FİNANS

İç Politika Ağır Basmaya Başlayabilir

Basra’daki Tansiyonun düşmesi ve gevşeyen Petrol fiyatları risk iştahını artırdı
Öncelikle sermaye piyasalarında geçtiğimiz haftaya baktığımızda, İran’ın gözaltında tuttuğu 15 İngiliz Askerini serbest bırakmasıyla düşen Basra Körfezindeki tansiyonun ve buna bağlı olarak bölgedeki petrol rezervlerinin tehlikeye gireceği spekülasyonlarının kaybolmasıyla birlikte gerileyen petrol fiyatlarının global piyasalar üzerindeki baskı unsurlarını kaldırdığını gözlemledik. Haftanın başlarında global piyasalardaki rahatlamaya paralel olarak yükselişe geçen İMKB, özellikle Japon Yeninin Şubat sonundan bu yana Dolar karşısındaki en düşük seviyeye gerilemesi ve buna bağlı olarak carry trade’lerin sürdürülemeyeceği spekülasyonlarınında azalmasıyla geçtiğimiz Mayıs ayında başlayan global türbülans öncesindeki seviyelere tırmandı ve 46,000 direncini haftanın son günü test etti.

IMKB’de Cumhurbaşkanlığına yönelik Olumlu Senaryonun Satın alındığını düşünüyoruz
Bütün bu gelişmelerin ötesinde, İMKB’deki sert yükselişin arkasındaki temel neden olarak ise 16 Nisan’da start alacak Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine yönelik olumlu beklentilerin yatırımcı risk iştahında meydana getirdiği artışı gösterebiliriz. Öyle ki, piyasalar Cumhurbaşkanlığı seçiminin problemsiz sonuçlanacağı beklentilerini gayet agresif bir biçimde özellikle Salı gününden itibaren artan hacim ve taze para girişlerinin de desteğinde fiyatlara yansıttılar. Haftanın son işlem günüde ise Amerika ve Avrupa borsalarının Paskalya Tatili sebebiyle kapalı olması, İMKB’nin dar hacimli ve yatay bir bantta seyretmesinde etkili oldu.

İç Politika Ağır Basmaya Başlayabilir…

İçinde bulunuduğumuz bu haftadan itibaren piyasaların üzerinde artık gitgide artan bir şekilde iç politika gündem maddelerinin etkili olmaya başlayacağını düşünmekteyiz. Bu bağlamda, siyasi cepheden gelecek ve Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini etkileyecek her türlü açıklamanın piyasaların algılama süzgecinden titizlikle geçirileceği bir döneme giriyoruz.

İMKB’de bu hafta dikkatlerin artık yurtiçi siyasi gelişmelere odaklanacağını öngörüyoruz. 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlayacağını göz önünde bulundurursak bu hafta konuya yönelik siyasi spekülasyonların ısınmaya başlayacağı bir hafta olabilir. Piyasaları rahatsız edecek açıklamalar gelmediği ve yurtdışı kaynaklı bozulmalar olmadığı takdirde risk iştahının nispeten dengelenmesi beklenebilir.

İMKB’nin Yeni para girişlerine bağlı olarak İMKB 46,000 direncini aştıktan sonra 46,250 ve daha sonra 46,500 seviyelerine doğru hareket edebileceği beklentiler dahilinde iken bu seviyelerdeki tedirginlik ve güç kaybının getirebileceği sert kar realizasyonları olasılığı ise dikkatli hareket edilmesi gereğini doğurucaktır.

Enflasyonda Gözden Kaçanlar… Rahat olmak mı gerekiyor?

Diğer yandan geçtiğimiz hafta, TÜİK tarafından açıklanan Mart ayı enflasyon verilerinin her ne kadar piyasalar tarafından tehdit unusuru olarak algılanmamış olmasına rağmen, bazı çekirdek göstergelerdeki yükselişin TCMB’nin 2007 ilk yarısından once bir faiz indirimi konusunda çok da bonkör davranmayabileceği konusunu okuyucularımızla paylaşmıştık. Mart ayındaki enflasyon datasının piyasalar tarafından olumlu olarak algılamasının başka bir nedeni ise ilk çeyrek itibariyle TÜFE’de oluşan yıllık %10,92’lik seviyenin TCMB’nin %4 olan yıl sonu enflasyon hedefi doğrultusunda belirlediği ve +/- %2’lik belirsizlik bandında hereket eden enflasyon patikasının ilk çeyrek için belirlenen değerin üst bant sınırı olan %11,2’nin altında kalmış olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz.

