FİNANS

İRAM'dan "Ulusal Para Biriminde Ticaret" Paneli

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Doç. Dr. Hatice Karahan: - "Yerel para birimlerinin ticarete teşvik etme potansiyeli var. Bu da ekonomik büyümenin çok önemli bir unsuru" - "Küresel piyasalar ve ticari korumaların artması neticesinde gelişmekte olan ülkelerin ticareti geliştirmek için iş birliği yapması daha da gerekli hale gelmiştir" - İRAM Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Prof. Dr. Murat Aslan: - "ABD’nin küresel mali sisteme hakim olma durumu mali araçlarını kendi siyasi amaçlarına hizmet için kullanma kozu veriyor"

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Doç. Dr. Hatice Karahan, "Yerel para birimlerinin ticarete teşvik etme potansiyeli var. Bu da ekonomik büyümenin çok önemli bir unsuru." dedi.

İran Araştırmaları Merkezinin (İRAM) ev sahipliğinde Ankara’da mevcut küresel mali sistemin sorunları ve uluslararası ticarette ulusal para biriminin kullanılmasına ilişkin "Ulusal para biriminde ticaret: Fırsatlar ve Zorluklar" konulu panel düzenlendi.

Karahan, burada yaptığı konuşmada, özellikle küresel mali krizden sonra iyi tesis edilmiş para birimlerinin değerine zarar veren çabaların arttığına dikkati çekerek "Şunun farkına varılıyor ki, yerel para birimlerinin ticarete teşvik etme potansiyeli var. Bu da ekonomik büyümenin çok önemli bir unsuru." ifadelerini kullandı.

Hatice Karahan, bu kapsamda bazı Avrupa ülkeleri ve İran’ın yanı sıra Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan’ın mevcut sisteme alternatifler göstermek için çabalarda bulunduğunu hatırlattı.

Karahan, bu girişimin özellikle gelişmekte olan ülkeler arasındaki ekonomik ilişkileri geliştireceğine ve daha istikrarlı bir ticaret ortamı oluşturacağını vurgulayarak, bu kapsamda gösterilen çabalar sayesinde Türk lirası ile ihracatın son 10 yılda yüzde 1'den yüzde 8'e çıkarıldığını kaydetti. Karahan, "Gelecek 5 yıl içerisinde amacımız bunu yüzde 20'ya çıkarmaktır." dedi.

Büyüyen ekonomilerde ulusal para birimlerinin kullanılmasının çok yaygın olmadığına işaret eden Karahan, "Fakat uluslararası çabalar ve iş birliğinin artırılması bu anlamda çok önemli. Mesela; Türkiye, İran ve Rusya arasında yapılan anlaşma bu konuda önemli vaatlerde bulunmaktadır." diye konuştu.

Karahan, Hindistan ve Çin gibi gelişen ekonomilerde bu uygulamanın ikili ekonomik ilişkileri geliştireceğine dikkati çekerek, "Küresel piyasalar ve ticari korumaların artması neticesinde gelişmekte olan ülkelerin ticareti geliştirmek için iş birliği yapması daha da gerekli hale gelmiştir." ifadesini kullandı.

Karahan, bunun sadece ticaret açıklarının giderilmesi için değil aynı zamanda gelişmekte olan ve öngörülemez iniş ve çıkışları olan piyasalarda ülkelerin kendi para birimleriyle ticaret yapmasını teşvik etmek bakımından da önemli olduğunu kaydetti.

Bu bağlamda atılması gereken adımlardan birinin bu para birimlerinde hacmin artırılması ve likiditenin sağlanması olduğunu belirten Karahan, hakim sistemden kaynaklanan eylemsizliğin sona erdirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

- Gelişmekte olan ekonomiler arasında ticaret düşük

Ticarette ulusal para birimleri kullanılması hakkında araştırmalar yapan ve Hindistan üzerine çalışan Prof. Dr. Ila Patnaik, yerel para birimlerinin uluslararası ticarete kullanılması konusunda Hindistan’ın deneyimlerini paylaştı.

Amerikan dolarının ticaretteki hakim para birimi olduğuna işaret eden Patnaik, dünyada ticaretin yüzde 88’inin dolar üzerinden yapıldığını kaydetti.

Patnaik, geçmişte avro ve yuanın ticaret dünyasındaki ana para birimlerinden biri olacağının düşünüldüğünü ancak günümüzde faturalama ve ticaretin yapıldığı en önemli para biriminin dolar olarak kaldığını kaydetti.

Kişi başına gayrisafi yurt içi hasılanın düşük olduğu ülkelerde ticaretin yabancı para birimleriyle yapıldığına dikkati çeken Patnaik, bunun ana sebeplerinden birinin döviz kurunun değişkenliği olduğunu söyledi.

