Dünya Bankası Grubu kuruluşu IFC, Türkiye’nin önde gelen alüminyum üreticisi ve ihracatçısı kuruluşlarından biri olan Kibar Holding’e bağlı Assan Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye, şirketin modernizasyon ve enerji verimliliği projelerini desteklemek üzere 30 milyon dolar kredi veriyor. IFC kredisi ile Assan Alüminyum’un maliyet ve enerji verimliliği sağlayan teknolojilere yönelik yeni yatırım planları için uzun vadeli finansman desteği sağlanacağı bildirildi.
“IFC’DEN TÜRKİYE’YE 2011’E KADAR 2.5 MİLYAR DOLAR SERMAYE YATIRIMI”
Kredi anlaşmasının imzalanması dolayısıyla İstanbul’da düzenlenen basın toplantısı Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO Ali Kibar ile IFC Güney Avrupa ve Orta Asya Direktörü Shahbaz Mavaddat’ın katılımıyla gerçekleşti. IFC Güney Avrupa ve Orta Asya Direktörü Shahbaz Mavaddat, toplantıda yaptığı konuşmada, Dünya Bankası tarafından ülkelere yönelik hazırlanan program çerçevesinde Türkiye’ye de 2008-2011 yıllarını kapsayan dönemde toplam 2 ile 2.5 milyar dolar arasında sermaye yatırımı planlandığını söyledi. Assan Alüminyum’a açılan krediye ilişkin değerlendirme yaparken de Shahbaz Mavaddat, “Diğer finansman kuruluşlarının olmadığı bir zamanda Türkiye’de olmak bizim için çok önemli. 2001 krizinde de kimse yoktu biz vardık ve şimdi küresel kriz koşullarında da IFC olarak Türkiye’de yatırım yapmaya ve endüstrileri desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Ali Kibar, IFC’nin 1994’ten bu yana beş ayrı projede uzun vadeli sendikasyon kredisi sağlayarak Assan’ın büyümesini desteklediğini ve 2008 yılında Assan Tuzla fabrikasında gerçekleştirilen enerji verimliliği yatırımları için finansman desteği sağladığını söyledi. Kibar’ın verdiği bilgiye göre en son yapılan 30 milyon dolarlık kredi Dilovası’nda bulunan ve Kibar Holding’in 2005 yılında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ihalesinden satın aldığı alüminyum fabrikasının modernizasyonu için kullanılacak.
“ALİ KİBAR: OLUMLU BİR MESAJ VERMEK İSTEDİK”
Ali Kibar da konuşmasında, IFC ile çalışmaktan mutlu olduklarını ve bu sürede IFC ile çalışmanın şirketin vizyonuna ciddi bir katkı yaptığını belirterek, “IFC’den çok şey öğrendik. Teknik destek birimlerinden de alabildiğine yararlandık. Bu kredinin rakamsal büyüklüğü ya da alınmış olmasından çok küresel krizin yarattığı olumsuz atmosferde Türkiye’de iş dünyası için, reel sektör için olumlu bir haber olsun istedik. Yoksa bu kredi anlaşması da sessiz sedasız imzalanabilirdi” dedi. Eski adı NASAŞ olan tesisi TMSF’den satın aldıklarını ve satın alma bedeli dahil bu sürede yaptıkları yatırımın 220 milyon dolara ulaştığını ifade eden Kibar, “Bu modernizasyon yatırım ile tüm makine ve ekipmanı günün ekonomik şartlarına uygun hale getireceğiz. Bu dönüşümü Ekim ve Kasım aylarında tamamlamayı planlanıyor” diye konuştu.
“YENİ YATIRIMLARLA KRİZ SONRASINA HAZIRLANIYORUZ”
IFC’den alınan uzun vadeli kredinin iki gruptan oluştuğunu, bir bölümün üç yılı ödemesiz, diğer bölümün de beş yılı ödemesiz olduğunu aktaran Ali Kibar, “Şimdi 30 milyon dolarlık yeni bir kredi üzerinde daha çalışıyoruz. Bu kredi de sonuçlanınca aldığımız toplam kredi 60 milyon dolara ulaşacak. Yeni yatırımlarımız sonunda Assan’ın toplam alüminyum levha ve folyo üretiminin yüzde 40’ı iç piyasa, yüzde 60’ı ihracata yönelik olacak. Yeni yatırımlar sayesinde Assan’ın uluslararası alandaki rekabet gücünü artırmanın yanı sıra, şimdiye kadar ithal edilen bir takım ürünleri Türkiye’de yapmaya başlayacağız ve bir anlamda ithal ikamesi yaparak yerli üretimi gerçekleştireceğiz. Ayrıca şimdiye kadar endüstrilerin ihtiyaç duyduğu ve Türkiye’de üretimi yapılmayan ürünleri de üretebilir hale geleceğiz. Tüm bu yatırımlarla bir anlamda kriz sonrasına hazırlanıyoruz” dedi.
