ING BANK Tarafından Hazırlanan Haftalık Ekonomi Bülteni:
Global ekonomide W şeklinde bir toparlanma ön plana çıkıyor. Açıklanan pek çok veri piyasalardaki iyimser havayı desteklemekle beraber olumsuz verilerin etkilerinin ise sınırlı olduğu ve bazen piyasalar tarafından göz ardı edildiği görülüyor…
*ABD’de Mayıs ayı imalat ve imalat dışı sektör endekslerinde bir artış vardı.
*İmalat endeksinde yeni siparişlerdeki artış, talebin canlandığını göstermesine rağmen endeksin değeri halen ekonominin daraldığına işaret ediyor. İstihdam bileşeninde ise daralma devam etti.
*Diğer yandan imalat dışı sektörler endeksinde ve istihdam bileşeninde artış olması iyimser havayı destekledi.
*İstihdam edilen kişi sayısındaki düşüş beklentinin altındayken, işsizlikteki artış beklenenin üzerindeydi.
*Bu hafta açıklanacak Mayıs ayı perakende satış verisi tüketim eğilimini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
*İngiltere’de de imalat ve hizmet sektörleri endekslerinde artış vardı.
*BoE faizleri %0.5’te bıraktı.
*Euro Bölgesi’nde Nisan ayında işsizlik %9.2’ye yükseldi.
*ECB faizleri %1’de sabit bırakırken, ipotek teminatlı tahvil alımıyla ilgili detayları açıkladı.
*Rusya’da Merkez Bankası faizleri 50 baz puan indirerek %11.5’e çekti.
*Ülkemizde Mayıs ayında yıllık enflasyon %5.24’e düşerken, sanayi üretimi Nisan ayında YY %18.5 daraldı.
*****
Bu haftanın gündemi…
8 Haziran:
*İngiltere - Mayıs ayı perakende satış verisi.
9 Haziran :
*ABD - Nisan ayı stok seviyesi verisi.
*ABD - ABC güven endeksi verisi.
*Japonya - Nisan ayı makine sipariş verisi.
*İngiltere - Nisan ayı konut fiyatları verisi.
10 Haziran:
*TCMB - Nisan ayı ödemeler dengesi verisi.
*TÜİK - Mayıs ayı kapasite kullanım verisi.
*ABD - Nisan ayı dış ticaret verisi.
*ABD - FED’in aylık bütçe raporu.
*İngiltere - Nisan ayı sanayi üretim verisi.
11 Haziran:
*ABD - Mayıs ayı perakende satış verisi.
12 Haziran:
*ABD - Haziran ayı University of Michigan Güven Endeksi verisi.
*Japonya - Nisan ayı sanayi üretim verisi.
*Euro Bölgesi - Nisan ayı sanayi üretim verisi.
*****
ABD
ABD’de geçtiğimiz hafta olumlu veri akışı devam ederken, piyasaların olumlu verilere tepki verdiği, olumsuz verileri ise göz ardı ettiği gözlendi. Bu piyasa davranışı, iyimserliğin tehlikeli olabileceğini gösterdi. Bu hafta FED’in açıklayacağı Beige Book, ekonominin durumu ve gidişatına ilişkin piyasalar tarafından göz ardı edilmeyecek kadar önemli bir rapor olacak. Olumlu veri tarafında, Mayıs ayı imalat sanayi endeksinde beklentinin üzerinde bir artış vardı. Endeksteki, özellikle üretim ve yeni sipariş endekslerinde artış görülmesi, buna karşılık stokların düşük seviyede seyretmeye devam etmesi, bu artışın gerçek bir talebe karşılık olduğunu ve bir stok eritme veya biriktirme sürecine karşılık gelmediğini gösterdi. Yeni siparişlerde ise hem yurt içi hem de yurt dışı taleplerde bir artış olduğu gözlendi. Veri ile ilgili olarak istihdam bileşeninde bir düşüş olması ise işsizliğin bir sorun olmaya devam ettiğini işaret etti.
İmalat sanayi endeksini hazırlayan kurumun imalat dışı sektör endeksinde daha sınırlı da olsa bir artış gözlendi. Endekste beklentilerin altında bir artış gözlenmekle beraber yeni siparişlerde bir gerileme görüldü. Buna karşılık istihdam bileşeninde bir artış vardı. Geçtiğimiz hafta açıklanan en önemli veri istihdam verisiydi. İstihdamda 520,000 kişilik düşüş beklentisine karşılık sadece 345,000 kişilik düşüş olurken, işsizlik ise Mayıs ayında %8.9’dan %9.4’e çıktı. Diğer bir deyişle, istihdam edilen kişi sayısında beklenenden çok daha az bir düşüş görülmesine karşılık işsizlikte beklentinin üzerinde bir artış geldi. İlk bakışta çelişkili olarak görülebilecek olan bu veriye piyasaların ilk andaki olumlu tepkisi ise işsizlik verisinin göz ardı edilerek istihdam verisine odaklanıldığını gösterdi. Açıklanan istihdam verisiyle ilgili olarak önemli bir eğilim dikkat çekiyor. Öncelikle Mart ayından itibaren işgücüne katılımda bir artış olduğu görülüyor.