Ayrıca, TCMB’nin de favori çekirdek enflasyon göstergeleri arasında yer alan ve enflasyonun “enerji, işlenmemiş gıda, tütün ve alkollü içkiler ile altın” kategorilerindeki fiyat hareketlerinden arındırılmış şekli olan ve H indeksi ( H index) olarak tanımlanan çekirdek enflasyonun yeniden yukarı yönelmesi bizim dikkatimizi çekmektedir. Öte yandan, Mart ayındaki işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gerileme ise bu fiyat kategorisindeki aşağı trendin başlamış olabileceği beklentilerini güçlendirmektedir. Önümüzdeki dönemin genel seçimleri barındırdığını düşünecek olursak hükümetin belirlediği %4’lük enflasyon hedefinin iyimser olduğunu düşünüyoruz ve Nisan ayından başlamak üzere özellikle yaz aylarında görülecilecek eksi değerlerle birlikte yıl sonunda enflasyon bekletimizin %8,40 dolaylarında olduğunu belirtmek istiyoruz. Bundan sonra açıklanacak fiyat hareketleri doğrultusunda yatırımcılara enflasyon hedefimizdeki revizyonları takip etmelerini öneriyoruz.

Hazine’nin eli bu hafta rahat...

Hazine içinde bulunduğumuz haftayı yoğun olmayan bir program dahilinde geçirmeyi planlıyor. Bu hafta Çarşamba günü geçekleştirilecek 687 milyon YTL’lik iç borç geri ödemesi öncesinde hernagi bir ihale planlamıyor. Pazartesi günü TÜİK’in açıklayacağı sanayi üretimi rakamları büyüme beklentilerine yönelik algılamalar üzerinde etkili olması beklenirken, aynı gün TCMB tarafından açıklanacak ödemeler dengesi rakalamları cari açık verileri açısından önem taşıyor. Bizim Şubat ayı cari açık beklentimiz 2,5 milyar YTL seviyesinde bulunuyor.

Perşembe Günü Avrupa Merkez Bankası Faiz Kararı İzlenecek…

Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Frankfurt’ta düzenleyeceği para politikası toplantısının ardından açıklanacak faiz kararı piyasalar üzerinde belirleyici faktör olacaktır. Avrupa bölgesinde açıklanan güçlü makro dataların büyüme beklentilerini güçlendirmesiyle oluşan ekonomik canlılık görünümü ECB’nin enflasyonun kontrol atında tutulması yönündeki eğilimini arttırmasına rağmen, 12 Nisan’daki toplantıdan faiz arttırımı beklenmiyor. Hatırlanacağı gibi ECB geçen Mart ayındaki toplantısında Aralık 2005’te başlayan mevcut sıkıştırma sürecinin başlamasından bu yana faizleri yedinci defa çeyrek puan arttırmıştı. ECB daha once arka arkaya iki para politikası toplantısından faizleri hiç arttırmadığı düşünüldüğünde Perşembe günü de faizlerde değişikilk yapmayacağı beklentileri güç kazanıyor. Ayrıca Cuma günü açıklanacak ABD ÜFE dataları önemini koruyor.

Bilanço Beklentilerinin etkili olacağı haftaya giriyoruz…

İMKB’de 2006 yılı konsolide finansalların açıklanacağı son tarih olan 13 Nisan Cuma gününe kadar bilanço beklentili şirketlerin hisselerindeki hareketlilik ön plana çıkabilir. Yatırımcıların güçlü kar rakamları açıklaması beklenen şirketlerde pozisyon almalarını ve haftalık öneri listemize göz atmalarını önermekteyiz.

VADELİ İŞLEMLER PİYASASI BEKLENTİSİ
Yurtiçi piyasalar global piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle haftaya olumlu bir başlangıç yapabilir.

45.500 seviyesini destek yapan İMKB 100 endeksi geçen haftayı bu seviyenin üzerinde tamamladı. Teknik olarak yükselişin hedefi 46.500 seviyesi olabilir. Haftanın son işlem gününde VOB’da işlem gören Nisan vadeli İMKB 30 kontratında pozisyon kapama eğilimi artarak devam etti. Kapatılan pozisyonların % 20’sinin Haziran vadeli kontrata aktarılması dikkati çekti. Nisan vadeli İMKB 30 kontratında 57.375 ve 56.500 seviyeleri destek, 58.000 ve 58.500 seviyeleri direnç olarak izlenebilir.

Dolar/YTL’de devam eden satış baskısı dolar/YTL’yi 1.3650’lere kadar geriletti. Dolar/YTL’de gerilemenin ilk hedefi 1.3500 seviyesi olabilir. Nisan vadeli dolar kontratı için 1.3750 ve 1.3700 seviyeleri destek, 1.3875 ve 1.3950 seviyeleri direnç.

09/04/2007

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler