İsveçli akademisyen Prof. Dr. Hans Rosling, ekonomilerin gelişiminin arkasındaki gerçek sırrın, az çocuk sahibi ailelerin büyüttüğü iyi yetişmiş çocukların işgücüne yaptığı katkı olduğunu savundu.
Aynı zamanda küresel çapta en çok öne çıkan eğilimleri istatistikî bilgilerle gösteren Gapminder adlı sitenin direktörü olan Rosling, "Dünyanın idaresinde evli çiftlerin yatak odaları önemli rol oynuyor. İki çocuk sahibi olmayı düşünen genç çiftler, çocukları için iyi şartlar sağlamanın peşinden koşuyor. Gelişmekte olan ülke ekonomisi de işte bu noktadan doğmaya başlıyor" dedi.
Rosling, gelişmekte olan ülkelerde çocukların hayatta kalma oranının sert şekilde yükselmesinin, ailelerin fazla çocuk sahibi olmalarının önüne geçtiğinin altını çizdi.
İsveçli akademisyen, "Çocuklardaki ölüm oranı yüzde 10'un altında düşmediği sürece, az çocuklu ailelerin sayısı artmıyor. Ancak, küçük ailelerde hem çocukların bakımı hem de iyi eğitim almaları daha iyi şekilde sağlanıyor... Alınan bu eğitimle, ekonomiyi büyütecek gelişmiş işgücüne de sahip olunuyor" dedi.
Rosling, küçük ailelere yönelmenin ardından gelişmekte olan ülkelerle, gelişmiş olan ülkeler arasındaki farkın da giderek azaldığına vurgu yaptı ve sözlerine şöyle devam etti:
"İran'da, kadın başına düşen çocuk sayısı İsveç'in altında bulunuyor. İran'da, Vietnam'da ve Brezilya'da iki çocuklu aileler bulunuyor, işte gelişmekte olan ekonomilerin temelinde bu yatıyor."
Rosling, diğer taraftan çocukların hayatta kalma oranını yükseltmek için eğitim ve sağlığa yatırım yapılmasının, dünya nüfusunu dengeye oturtacağı için çevreye de büyük katkı sağlayacağını belirtti.