Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Uluslararası sıkıntı, uluslararası kriz tabii ki bizi de az da olsa etkilemiş durumda. Fakat ben iki ay içinde bunun yavaş yavaş azalmaya başlayacağına inanıyorum. Buna yönelik olarak da en önemli şu anda elimdeki teminatım mevsimsel gelişmeler olacaktır" dedi.
Başbakan Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle 81 ilden ve KKTC'den gelen gençleri kabulünde yaptığı konuşmada, gençlerin bayramını kutladı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ile silah arkadaşlarını saygıyla andı.
"Daha nice bayramlara birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde ulaşmayı temenni ettiğini" kaydeden Erdoğan, "Böylesine anlamlı bir günün yıl dönümünde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Umudun, sevginin, aydınlığın, geleceğin timsali olan siz gençlerimizle birlikte olmak, ülkemizin kutlu ve uzun yolculuğunda sizleri her an yanımızda hissetmek şahsen bizlerin her zaman heyecan vesilesi olmuştur" diye konuştu.
AK Parti Hükümeti döneminde ilk ve orta öğretimde 133 bin derslik yaptıklarını ve okulların yüzde 95'inde bilişim sınıfları kurduklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, "Artık bu ülkenin, batısı, doğusu, kuzeyi ve güneyinde de bilişim teknolojisi sınıfları var. Kimse 'Güney Doğu'yu, Doğu Anadolu'yu, Doğu Karadeniz'i, Orta Karadeniz'i ihmal ettiniz' diyemez" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin "ihmal edildi" denilen illerinden derece yapan öğrencilerin çıktığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Üniversitesi olmayan il kalmadı. Eğitimin önündeki tüm engelleri kaldırma konusunda son derece kararlıyız. İdeolojiyi buradan silip atmak istiyoruz. Çünkü bilimle ideolojiyi bir arada yaşatamazsınız. Eğer bilimle ideolojiyi bir araya getirirseniz o ülkenin gençlerine haksızlık edersiniz. Bu idealleri ideolojiye dönüştürerek ayrımcılığın temelleri ülkemizde atılmamalıdır. Zaman zaman döner bıçaklarıyla, silahlarıyla birbirlerine saldıranlar... Artık bunların aşıldığı bir çağın içindeyiz. Bilgisayarları konuşuyoruz.
Bilgisayarların tuşlarında bir dünya düşlemeliyiz. 'İnsani Yaradan'dan ötürü seven' bir anlayışın bizlerde egemen olduğu bir dünya kurmamız lazım. İnsanı, devletin önüne alan bir anlayışla geleceğe yürümeliyiz. Maddi imkansızlıkları hiçbir zaman engel olarak görmedik, görmüyoruz. Yeni bir reforma daha gidiyoruz. Daha önce Gençlik ve Spor Bakanlığı vardı. Daha sonra Gençlik ve Spor'dan Sorumlu Devlet Bakanlığı oluştu. Orada gençliğin adı var, aslında gençlikle filan uğraşıldığı yok. Gençlik denilince akla sadece spor geliyor. Olayın aslında farklı boyutları var. Bunu aşabilmek için bu dönem yeni bir adım atıyoruz. Bir genel müdürlük veya daire başkanlığı şeklinde sadece gençlikle ilgili bir daire başkanlığı kuracağız. Bu adım, bilgi yüklü bir geleceği hazırlayacak."
"ORTA ÖĞRETİMDE ŞU ANDA TİNERCİLER TÜREDİ"
Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada uyuşturucu madde tehlikesine de dikkati çekerek gençleri bu konuda uyardı.
Uyuşturucu madde kullanımındaki artıştan çok rahatsız olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Uyuşturucu... Kuru, sulu. Bu noktada yapılan anketlerde gençlik arasında ciddi bir yaygınlaşma var. Bundan gençliğimizi kurtarmamız lazım.Eğer biz uyuşturucu müptelası bir gençlik noktasında sorumluluğumuzu idrak edemezsek, buna karşı tedbirlerimizi alamazsak, gençliğimizin geleceğini yok etmiş oluruz. Ondan sonra inanıyorum ki gelecekte o uyuşturucu müptelası olan gençlerin uğradığı hastalıklar, şunlar, bunlar bize dönecektir. 'Büyüklerimiz bizim bugünlerimizi gözetmedi' diyeceklerdir. Onun için hep beraber el ele vermemiz, dayanışma içinde olmamız lazım. Gençlerimizi uyuşturucu müptelası olmaktan kurtarmamız lazım. İster sulu olsun, ister kuru olsun buna karşı mücadeleyi hep beraber vermemiz lazım. Bu nesillerimizi kurutuyor. Bakıyorsunuz orta öğretimde şu anda tinerciler türedi. Biz bunlara karşı gerekli mücadeleyi vermek zorundayız. Vermezsek elimizdeki nesli kaybederiz."