TOPLAM ÜRETİM 240 BİN TONA ULAŞACAK
Fabrikada yapılacak yeni yatırımlar sonucunda gelişmiş sürekli döküm teknolojilerinin kullanılması ve enerji verimliliğinin daha da yüksek seviyelere ulaşmasının hedeflendiğini kaydeden Ali Kibar, “Mevcut teknolojilerin yenilenmesi ile bir ton alüminyum başına yüzde 70’e varan enerji tasarrufu sağlanması öngörülüyor. Assan’ın 2006 yılından bu yana yaptığı yatırımlarla yüzde 50 oranında düşürülen karbon emisyonu, yeni yatırımla birlikte ilaveten yüzde 12 oranında azalacak. Yeni yapılacak yatırımlarla birlikte Assan’ın yıllık konsolide alüminyum levha ve folyo üretim kapasitesi 2011 yılında 230 bin tona, 2012 yılında 245 bin tona ulaşacak ve Assan’ın ulusal ve uluslararası müşterilerine daha geniş bir ürün yelpazesi sunmasına olanak sağlayacak” dedi.
IFC’ NİN TÜRKİYE PORTFÖYÜ 2.2 MİLYAR DOLAR
Enerji verimliliğinin iklim değişikliği çerçevesinde bakıldığında küresel olarak, ülkelerin enerjide dışarıya bağımlılığın azaltılması açısından değerlendirildiğinde ulusal çapta önemli bir konu olduğunu belirten IFC Güney Avrupa ve Orta Asya Direktörü Shahbaz Mavaddat da konuşmasında, “Assan’ın modern teknoloji ve enerji verimliliği konularında yaptığı yatırımlar şirketin çevreye duyarlılığı ve sürdürülebilir gelişme konusundaki kararlılığını ortaya koymaktadır. IFC, özellikle sermaye akışının azaldığı ve zorlu ekonomik şartların süregeldiği bir dönemde Assan’ı desteklemekten memnuniyet duymaktadır” dedi. IFC’nin dünya çapında 2008 yılında 16.2 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirdiğini söyleyen Shahbaz Mavaddat, Türkiye’deki mevcut kredi portföy büyüklüğünün de 1.8 milyar dolar olduğunu, bu rakama Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımlarına sağlanan 400 milyon dolarlık finansman da dahil edildiğinde toplam rakamın 2.2 milyar dolara ulaştığını söyledi.
“MÜŞTERİLERİMİZE YAĞMURLU GÜNDE ŞEMSİYE TUTARIZ”
Kuruluşlara yağmurlu günde şemsiye açmaktan mutlu olacaklarını belirten Shahbaz Mavaddat,kredi ve sermaye iştiraki şeklinde yaptıkları yatırımlarla Türkiye’de altyapı projelerinin ve çevreci yatırımların yanı sıra ve reel sektör şirketlerinin rekabet gücün arttırmaya yönelik yatırımlarını da finanse ettiklerini belirtti. Türkiye’deki portföy hakkında da Shahbaz Mavaddat, IFC’nin Türkiye’deki portföyünün yüzde 50’sinin mikro krediler de dahil finans kuruluşlarına kullandırılan kredilerin oluşturduğunu, portföy içinde yüzde 20’lik bölümün yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırımların yer aldığını, geri kalan yüzde 30’lık bölümün de reel sektör kuruluşlarına kullandırıldığını söyledi.
“BİZDE BATIK KREDİ OLMAZ, TAHSİL İÇİN 50 YIL DA OLSA BEKLERİZ”
Mavaddat, IFC olarak uluslararası ticari bankalar tarafından düzenlenen sendikasyon kredileri içinde de yer aldıklarını ve sendikasyonlar yoluyla verdikleri kredi tutarının doğrudan açtıkları kredi ve sermaye yatırım rakamına yakın olduğunu ifade etti. Shahbaz Mavaddat, IFC’nin Türkiye’deki 1.8 milyar dolarlık yatırımının yüzde 20’sinin şirketlere doğrudan ortaklık şeklinde yapılan sermaye yatırımı olduğunu belirterek, “Doğru yolda gördüğümüz ve ortak vizyonu paylaştığımız şirketlere sermaye ortaklığımız sürecek” dedi.
Shahbaz Mavaddat basın mensuplarının sorularını yanıtlarken de” Ticari bankalar gibi IFC’nin de Türkiye’de geri dönmeyen kredileri oluyor mu” şeklindeki soruya, “Ticari banka kredilerinde olduğu gibi doğal olarak bizde de bu tür sorunlar olabiliyor. Ancak ticari bankalarla kıyaslandığında bizim Türkiye’de geri dönmeyen kredi oranı çok çok düşük düzeyde. Ayrıca şunu da vurgulamalıyım ki bizim krediler zaten uzun vadeli ve 15 yıla kadar gidiyor. Dolayısıyla bizim kredilerin dönüşünü beklemekte zaman sorunumuz yok. Kanunlar çerçevesinde bu sorunlu kredilerin tahsilini sonuçta mutlaka yaparız. Gerekirse 50 yıl da olsa bekler, açtığımız kredileri son kuruşuna kadar tahsil ederiz” karşılığını verdi. (ANKA)