FİNANS

Faiz artırımı bekleniyor

Piyasa analistlerinin yüzde 96.15'i Merkez Bankası'nın 7 Haziran tarihinde düzenleyeceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz artırım kararı alınmasını beklediklerini bildirdi.

20 Haziran tarihinde toplanması beklenen Merkez Bankası PPK,oldukça yüksek gelen enflasyon rakamlarının ardından 7 Haziran'da olağanüstü toplanma kararı aldı.

Foreks'in düzenlediği anket sonucunda, analistlerin yüzde 50'si 50 baz puanlık, yüzde 23.1'i 100 baz puanlık, yüzde 15.4'ü 75 baz puanlık, yüzde 7.7'si ise 25 baz puanlık artırım kararı alınmasını beklerken, yüzde 3.8'i ise herhangi bir artırıma gidilmeyeceğini tahmin ediyor.

Oyak Yatırım'dan Mehmet Besimoğlu, Merkez Bankası'nın faizleriyüzde 0.75 arttırımla, yüzde 14 seviyesine yükseltmesini beklediklerini vurguladı ve "Yıllık TÜFE, Kasım 2005'ten beri yükselişte. Bu arada 2 kez 25 baz puanlık indirimler yapıldı. Bunların geri alınıp artırımı için yüzde 0.75 seviyesi ilk planda makul görünüyor" dedi.

Garanti Yatırım Araştırma Bölümü'nden Serdar Pazi da, PPK'da iç talebi dizginlemek ve piyasalara sinyal vermek açısından 75 baz puan artırım yapılmasını beklediklerini söyledi.

Raymond James Yatırım Menkul Değerler'den Şef Ekonomist Özgür Altuğ, en az 50 baz puanlık artırım olmasını beklediklerinidile getirdi ve "Normalde Merkez Bankası'nın 0 ile 350 baz puan arasında bir faiz artırımı yapma şansı mevcut, çünkü Merkez Bankası'nın mevcut faizi piyasa faizlerinin yaklaşık 350 baz puan gerisinde kalmış gözüküyor. Fakat TCMB'nin ilk etapta çok agresif bir faiz artırımı yapmasnın ekonomik büyümeyi de dikkate alarak çok da mümkün olmayabilir. Fakat sadece 25 baz puanlık bir faiz artırımı da piyasalarda "politik bir karar" olarak değerlendirileceği için TCMB'nin tercih edebilecegi bir oran olmayacaktır. Dolayısıyla faiz artırımının miktarının yanında asıl onemli olan verilecek mesajdir. Bu mesajin yani politika tepkisinin ilk etapta doviz ve borsa uzerinde olumlu etki yapabilecegini, fakat bono piyasasındaki algılamaları değiştirmesi icin zamana ihtiyaç olacağını düşünüyoruz" diyerek görüşlerini aktardı.

TEB'den Selim Gülkan, Merkez Bankası'nın enflasyonu kontroletmek için yarım baz puanlık faiz artırımına gideceği tahmininde bulundu. TEB Araştırma Bölümü Yönetmeni Banu Kıvcı Tokalı da, 50 baz puanlık bir artış beklediklerinin altını çizerek, şu şekilde konuşut: "Enflasyonun orta vadeli dinamiklerinde ve de dolayısıyla enflasyon beklentilerinde gözlenen kötüleşme faiz artırım beklentisinin arkasındaki temel neden. Bundan sonraki dönemde Merkez Bankası'nın enflasyon bekleyişlerini başarılı bir şekilde yönetmesi oldukça kritik bir konumda. Mayıs enflasyonunda da açık bir şekilde gözlendiği üzere kurdan enflasyona geçiş etkisinin hala oldukça önemli bir düzeyde olması, bekleyişlerin iyi idare edilememesi durumunda kur ve enflasyonunun birbirini besleyen bir surece girmesi kaçınılmaz olur. Merkez Bankası'nın kredibilitesini ve piyasa guvenini tekrar kazanması için de PPK'da alınacak faiz ve kur politikasi kararları enflasyon hedeflemesi konusundaki kararlılığını göstermesi açısından ilk adım olacaktır."

Anadolu Yatırım Türev Piyasalar Müdürü Ersan Ursavaş,25 Baz puanlık bir artışın daha uygun olacağı görüşünü savunduve henüz iki ay önce faiz indirmiş olan PPK'nın piyasalara kuvvetli bir mesaj vermek amacı ile olağanüstü toplandığını dile getirdi ve "Benzer bir durumu "market-friendly" başkan Alan Greenspan döneminde FED de gerçekleştirmişti. 2000 yılının Nisan ayında faiz artırmış, Kasım'da enflasyonist risklerin yüksekliğine dikkat çekmiş, ve 2001 yılının ilk iş gününde, takvimlenmiş bir toplantı olmamasına rağmen olağanüstü toplanarak faiz indirmişti" diyerek sözlerini sürdürdü.