*****
Buna karşılık işsiz kalan kişi sayısındaki artış (istihdamdaki düşüş) hız kaybetmesine karşın işsizlik hızlanarak artmaya devam ediyor. Bu ülkemiz dâhil birçok ülkede görülen bir eğilimi gözler önüne seriyor. Krizin başladığı dönemde iş arayanların iş bulma ümitlerini yitirmeleriyle işgücünden çıkmaları, işgücüne katılımda bir düşüşe sebep oluyor. Fakat krizin ilerleyen dönemlerinde daha fazla bireyin istihdama ihtiyaç duymasıyla birlikte iş başvurularında artış, buna karşılık mevcut işlerde hızlı bir düşüş oluyor. Bunun bir sonucu olarak işgücüne katılımda ve azalan iş imkânları nedeniyle işsizlikte bir artış görülüyor. Sonuç olarak, işgücüne katılım oranının tarihsel ortalamasının hala altında yer aldığı bir dönemde olunduğu düşünülürse, işsizlik verisinin görünüm açısından daha önemli bir sinyal içerdiğini düşünmek yanıltıcı olmayacaktır. Piyasalar ise işsizlik verisinde daha oynak olan ve beklenenden olumlu gelen istihdamdaki azalış rakamına odaklanarak bir tür yanlılık gösterdi. Bu tür iyimserliğin tehlikeli olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Böyle bir iyimserliğin olumsuz bir gelişme karşısında tetikleyeceği güven eksikliği de ikinci bir dalganın görülmesine sebep olabilir. Buna bağlı olarak geçtiğimiz haftalarda global ekonomide V şeklinde bir toparlanma ihtimalinin zayıf olduğuna değinmiştik. Buna ek olarak son zamanlardaki piyasa davranışları ve ekonomik veriler, W şekilde bir toparlanmanın daha olası olduğunu gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında, bu hafta açıklanacak olan perakende satış verisi Mayıs ayında tüketimin ne şekilde geliştiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Piyasalar, Mayıs ayında perakende satışların %0.2 artmış olmasını bekliyor. Ocak ve Şubat aylarındaki hükümet desteği ile gelen artışlardan sonra Mart ve Nisan aylarında düşen perakende satışların Mayıs ayında yine artışa geçmesi, tüketimde bir canlanma olduğunu teyit edecektir. Bu da krizde dip görüldüğünü teyit etmeden önce eksik olan en önemli bileşenlerden birisi olan tüketim canlanmasının başladığını gösterecektir.
*****
İngiltere
İngiltere’de de ABD’dekine benzer, ancak daha olumlu veriler açıkladı. İmalat sanayi endeksi, Mayıs ayında ciddi bir artışla son 12 ayın en yüksek değerinde ulaştı. Halen büyümeye işaret eden 50 seviyesinin altında olmasına karşın Mayıs ayı verisi, 2. çeyrekte çok daha ılımlı bir GSYH büyüme verisi görülebileceğine işaret ediyor.Diğer yandan aynı kurumun hizmet sektörü endeksinin 50 seviyesinin üzerine çıkması, İngiltere’de ekonominin hızlı düzeldiğini gösterdi. GSYH’nin %76.2’sini oluşturan bu sektörün büyümesi şüphesiz ekonominin beklenenden daha hızlı düzeleceğini işaret ediyor.Son olarak İngiltere’de BoE faizleri değiştirmezken, Varlık Satın Alım programında da bir değişikliğe gitmedi. İngiltere’de olumlu veriler gelmeye devam etmekle beraber enflasyon baskılarının düşük olmasına bağlı olarak faizlerin bir süre daha bu seviyelerde seyretmesini bekleyebiliriz. Bu hafta İngiltere’de Nisan ayı perakende satış ve sanayi üretim verisi dikkatle izlenecek. Verilerin beklenenden iyi gelmesi, ekonomide bir toparlanma olduğuna dair önemli bir veri olabilir. Aynı zamanda verilerin olumsuz gelmesi, W şeklinde bir toparlanma ihtimalini güçlendirerek piyasaları olumsuz etkileyebilir.
*****
Euro Bölgesi
Euro Bölgesi’nde Nisan ayında işsizlik %9.2 olarak açıklandı. Mart ayında %8.9 olan işsizlikteki artış, Euro Bölgesi’nde durgunluğun olumsuz etkilerinden biri olarak görülüyor. İstihdam piyasası öncü göstergeleri ise işsizlik artışının devam edeceğini ve 2011 yılına kadar %12’ye çıkabileceğini gösteriyor.
Diğer yandan ECB faizleri %1’de sabit bırakırken, bunun en düşük seviye olmayabileceğini, diğer bir deyişle ileride faiz indirimine gidebileceğini belirtti. Son toplantısında parasal genişleme stratejisinin bir parçası olarak ipotek teminatlı tahvil satın alacağını belirten ECB, bu toplantısında ise detayları açıkladı. Alınacak tahviller sterilize edilmeyecek (diğer bir deyişle, alınan varlıklar karşılığında açık piyasa işlemleriyle sunulan likidite geri çekilmeyecek) ve Temmuz 2009-Temmuz 2010 tarihleri arasında yapılacak. EUR 60 milyar miktarında alınacak tahvillerin dağılımı (hangi tahvil, ne miktarda vs) önceden duyurulmayacak. Her ne kadar ECB’nin parasal genişleme stratejisini uyguluyor olması önemli bir gelişme olsa da, alınacak tahvillerin büyük çoğunluğunu Almanya, İspanya ve Fransa bankalarının ihraç etmiş olması, bütün Euro Bölgesi’ne yönelik bir çözüm olmadığını düşündürüyor. Bunun yanı sıra çok ufak bir miktar olmasına rağmen Merkel’in, ECB’nin stratejine yönelik eleştirisi ve buna bağlı olarak ECB’nin bir süre para politikasında değişikliğe gitmeyeceğine dair verdiği sinyaller, ECB’nin muhafazakar bir tutum sergilemesine sebep oluyor.
Son olarak ECB ekonomiye ilişkin tahminlerini güncelledi. Genel olarak tahminlerin ve tonun daha olumsuz olduğu göze çarpıyor. 2009 yılı büyüme tahmini %2.75’ten %4.6’ya düşürülürken, 2010 yılı için tahmin %0’dan %0.3’e düşürüldü. Enflasyon tarafında ise 2009 yılında enflasyon %0.3 ve 2010 yılında %1 olarak revize edildi.
*****
Japonya
Japonya’da, Çeyrek Dönem Finansal Anket sonuçları geçtiğimiz hafta yayımlandı. Raporda büyük bir sürpriz görülmezken, stoklardaki düşüşün oldukça sınırlı olması dikkat çekti. Japonya’nın büyüme verisi açıklandığında belirtmiş olduğumuz gibi stok eritme sürecinin GSYH büyümesi üzerindeki olumsuz etkisinin tam olarak hissedilmemiş durumda olduğu anket sonuçlarında da görülüyor. Dolayısıyla, Japonya’da canlanma belirtileri görülse de, henüz kesin olarak dip görüldüğünü söylemek zor.
*****
Gelişmekte olan ülkeler
Rusya - Rusya’da Ekonomik Gelişmeden Sorumlu Bakan, 2009 yılının 2. çeyreğinde dip görülmesini beklediğini belirtti. Rusya’da Nisan ayında bankaların verdikleri kredilerde bir artış olması, Mayıs ayında ufak da olsa bir sermaye girişi yaşanması ve petrol fiyatlarında son zamanlardaki artış Rus yetkililerin iyimser olmasına sebep oluyor. Rusya Merkez Bankası da ılımlı Mayıs ayı enflasyon verisinin ardından faizleri 50 baz puan daha indirerek %11.5’e çekti. RUB’un da son zamanlarda değerleniyor olması, enflasyon görünümüne olumlu katkıda bulunan bir diğer unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye - Ülkemizde Mayıs ayı yıllık enflasyonu %5.24 olarak açıklandı.
Çekirdek göstergelerin tümünde iyileşme devam etti. Aylık artışlara bakıldığında, en büyük katkı giyim grubundaki mevsimsel artıştan gelirken, en büyük negatif katkı ise doğalgaz indirimlerine bağlı olarak konut grubundan geldi. Diğer yandan sanayi üretimi Nisan ayında yıldan yıla %18.5 daraldı. Daralmaya en yüksek katkılar yine otomotiv, ana metal, makine ve tekstil sektörlerinden geldi. Nisan ayında sanayi üretiminde daralmanın Mart ayında göre daha az olması, krizde bir dip görülmüş olabileceğini destekledi."