 oranında düştü. Dolar kurunda, 29 Şubat–10 Mart arasında yüzde 5,6 artış, 11–12 Mart günlerinde yüzde 2.3 düşüş, 13–18 Mart arasında yüzde 4 artış, 19 Mart’ta yüzde 3.1 düşüş, 20 Mart–2 Nisan arasında yüzde 7.7 artış, 3–7 Nisan arasında yüzde 3.6 düşüş, 8 Nisan–18 Nisan arasında yüzde 4,1 artış, 21-25 Nisan arasında ise yüzde 3.1 düşüş yaşandı.
Euro kurundaki aşırı oynaklık dolar kurunu da geride bıraktı. Euro kuru 10–23 Ocak arasında yüzde 4.5 arttı, 24 Ocak–6 Şubat arasında yüzde 3.3 geriledi. Euro, 7–12 Şubat arasında yüzde 4 artarken, 13–14 Şubat arasında yüzde 1,8 düştü. 15 Şubat–18 Mart arasında yüzde 146 oranında artan Euro kuru, 19–24 Mart arasında yüzde 4.1 oranında düşüş gösterdi. 25 Mart–2 Nisan arasında yeniden yüzde 8.1 artan Euro kurunda, 3–7 Nisan arasında yüzde 3,4 düşüş, 8–17 Nisan arasında yüzde 5,2 artış ve 18–25 Nisan arasında yüzde 4,4 düşüş kaydedildi.
Bu dönemde Euro kurunun en düşük ve en yüksek olduğu iki nokta arasında yüzde 23.9’luk, dolar kurunda ise yüzde 15.5’lik bir makas oluştu.
DALGADA KAZANANLAR
Döviz alımları kurlardaki düşüş, satımları ise yükseliş günleriyle çakışan yatırımcılar bu dönemde çok yüksek oranlarda kazanç sağladılar. Yılbaşından bu yana olan dönemde Euro kurunun en düşük noktada olduğu 14 Ocak’ta 1 milyon YTL’sini Euro’ya dönüştürüp, Euro kurunun yükseğe çıktığı günlerde YTL’ye geçip repoda beklettikten sonra kurun düşük noktasında yeniden Euro alanların parası 25 Nisan itibariyle 1 milyon 431 milyon YTL’ye kadar yükseldi. 14 Ocak’ta 590,7 bin Euro olan söz konusu para 25 Nisan itibariyle ise 715,2 bin Euro’luk bir büyüklüğe ulaştı. Türkiye gibi az bir döviz alım satımıyla kurların önemli ölçüde değişebildiği bir ülkede kurlardaki bu serbest dalgalanma YTL bazında yüzde 43,1, Euro bazında ise yüzde 21,1 oranında kazanç sağlama fırsatı yarattı.
Dolar kurunun bu dönemde en düşük noktada olduğu 16 Ocak’ta dolara dönüştürülüp, kurun en yükseğe çıktığı günlerde Türk lirasına geçirilen, kur düşük noktaya indiğinde de dolara dönüştürülen 1 milyon YTL, 25 Nisan itibariyle 1 milyon 327 bin YTL’ye kadar çıktı. YTL’de kalınan günlerde paranın yıllık yüzde 15,25 faiz oranıyla repoda da tutulduğu varsayılarak yapılan hesaplamaya göre 16 Ocak’ta 873 bin dolar olan söz konusu para 25 Nisan itibariyle 1 milyon 35 bin dolara kadar yükseldi. Kurun yükseliş ve düşüş anlarını yakalayanlar bu dönemde Türk parası bazında yüzde 32,7’ye, dolar bazında ise yüzde 18,5’e ulaşan oranlarda kazanç sağladılar.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, yıllardır Türk parasının değerlenmesine seyirci kalan Merkez Bankası’nın, yaşanan aşırı oynaklıklara müdahalede bulunmayarak spekülatörlerin “ekmeğine yağ sürdüğünü” ifade etti. Kurlardaki aşırı oynaklıkların döviz piyasasında belirleyici konumda bulunan aktörlerin hem döviz kurları düşerken hem de yükselirken para kazanmalarına olanak sağladığını belirten Aygün, şöyle dedi: “Türkiye ekonomisinde işlerin yolunda gitmediğini biliyoruz. Bu yüzden de YTL’nin değer kaybetmesi kaçınılmaz. Ancak döviz kurları bir ileri iki geri gidip geliyor. Kurlardaki bu aşırı oynaklıkların hiçbir ekonomik nedeni yok. Bu yüzden de Merkez Bankası’nın ekonomiyle ilgili nedenlere dayanmayan aşırı oynaklıklara müdahale etmesi gerekiyordu. Bu yapılmadığı için gelişmiş ülkelerde dört-beş yılda ancak kazanılabilecek parayı Türkiye’de 3–3,5 ayda kazanmak mümkün olabiliyor.”