Ursavaş, para politikasındaki bir değişimin iç talebe etkilerinin tam olarak yansımasının 2-4 çeyrek aralığında bir zaman diliminde olduğunu, bu açıdan 20 Haziran tarihindetakvimlenmiş bir toplantı varken iki hafta öncesinde olağanüstü toplanmanın teorik katkısının bulunmadığını, ancak pratikte bu durumun Merkez Bankası'nın piyasa aktörlerine güçlü bir mesaj vermesi anlamına geldiğini bildirdi ve "Bu tür bir mesaj kaygısı ile yapılacak bir artırım, daha yüksek olur ise, bu sefer piyasa aktörlerinin "ekonomide bizim düşündüğümüzden daha kötü, daha sıkı para politikası gerektiren bir durum mu var?" kaygısını yaratabilir. Bu açıdan 25 baz puanlık artırım bence yeterlidir. 50 baz puan sürpriz olmaz, ancak bana göre olası sıkılaştırmaları zamana yaymak özellikle beklenti yönetimi açısından daha uygundur" diye konuştu.

Tekstilbank'tan Murat Uysal, Merkez Bankası'nın piyasanın baskısı altında kalarak ve son 2 ayda gelen enflasyon verilerinin yıl sonu enflasyon hedefini ciddi tehdit altına sokması nedeniyle 7 Haziran'daki veya 20 Haziran'daki PPK toplantısında 0,25-0,50 puan arası bir faiz arttırımına gidecek gibi göründüğünü belirterek, "Ancak bana göre faiz artışının konuşulması için erken ve olası bir faiz artışının bekleyişleri daha da olumsuza çevirme olasılığı yüksek gözüküyor" şeklinde konuştu.

TSKB'den Aslı Savranoğlu, 7 Haziran'da 100 baz puanlık faiz artırımı gelmesini beklediklerinin altını çizdi.

Savranoğlu, asıl düşüncelerinin faiz artırımı ve boyuta karar vermek için Merkez Bankası'nın birkaç ay daha gelecek verileri görmesi gerektiği şeklinde olduğunu, hatta mevcut faiz ve kur seviyelerinin önümüzdeki dönemde tüketimi kısma yoluyla enflasyon üzerinde gerekli etkinin büyük kısmını göstereceğini düşündüklerini, ancak iki ay üstüste yüksek gelen enflasyona Merkez Bankası'nın tepkisiz kalmasının beklentileri yönlendirememe sorunuyla karşı karşıya bırakması riski ve Başkan Durmuş Yılmaz'ın son basın görüşmeleri de eklendiğinde, faiz artırımının gündeme geldiğini ifade etti.

Aslı Savranoğlu, bu durumda, 100 baz gibi yüksek bir artışı tek seferde yapacağını ve ardından bir süre bu etkinin sonuçlarını görmek için bekleyeceğini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.

Ekinciler Yatırım Menkul Değerler'den Emre Yiğit, her ne kadar, Merkez Bankası'nın borçlanma faizlerini en azından ihtimalle, Haziran sonu itibariyle enflasyon yüzde 11 seviyelerine yükselmiş olacaktır ve önlem alınması gerekmektedir" diye konuştu ve borçlanma faizinin yüzde 13.25'ten yüzde 14.00'e, borç verme faizinin ise yüzde16.25'ten yüzde 18.00 seviyesine yükseltileceği görüşünü savundu.

Merkez Bankası 10 Ocak'ta ilk kez toplanan Para Politikası Kurulu'nda sürpriz bir kararla faizlerde 1 puanlık indirime gittiğini 11 Ocak tarihinde açıklamıştı.

Şubat, Nisan ve Mayıs aylarındaki PPK toplantılarında yarım puanlık indirim kararı alan Merkez Bankası, Mart ayında 1 puandüşürmüştü.

Haziran ayı faiz toplantısında çeyrek puanlık indirime gidenMerkez Bankası, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleştirilen PPK kurulu toplantılarında ise faiz indirim kararı almamış, Ekim,Kasım ve Aralık aylarında 25 baz puanlık indirime gitmişti.

Merkez Bankası, 2006 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında düzenlediği toplantılarda faizleri değiştirmezken, Nisan ayında çeyrek puanlık indirim kararı aldıktan sonra, Mayıs ayında herhangi bir faiz kararı almadı.

Merkez Bankası, 2006 yılında 20 Haziran, 20 Temmuz, 24 Ağustos, 26 Eylül, 19 Ekim, 23 Kasım ve 21 Aralık tarihlerinde toplanmayı öngörüyor.

Foreks Haber

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler