FİNANS

"Enflasyon hala yüksek"

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince,Türkiye'de hala bazı düzenleme ve uygulamaların finansal sektöre yatırımı ve sektörün büyümesini desteklemediğini, tersine sınırlandırdığını kaydetti.

TBB'nin 50. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisi ve bankacılık sistemindeki değişiklikleri anlatan Özince, dünya ekonomisindeki iyileşmenin yeni fırsatlar yarattığı kadar riskleri büyüttüğü ve daha bulaşıcı hale getirdiğini söyledi.

Türkiye'deki temel makro göstergelere işaret eden Özince, yurt içi tasarruf eğiliminin düşmeye devam ettiğini, bu oranın yüzde 17'nin altına inerek 1980'li yılların düzeyine gerilediğini, buradaki düşüş ve tasarruf açığının büyümesinin dikkat edilmesi gereken önemli bir konu olduğunu belirtti.

Hassasiyet gösterilmesi gereken diğer bir konunun da enflasyon olduğuna işaret eden Özince, "Geçmişe göre enflasyonun düşürülmesi konusunda önemli bir mesafe alınmasına rağmen, Türkiye'de enflasyon hala yüksektir ve fiyat istikrarının sağlanmasında daha fazla gayret gösterilmelidir" diye konuştu.

Konuşmasında bankacılık sisteminde 2006 yılı rakamlarına da değinen Özince, toplam aktiflerin geçen yıl 2005'e göre yüzde 22 oranında büyüyerek 486 milyar YTL'ye ulaştığını, toplam aktiflerin GSMH'ye oranının yüzde 82'den 85'e yükseldiğini anımsattı.

"İSTİHDAMDA DAHA ONARILMASI GEREKEN YARAMIZ VAR"

Sektörde mevduatın kredilere dönüşme oranının yüzde 72'ye çıktığını aktaran Özince, geçen yıl sonu itibarıyla toplam aktifler içinde kamusal sermayeli mevduat bankalarının payının yüzde 30, özel sermayeli mevduat bankalarının payının yüzde 55, yabancı sermayeli mevduat bankalarının payının yüzde 12 olduğunu belirtti.

Kalkınma ve yatırım bankalarının payının ise yüzde 3 seviyesinde gerçekleştiğini anlatan Özince, bankacılık sisteminde 2006 yılı sonu itibarıyla halka açıklık oranının yüzde 18 olduğunu anımsattı. Özince, sektörde karlılığın arttığını ve risk yönetimi kavramının iyice yerleştiğini vurguladı.

Mart 2007 itibarıyla çalışanların sayısının 145 bine, şube sayısının da 6 bin 974'e ulaştığını belirten Özince, "Geçmişe nazaran sektörde istihdamda daha onarılması gereken ciddi yaramız var" dedi.

Bankacılıkta mevduatın vade yapısında istenilen seviyede iyileşme olmadığına dikkat çeken Özince, vadenin hala 3 ay ile sınırlı olduğunu söyledi.

"YERLEŞİK KURULUŞLAR ALEYHİNE HAKSIZ REKABET"

Ersin Özince, finansal sektörün büyümesinde önemli bir faktörün özel girişimcilerin bu sektörde faaliyet gösteren kurumlara yatırım yapmasını ve öz kaynaklarını büyütmesini özendirmek olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Oysa ülkemizde hala bazı düzenleme ve uygulamalar var ki finansal sektöre yatırımı ve sektörün büyümesini maalesef desteklememektedir, tersine sınırlandırmaktadır. Süreci olumsuz etkileyen faktörlerin başında finansal işlemler ve kaynaklar üzerindeki yükler, piyasa ekonomisinin işleyişine ve bankaların risk yönetiminin etkinlikle yapılmasını destekleyen ürünlerin eksikliği ve kuralların belirsiz olması, yurt dışındaki kuruluşlar karşısında Türkiye'de yerleşik kuruluşlar aleyhine haksız rekabete neden olan düzenlemeler, banka dışı kesimlere ilişkin reform sürecinin çok yavaş işlemesi, kayıt dışı faaliyet hacminin büyük olması gelmektedir."

Bu olumsuzlukların finansal kaynakların büyümesini sınırladığını, riskin yönetimini zorlaştırdığını kaydeden Özince, kaynakların önemli bölümünün finansal sektör dışında bulunduğunun tahmin edildiğini, Türkiye'deki bankaların yurt dışındaki bankalar karşısında rekabet gücünün zayıfladığını söyledi.

"BANKACILIK MESLEĞİ İLE BAĞDAŞMAYAN YAKLAŞIMLARDAN KAÇINILMALI"-

Finansal aracılık işlemlerindeki yüklerin hala önemini koruduğuna dikkat çeken Özince, Bankacılık Kanununun, değişen koşullar ve daha güçlü hale gelen rekabet dikkate alınarak normalleşmesini, özel sektörün risklerinin daha iyi yönetilmesini desteklemek amacıyla İcra ve İflas Yasasının gözden geçirilmesini talep ettiklerini aktardı.

Özince, düzenlemelerde yapılan değişiklikler ile piyasa mekanizmasının daha iyi işlemesinin sağlanması, rekabetin iyileştirilmesi, uluslararası kurumlar karşısında Türkiye'deki kurumların aleyhine olan haksız rekabetin önlenmesi, uluslararası iyi örneklere uyum gösterilmesi, hukukun ve ekonominin temel prensiplerine uygun, uygulanabilir olması, riskin daha iyi yönetilmesinin sağlanmasını talep ettiklerini belirtti.

Özince, rekabeti bozan ve bankacılık mesleği ile bağdaşmayan yaklaşımlardan kaçınılması, bunların karşısında durulması gerektiğini vurguladı.

Bankalar Birliğinin çalışma konularını da anlatan Özince, 2008 yılında 50. yılını dolduracak olan birliğin kurumsal kimliğinin yenilenmesi konusunda çalışmalar yapıldığını da sözlerine ekledi.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler