Yurtdışı piyasalar çalkalanıyor, Avrupa ve ABD piyasaları 1997’li rakamlara geriliyor. Son iki haftada Dow Jones’ta yüzde 11, Almanya’da (DAX) yüzde 12.6 ve İngiltere’de (FTSE) yüzde 14 düşüş yaşandı.
Fakat, İMKB son iki haftalık bu çalkantıya karşılık 23.400 - 24.500 aralığında yüzde 4’lük bir alanda dalgalandı.
Bu son iki haftada ABD’de bankacılık sektörü ile yaşanan çalkantılar ve Avrupa bankacılık sektörüne gelen satışlar yurtdışında yeni kırılmalar yarattı. Yurtdışı borsalarda 4-5 aydır devam eden taban oluşumu bozuldu.
Fakat İMKB’nin bu yüzde 4’lük dalgalanma bandı içerisinde iki haftalık yatay seyri bozulmadı. Dolayısıyla 23.500 - 29.500 aralığında 4-5 aydır devam eden orta vadeli taban oluşumumuz bozulmadı.
Yurtdışı borsaların son 2 haftadır çift haneli düşmesine neden olan bu orta vadeli taban oluşumunun yaşanması. İMKB’yi tutan sebep sadece orta vadeli yatay destekleri değil.
2002-2003 senelerinden bu yana uzanan İMKB’nin mega trend olarak belirtebileceğimiz yükselen trendin sağladığı destek.
İMKB’de bir sıkışma sözkonusu. En son bu seviyelere denk gelen noktadan 28.700’e kadar tepki gelmişti. İMKB yine aynı seviyelere denk noktaya geldi ve son iki haftadır bu noktalarda tutunuyor.
Yurtdışı borsalarda düşüşün bitmesini bekliyor. Fakat yurtdışı borsalarda dönüş gerçekleşse bile büyük bir yükseliş beklenmemeli. Çünkü geçirdiğimiz 2 hafta boyunca, yurtdışı borsaların verdiği gün içi tepki hareketlerinde de İMKB geride kaldı.
İMKB için bundan sonra gerekli olan 24.000 üzerine çıkıp benzer bir yatay seyiri gerçekleştirmek. İMKB için bu dönemde yükselmek değil, düşmemek büyük bir başarı olacaktır. Orta vadeli taban oluşumumuz bozulursa, İMKB’de oluşan bu farkı kapatabilir.
(Turkish Yatırım Menkul Değerler)