DİSK ve Hak-İş Genel Başkanları, yeni asgari ücrete "muhalefet şerhi koymayan" Türk-İş'i eleştirdi.
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk-İş'in kendi yaptığı araştırmalarda belirlediği rakamın yarısının altına imza attığını dile getirerek, "Bu bir çelişkidir. Türk-İş'in böyle bir rakamın altına imza atması talihsizliktir. Bir sendikacı, bir işçi olarak bu karardan üzüntü duyuyorum" dedi.
Komisyondan bundan önce çıkan rakamların da ortada olduğunu dile getiren Çelebi, bunu bildikleri için Türk-İş'e "masadan çekilme" ve "komisyon çalışmalarını meşrulaştırmama" yönünde çağrılar yaptıklarını kaydetti. Çelebi, "Bu asgari ücret rakamının altına imza atanları bu ücretle bir ay çalışmaya davet ediyorum. Yeni asgari ücret rakamının altına imza atanları, sendikacıları, işverenleri, kamu temsilcilerini bir mucizeyi başarmaya çağırıyorum. Bunu nasıl başaracaklarını görmek istiyorum" diye konuştu.
En düşük memur aylığının 875 YTL olduğuna anlatan Çelebi, devletin, işçilerin bu miktarın yarısına karşılık gelen bir ücretle çalıştırmasına imkan vermesinin "kabul edilemeyeceğini" söyledi.
"HAYAL KIRIKLIĞI YARATMAYA DEVAM EDİYOR"
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da "Asgari ücret yapılan 16-17 YTL'lik bir zam sürpriz olmadı, sürpriz olan Türk-İş'in takındığı tutum oldu" dedi. Uslu, Türk-İş Genel Kurulu'nun üzerinden henüz kısa bir süre geçtiğini anımsatarak, genel kurulda Avrupa Sosyal Şartı'nın "adil ücret" başlıklı maddesinin onaylanmasının, asgari ücretin de buna göre belirlenmesinin istendiğini söyledi.
Türk-İş'in, komisyonda "bu talebine uygun bir tavır belirleyemediğini" öne süren Uslu, "Türk-İş komisyondaki tavrıyla asgari ücretin vergi dışı bırakılması, aile dikkate alınarak belirlenmesi, Avrupa Sosyal Şartı'na konulan çekincelerin kaldırılması gibi taleplerinden vazgeçmiş oldu. Yarın hükümet bunlardan vazgeçtiniz derse bu çelişki nasıl açıklanacak" diye konuştu.
Asgari ücret belirlenirken net hesaplanan alım gücünün brüte dönüştürüldüğünü ifade eden Uslu, asgari ücretin bir "sosyal ücret" olarak düşünülmesi durumunda bu konuda "ciddi bir felsefe değişikliğine ihtiyaç olduğunu" kaydetti. Uslu, asgari ücret belirlenirken "asgari yaşam standardının" dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Uslu, asgari ücretin 1978 yılında 3 kişilik bir aile için belirlendiğini dile getirerek, halen tek kişi için yapılan tespitlerin yeniden 3 kişilik bir aile dikkate alınarak yapılması gerektiğini söyledi. Asgari ücret tespitinde hiç olmazsa gerçekleşen enflasyon rakamlarının dikkate alınması gerektiğini dile getiren Uslu, öngörülen enflasyon rakamlarının büyük ölçüde saptığını, bunun bir mağduriyet yarattığı görüşünü savundu. Uslu, "Asgari ücret bu haliyle hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor" diye konuştu.
TÜRK-İŞ: "KARAR TATMİN ETMEDİ AMA TEK TARAFLI DA OLMADI"
Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk-İş'in Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndaki heyet başkanı Mustafa Türkel ise, bugüne kadar komisyon toplantılarında hep hükümetin dediğinin olduğunu, bu kez işçi ve işveren temsilcileri olarak bu anlayışa direndiklerini söyledi.
Hükümetin masaya getirdiği öneriye karşılık işçi ve işveren temsilcilerinin toplantıya ara verilmesini isteyerek konuyu değerlendirdiğini anlatan Türkel, şöyle konuştu: "İşçi ve işveren temsilcileri olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun bir duruşu olsun istedik. Hükümet, bazen işçiyi, bazen işvereni yanına alarak karar çıkarıyordu. Bu kez öyle olmadı. İşçi ve işveren olarak bir değerlendirme yapıp orta yol bularak hükümeti buna zorladık. Hükümet temsilcilerinin asgari ücreti tek taraflı elirlemelerine izin vermedik.
Hükümetin masaya getirdiği yüzde 4-4'lük artıştı, çıkan karar yüzde 4-5 şeklinde oldu. Burada çalışanlar lehine 1 puanlık artış vardır. Bu 1 puan az denilebilir ama keşke her platformda bu rakamları işçiler lehine 1 puan artırabilsek. Buna karşın, Türk-İş, asgari ücret konusundaki duruşundan, söylediklerinden vazgeçmiş değildir. Belirlenen rakam bizi tatmin etmedi ama ilk kez hükmet tarafından tek taraflı olarak da belirlenmedi."
Kararın alınış biçiminin komisyonun prestiji açısından çok önemli olduğunu ifade eden Türkel, "Hükümet bundan sonra bilecek ki Türk-İş ve TİSK'in ne dediği önemlidir. Belki dediklerimiz kabul edilmeyebilir ama önemli bir direnç noktasını aştık. Komisyonun prestiji için risk aldık. Bunu sağlamak için belki hükümetin getirdiği rakamın altında bir artışı bile kabul edebilirdik" dedi.