FİNANS

"Finansal çalkantı risk yaratmayacak"

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, önce ABD’de daha sonra ise Avrupa’da yaşanan finansal çalkantıların tüm dünya borsaları gibi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı (İMKB) da etkilediğini belirterek, “Ancak bu çalkantıların piyasalarımız açısından sistematik bir risk yaratmayacağını düşünmekteyiz” dedi.

SPK ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği'nin (TSPAKB) ortaklaşa düzenlediği “Türkiye Sermaye Piyasası ve Yatırım Hizmetlerinin Geleceği” konulu bir günlük konferans Ceylan Otel’de başladı.

SPK Başkanı Erol, konferans açılışında yaptığı konuşmada, önce ABD’de daha sonra ise Avrupa’da yaşayan finansal çalkantıların tüm dünya borsaları gibi İMKB’yi de etkilediğini söyledi. Bu çalkantıların piyasalara etkisine ilişkin olarak ise Erol, “Ancak bu çalkantıların piyasalarımız açısından sistematik bir risk yaratmayacağını düşünmekteyiz” değerlendirmesi yaptı. Erol, bu düşüncenin temelinde ise Türkiye’nin aracılık faaliyetlerine ilişkin düzenlemelerin diğer ülkelere göre sahip olduğu farklılığın yattığını vurguladı. Sermaye piyasaları konusunda öncü rol üstlenen ABD’nin 1933 tarihli Glass-Steagall Yasası’nın 1999’da Gram-Leach-Bliley Yasası ile yürürlükten kaldırıldığını hatırlatan Erol, 1999 tarihli yasa ile ticari bankaların iştirakleri olan yatırım bankalarının, aracı kurumlar ve diğer finansal şirketler ile bir araya gelip müşterilerine bir bütün halinde finansal hizmet sunabilmelerine imkan sağlandığını kaydetti. Erol, şöyle konuştu: “Amerika’daki bu entegrasyonun bugün yaşanan finansal krizin boyutunu artırdığı konusunda ciddi görüşler bulunmaktadır. Sorun sermaye piyasası araçlarından kaynaklanmamaktadır. Sorun, bu araçların kontrolsüz ve yanlış kullanımından kaynaklanmaktadır. Ayrıca sermaye piyasalarındaki derinleşmenin borçlanma ile finansmanın ekonomideki kırılganlığı azaltacağını vurgulamak gerekir.”

YENİ SERMAYE PİYASASI KANUNU HAZIRLIKLARI TAMAMLANDI

SPK olarak önemi misyonlarından birinin uluslararası standartlarda ve piyasanın ihtiyaçlarına cevap verebilecek düzenlemeler yapmak olduğunu ifade eden Erol, bu amaca hizmet etmek üzere hazırlanan yeni Sermaye Piyasası Kanunu çalışmalarının son aşamasına geldiğini ve bu yıl içinde TBMM’ye sunulmasının planlandığını bildirdi.

Erol, konuşmasında, aracılık sektörünün 2000-2001 krizlerinde önemli kayıplar vermeden atlatan nadir sektörlerden olduğuna dikkat çekerek, aracı kurumların krizleri kayıpsız atlamasını, temel nedeninin ise bankacılık faaliyetleri ile sermaye piyasası faaliyetleri ayrımının yapılmış olmasına bağladı. Güçlü bir aracılık sektörünün yatırımcıların sermaye piyasalarına duyduğu güvenin en temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Erol, bugün aracılık sektörünün çok daha kurumsal bir kimlikte hizmet verdiğini ifade etti. Turan Erol, geçmiş yıllarda büyük oranda hisse senedi alım satımına aracılık hizmeti veren sektörün çok daha geniş hizmet seçenekleri ile yeni ürünlere yönelme arzusunda olduğunu dile getirdi.

TSPAKB verilerine göre, sermaye piyasalarında faal aracı kurumların yüzde 44’ünün kurumsal finansman hizmeti verdiğini belirten Erol, 2007’nin ilk 9 ayında 137 satın alma birleşme, 17’si ise halka arz olmak üzere toplam 307 adet kurumsal finansman faaliyetinde bulunduğunu kaydetti. Erol, halka arz ve satın alma birleşme faaliyetlerinin yanı sıra, aracı kurumların yine aynı dönemde, finansal ortaklık ve özelleştirme danışmanlığı gibi alanlarda da faaliyette bulunduklarına dikkat çekti.

Erol, gelinen noktanın, hizmet çeşitliliğinin artması anlamında umut verici bulduklarını dile getirirken, hem uluslar arası piyasalarda gerçekleştirilen yatırım hizmetlerinin boyutları hem de Türkiye’deki ihtiyaçlar göz önünde bulundurulduğunda alınması gereken daha çok yolun bulunduğunu söyledi. Erol, “Aracılık sektörünün gelişmesinin önündeki engellerin değerlendirilerek aracı kurumlarımızın uluslar arası finansal kuruluşların sahip olduğu alternatiflere sahip olmaları en önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Kurulumuzca aracılık sektörü için yeni bir perspektif belirlenerek, AB’nin MiFID direktifi de dikkate alınarak yatırım hizmetlerinin sunulması planlanmaktadır” dedi.

SPK Başkanı Erol, DİBS Borsa Yatırım Fonu’nu kayda alarak İMKB’de işlem görmeye hazır hale getirildiğini kaydederek, riskini azaltmak isteyen tasarruf sahipleri için cazip bir yatırım alternatifi oluşturan garantili ve korumalı fonlara ilişkin düzenlemelerin ise 2007 ortalarında tamamlandığını söyledi.

Yatırımcıların risk yönetimine yardımcı olacak diğer bir projenin ise, hisse senedi varantı olduğunu aktaran Turan Erol, aracı kurumların da varant alım-satımından doğan gelirler yanında, ihracı, piyasa yapıcı ve garantör olarak da ek gelirler elde edeceğini, aracılık sektörü gelirlerinde olumlu bir artış olacağını kaydetti.

Erol, KOBİ’lerin sermaye piyasası araçlarının işlem görevi oluşturulmasına yönelik projeleri olduğunu da vurgulayarak, burada da piyasa yapıcı ve garantörlük gibi ilave konularda aracı kurumların yapacağı katkılar olacağını söyledi.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler