Piyasa düşündüğümüz gibi, 38500 leri zorladı, 38646 puanı gördü ama, tutunamadı.
Gelen satışlarla 38099 puana kadar gevşedi ve 38245 kapadı.
Gözüme kestirdiğim GARAN tahtası, değil 4.70, en yüksek 4.62 gördü ve 4.52 kapadı.
Alışa mı döndünüz şimdi, hani 28000 diyordunuz diye mektuplar geldi.
Lütfen yazıları dikkatli okuyun. 4.70 işleme girerse diye yazmışım.
4.62 nerde, 4.70 nerde.
Harekete geçmeme gerek kalmadı.
Borsamız en krirtik noktada gene kirişi kıramadı.
Burayı kırsa tabiki elim kolum bağlı seyretmiyecektim.
Ben yinede GARAN tahtasıyla ilgili açık kapıyı bırakayım.
4.70'i görürse mutlaka alıp, şansımı deneyeceğim.
Petrol fiyatları düşüyor diye göbek atanlar için dünkü yazımın bir kısmını tekrar yayınlıyorum.
Petrol ve altın düşmeye devam ederse, başta Rusya olmak üzere, bizimle aynı kategoriye konan Güney Afrikaya satışlar gelecek. Bu kaçınılmaz.
Rusya da cayır cayır mal verenler, aman Türkiye'de satmayalım mı diyecekler.
Tasarruf edeceğimiz üç kuruş benzin parasına kim bakıcak, Rusya borsası yıkılırken.
Petrol düşüyor diye ekranda pembe tablo çizenlere bunlar neden sorulmuyor.
Borsaları 2003 yazından beri yavaş ama istikrarlı bir şekilde yukarılara sürükleyen likitide bolluğunun arkasında iki adet dinamik vardı.
Birincisi düşük faiz ortamı, ikincisi emtia fiyatlarının yükselmesi.
Faizleri beğenmeyen uluslararası sermaye, bu üç yıllık süreçde, girebileceği en ufak piyasaya kadar girdi.
Zaten çokta derin olmayan bu borsalara, 1'e 3,4 prim yaptırmakta zorlanmadılar.
Faizlerin düşüş süreciyle beraber emtia fiyatlarıda yükseldi. Altın'ın ons başına fiyatı 270 dolarlardan 720 dolara yükseldi. Aynı süreçte, petrolün varil başına fiyatıda 25 dolarlardan 78 dolara kadar tırmandı.
Battı batıcak denen Rusya ihya oldu. Uluslararası fonlarda hesap sahibi petrol ve altın kartellerin yekünleri her geçen gün kabarmaya devam etti. Bu parayla ne yapacaklarını bilemediler ve onlarda girebildikleri tüm gelişmekte olan piyasalara girdiler.
Bugün durum nedir?
Faizler bebek adımlarıyla yükseldi ve zirve yaptı. Kısa bir vadede düşmesi beklenmiyor hatta biraz daha arttırsak mı diye konuşmalar var Amerikan faizleri için. Japonlar tüm dünyaya adeta bedava dağıttıkları fonlarını geri çağırdılar. Faizlerini her an daha da arttırabilirler. Avrupada faiz arttırım furyasına katıldı, herkesin enflasyondan ödü kopuyor ve ne gerekiyorsa yapmaya hazırlar.
Ne yaman tesadüf ki, faiz arttırmının tepe noktalara yaklaşmaya başladığı bu günlerde, petrol altın fiyatları hızla gerilemeye başladı.Altın 714 den 570 e, petrol(Brent) 78 den 60 a geldi.
Faizlerin yükselmesiyle daralan likitide, emtialarında düşmesiyle beraber, kaymaklı paraların borsalardan çıkıp, geldkleri yere geri dönmelerine sebebiyet verdi ve daha da daraldı.
Bugünlerde başta İMF ve bazı büyük finans kurumlarının dillendirdekleri yeni DALGA söyleminin ardındaki gerçekler bunlardır.
1998 Rusya krizini hatırlayın. Petrol 10 dolara gerilemişti. Krizin fitili ateşlendikten sonra, bizim borsamız 4600 den 1800 lere gelmişti. Hatırlayanlarınız vardır mutlaka.
Dünyadaki sermayeyi yönlendiren baronların sadece zamanlamasını bildiği, yeni akım için uyanık olun.
Altın Perşembe günü 595 gördükten sonra, Cuma öğleyin sert bir hareketle 570 gördü ama günü benim çok önemsediğim 575 doların üstünde 579 dan kapadı.
Brent petrolüde 65 deki desteğinde tutunamayınca Cuma günü en düşük 60.73 gördü ve 61.76 kapadı.
Burda da 60.52 deki desteği çok çok önemsiyorum.
Kısaca özetlemek gerekirse, Altında 575, Petrolde 60 seviyesi, gelişmekte olan borsalar için çok önemli.
Bu seviyelerin kalıcı bir şekilde aşağıya geçilmesi, fonların sabrını tüketebilir ve stop loss lar seri bir şekilde çalışabilir.
19/09/2006 09.00