**Irak'ta, 100 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilen onarım ve inşaat projelerindeki artış, başta çimento sanayi olmak üzere inşaat sektörünün önümüzdeki yıllarda dinamik kalacağının göstergesi olarak yorumlanıyor.
**
Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüt Merkezinin ülkeler için hazırladığı Irak raporundan, Irak'ta inşaat ve taahhüt sektörü hızlı bir büyüme dönemine girdi.
Günümüz şartlarına uymayan ya da tahrip edilmiş yapıların yeniden inşa edildiği, inşaat işleri ve inşaat malzemeleri pazarının geliştiği vurgulanan raporda, şunlar belirtildi:
"Irak'ta yürütülen başlıca altyapı yatırımları, su temini projeleri, atık su arıtma tesisi, elektrik santrali, hastane, okul ve konut inşaatı, kara yolu, hava yolu, köprü ve liman inşaatı alanlarında yoğunlaşmaktadır. Yeniden inşa, onarım ve inşaat projelerinin sayısındaki artış ve tahminlere göre bu alanda gerekli yatırım tutarının 100 milyar dolar civarında olması, çimento başta olmak üzere inşaat malzemelerine ve ilgili iş makineleri ile ekipman pazarının bu tür projelerle önümüzdeki yıllarda sürekli dinamik kalacağı öngörülmektedir."
IRAK, TÜRKİYE İÇİN GÖZDE PAZAR
Raporun genel değerlendirme ve öngörüler bölümünde Türkiye'ye yönelik olumlu imaj, tarihsel, kültürel bağlar, coğrafi yakınlığın sağladığı lojistik avantajlar, Türk iş adamlarının Irak'taki etkinliği, Türk ürünlerine yönelik tercih önceliği, Türkiye'nin Irak'taki etkisini güçlendirdiği belirtiliyor.
Hızla artan petrol gelirlerini altyapı yatırımlarına ve ithalata yönlendirmeye devam eden Irak'ın, hem kısa hem de uzun vadede Türkiye için gözde bir pazar niteliğinde olduğu, Irak'ın ileriye yönelik yatırım ve yeniden yapılanma hedeflerinin, tüm sektörler için önemli ticaret fırsatları sunduğu ifade ediliyor. Kuzey Irak Bölgesi, Türk mallarının yanı sıra doğu sınırından da İran menşeli ürünler için de lojistik avantajı elinde bulunduruyor.
Türk ürünleri, tüm Irak'ta kalite sembolü olarak kabul ediliyor. Ancak, özellikle Bağdat ve güneyindeki illerde, hatta Anbar, Selahattin gibi diğer eyaletlerde Türk marka ve ürünlerinin çok az sayıda bulunduğu ve bulunanların çoğunun da taklit ürünler ya da düşük kaliteli ürünler olduğu gözlemleniyor. Türk ürünlerini almak isteyen Iraklı tüccarlar ya Kuzeydeki tedarikçilerden mal talep etmekte ya da bavul ticareti yoluyla Türkiye'den mal temin etmeye yöneliyor. Özellikle bu yolla yapılan tekstil ve hazır giyim ticaretinin önemli ölçüde olduğu değerlendiriliyor.