Bono piyasasının sakin bir seyir izleyerek, ABD Merkez Bankası (FED) Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınacak faiz kararını bekliyor.
Ata Yatırım Fon Yöneticisi Cem Tözge, güne yüzde 21.76 bileşik seviyesinden başlayan gösterge faizin özellikle öğleden sonra gelen satışlarla yüzde 22.06 bölgesine yükseldikten sonra saat 15:20 itibariyle yüzde 22.00 civaranda işlem gördüğünü söyledi.
Cem Tözge, yurtdışı piyasalardaki satış baskısının olumsuz etkisinin yurtiçine yansıması ve gelecek ayki önemli hazine itfaları öncesinde gösterge kağıtta olumsuz seyrin devam etmesinin beklenebileceğini belirterek, "Öte yandan Hazine'nin Temmuz ayında yeni gösterge kağıt ihraç edeceğinden dolayı, şu anda en aktif kağıt durumundaki 13.01.2008 kağıdına ilginin düşük kalacağı öngörülebilir" diye konuştu.
Günün geri kalanında yurtdışı piyasalara paralel bir seyirizlenmesini beklediklerini ifade eden yetkili, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Yüzde 22.00 bileşik desteğine sarkma oldu. Kapanışlar hareketin yönü açısından önemli olacaktır. İlk aşamada yüzde 22.00 destek seviyesinin üzerindeki kapanış bozulmanın devam edeceğine işaret edebilir. Bu seviyenin ardından diğer destekler yüzde 22.20 ve yüzde 22.40 olarak görünüyor. Yurtdışı piyasalarda iyileşme yaşanması durumunda ise, yüzde 22.00 bölgesinin altında yüzde 21.80 seviyesine kadar geri çekilme söz konusu olabilir."
Tözge, gün içinde İran ile İsrail'e ilişkin çıkan söylentilerin piyasalar üzerinde etkili olduğuna işaret ederek, "S&P'nin Türkile ile ilgili yaptığı olumsuz açıklamaların bozulmanın devam etmesine yol açtığı gözleniyor" diye konuştu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, dış dengesizliklerdeki gelişmenin Türkiye'nin negatif görünümünün güçlendirdiğini bildirdi.
Türkiye'nin dış finansmanı için görünümünde kötüleşmeninin Türkiye'nin kredi notunu görünümünün 2008 Nisan ayında 'durağan'dan 'negatif'e düşürmesinin temel nedeni olduğunu hatırlatan S&P, Türkiye'nin dış dengelerindeki gelişmelerin kredi notunun negatif görünümünün güçlendirdiğini vurguladı.
2007 yılı ortkasından bu yana, Türkiye'nin büyük cari işlemler açığını finanse eden yabancı yatırımcıların kapsamında sert bir düşüş yaşandığını ifade eden S&P analisti Ben Faulks, bununla beraber hisse senedi piyasalarına sermaye girişinin güçlü kalmaya devam ettiğini ve doğrudan yabancı yatırımlarında girişinde 2007 yılı başından bu yana sadece ılımlı bir yavaşlama gösterdiğini, yerel borçlanma piyasasına girişlerin ise 2007 yılı ortasından bu yana keskin bir şekilde düştüğünü ifade etti.
Yabancı yatırımcıların yerel borçlanma piyasasında çekilmesinin ana nedenleri olarak global likiditedeki sıkışma ve artan risk algılaramalarını gösteren Faulks, bunların artan enflasyon baskıları, kötüleşen enflasyon bekleyişleri ile şiddetlendiğini vurguladı. Faulks, faizlerin yükseleceği beklentisi ve politik belirsizliğin de bunda etkili olduğunu belirtti.
S&P, yerel borçlanma piyasasından yaşanan büyük çıkışa rağmen Türkiye'nin genel ödemeler dengesinin istikrarını korunduğunu ifade eden Faulks, Türk şirketlerinin dış borçlanmaya olan bağımlılıklarını arttığına, Nisan 2008'e kadarki dönemde Türk şirketlerinin dış borzlarının 28 milyar Dolar'a ulaştığına da dikkat çekti. Faulks, budış borçlanmanın kayda değer riskler taşıdığını da ifade etti.
S&P ayrıca, şirketlerin dış borçlanmasına bağımlılığının bu şekilde borçlanmanın sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk oluşturduğunu da vurguladı.