"EKONOMİK KRİZ 2 AY İÇİNDE YAVAŞ YAVAŞ AZALMAYA BAŞLAYABİLİR"
Konuşmasında gençlerin istihdam edilmesine de değinen Başbakan Erdoğan, dünyanın en gelişmiş ülkeleri içinde bile işsizlik oranının yüzde sıfır olduğu bir ülke bulunmadığını ifade etti.
Dünyanın en gelişmiş ülkesi olan ABD'de bile işsizlik oranının yüzde 9'un üzerinde olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türkiye'de de biz göreve geldiğimizde işsizlik oranı yüzde 10,7 idi. Şu anda da 16,1. Uluslararası sıkıntı, uluslararası kriz tabii ki bizi de az da olsa etkilemiş durumda. Fakat ben iki ay içinde bunun yavaş yavaş azalmaya başlayacağına inanıyorum. Buna yönelik olarak da en önemli şu anda elimdeki teminatım mevsimsel gelişmeler olacaktır. Bunu göreceğiz. Özellikle de hizmet sektöründe. Tabii ki uzun soluklu, planlı ve sabır isteyen bir mücadeleyi buna karşı veriyoruz, vereceğiz" diye konuştu.
Geçmişten bugüne ihmal edilmiş, atılmayan adımların faturalarını da ödediklerini belirten Başbakan Erdoğan, ara eleman ihtiyacının önemine dikkati çekti.
GENÇ NÜFUSUN ÖNEMİ
Gençlerden, büyük hayaller kurmalarını ve büyük düşünmelerini isteyen Erdoğan, "genç nüfusu Türkiye'nin en büyük hazinesi olarak gördüğünü" dile getirdi. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Dünyada yaşlı nüfusların gelişmiş ülkelerde olduğu bir dönemde Türkiye bu fırsatı iyi değerlendirmelidir. Bugün bir çok gelişmiş ülkede biliyorsunuz nüfus hızla yaşlanıyor. Bu ülkeler nüfus artış hızının negatife dönmesinden, genç nüfusun azalmasından dolayı gelecek kaygısı taşıyorlar.Değerli dostum, Almanya'nın Şansölyesi Schröder görevden ayrılmasına yakın bir zamandı. Bir gün sohbet ederken bana 'Çok şanslısınız çünkü nüfusunuz genç. Biz ise bir zamanlar nüfus planlaması yapalım dedik ve bir doğum kontrolü süreci başladı ve bu oyun çok farklıydı. Şu anda bizim nüfusumuzun büyük bir kısmı ne yazık ki 60 yaşın üstünde. Oran itibariyle de yüzde 60 oranlarına vardık. 15-20 sene sonra, belki en fazla 30 sene sonra tekrar Türkiye'den biz emek ithal etmeye başlarsak hiç şaşmayın. Onun için bu işe aman dikkat edin' dedi.
Gerçekten şu anda bizde de biliyorsunuz bir gerileme başladı. Bu gerileme eğer böyle giderse, şimdiden tedbirimizi almazsak 2038 yılında bizde de nüfus yaşlanmaya başlayacaktır. Bu, aslında Türkiye için onulmaz bir tehdittir. Rakamları ekonomide telafi edebilirsiniz ama bu insan denilen, ki bana göre, benim alanım ekonomidir, ekonomideki yükselmenin temel unsurları nedir diye sorulacak olursa benim verdiğim cevap hep bugüne kadar 'insan' olmuştur. Çünkü, insan olmazsa emek olmaz, sermaye olmaz, üretim olmaz. tüketim olmaz. Tüketimin olmadığı bir yerde üretimin bir anlamı var mı?"
MUHALEFETE ELEŞTİRİ
Türkiye'nin şu anda dünyanın en büyük 17. ekonomisi olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi içine girmeye ve kişi başına milli geliri 20 bin dolar seviyesine çıkartmayı hedeflediklerini söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu: "Bunu başarmamamız için tek sebep yok. Tek sebep var: Biz. Eğer biz kendimizle böyle uğraşmaya devam edersek, eğer bizler birbirimizle dayanışma halinde olmazsak, o zaman kaybederiz. Yoksa dışarıyı halletmek problem değil. Asıl zorluk içeride. İçeriyi hallettiğimiz anda dışarısı kolay. Eğer beyaza 'siyah' deniliyorsa, siyaha 'beyaz' deniliyorsa bunun adı da muhalefet oluyorsa o zaman o beklenen sıçramayı yapamazsınız. Önemli olan bu dinamik potansiyeli harekete geçirebilmek. Bu genç nüfusu eğitebilmek ve istihdam edebilmektir. Bunu başardığımızda Türkiye bugünkünden çok daha kalkınmış, çok daha ileri düzeylere ulaşmış olacaktır."