Yeni gelişen ekonomilerinin büyük bir çoğunluğunun Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile ticaret yaptığına işaret eden Patnaik, gelişmekte olan ekonomiler arasındaki ticaretin oldukça düşük olduğunu belirtti. Patnaik ulusal para birimi ile ticaretten önce bu olgunun da düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi.

Hindistan hükümetinin bu kapsamda yasal bir düzenlemeyle ikili faturalandırmayı teşvik ettiğini kaydeden Patnaik, öte yandan yerel para birimiyle yapılan ticarette zorlukların da olduğunu vurguladı.

- "Ticarette birbirimizi tercih etmememizin nedenini konuşmalıyız"

MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal da son dönemde ABD ile yaşanan ekonomik gerilimin ardından paranın bir yatırım aracı olarak kullanılmasının sıkıntılarına şahit olduklarını söyledi.

"İş adamları derneği olarak böyle önemli süreçlerde, dalgalanan bu döviz kurlarının açtığı tahribatı en iyi yaşayanlardan biriyiz." diyen Erdal, ticarette yerli para biriminin kullanımının önemini yatırımcı olarak verdiği örneklerle anlattı.

Asya-Pasifik ve birçok İslam ülkesiyle karşılıklı ticaretin düşük olduğunu söyleyen Erdal, "Yerli para birimiyle onlarla kolay ticaret yapabilme imkanımız varken birbirimizi tercih etmememizin nedenini de konuşmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.

Erdal ayrıca bu sorunu aşabilmek için yerli ve milli ürünlerin üretilmesi ve ithalatın azalması gerektiğinin altını çizerek, "Yerli parayla bir takım şeyleri yapmış olsaydık bu sıkıntıların birçoğunu yaşamayacak olacaktık." dedi.

İRAM Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Prof. Dr. Murat Aslan ise mevcut küresel sistemin ülkeler arası ticaretin artmasını engellediğini belirterek, buna ABD’nin son zamanlarda attığı adımları örnek verdi.

Küresel düzendeki mali sistemin sorunları olduğuna dikkati çeken Aslan, "ABD’nin küresel mali sisteme hakim olma durumu mali araçlarını kendi siyasi amaçlarına hizmet için kullanma kozu veriyor.” ifadesini kullandı.

Rus ekonomist Marcel Salikhov de Rus ekonomisiyle ilgili bilgiler paylaştı. Rus ekonomisinin daha çok petrol ve gaza bağlı olduğunu belirten Salikhov, Rusya’yla çalışan ihracatçıların birçoğunun doları tercih ettiğini belirtti.

Salikhov, uluslararası ticarette yerel para birimleri kullanımının ticareti kolaylaştırabileceğini ifade etti. ABD'nin yaptırımlarının Rusya’yı olumsuz etkilediğini belirten Salikhov, Rusya ile ticaret yapan uluslararası şirketlerin hesaplarının ABD tarafından bloke edildiğini belirtti.

Salikhov, bu sorunu aşmak için Rusya’nın Avrasya Birliği üyesi ülkelerle yerel para birimlerinde ticaret yaptığını kaydederek, bunun doların kıskacından kurtulmak isteyen ve gelişmekte olan ülkelere örnek olması gerektiğini söyledi.

ABD dolarının dünyada hala en çok kullanılan para birimi olduğunu kaydeden Salikhov, bunun sebebini, ABD’nin en fazla likide sahip olması olduğunu ve birçok özel şirketin doları tercih ettiğini anlattı.

- "Rusya, İran ve Türkiye yerel para birimlerini etkili silah olarak kullanabilir"

İran Merkez Bankası çalışanı Rasool Khansari de doların bir baskı aracı olarak kullanıldığına işaret ederek, "Rusya, İran ve Türkiye buna karşı yerel para birimlerini etkili silah olarak kullanabilir." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ulusal para birimleriyle ilgili açıklamalarını hatırlatan Khansari, yeni bir uluslararası sistemin kurulması için iş birliği yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Develi ise gelişmekte olan ülkelerin ticaret hacimlerinin genişlediğine değindi.

İlerleyen dönemde ABD’nin piyasadaki dolarları, AB’nin de avroları çekmek istediğini belirten Develi, kısa sürede faizlerin artabileceği ve gelişmekte olan ülkelerin bir çare bulması gerektiğini vurguladı.

Develi, bu noktada ülkelerin iş birliği yaparak döviz sorununu aşabileceğini ifade ederek, gelişmekte olan ülkelerin yerel para birimleriyle ticareti tercih etmelerinin bunun en etkili yolu olduğuna değindi.

Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler