İşte IMF'den kurtuluşun reçetesi
Uluslararası Para Fonu IMF'nin Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni, Türkiye'de ortaya çıkan siyasal belirsizliğin, yatırımcıların güveninin korunması için disiplinli politikalar ve reformların devamını gerektirdiğini söyledi.
IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun Türkiye'nin IMF programının yedinci ve son gözden geçirme dönemini sonuçlandırarak 3.65 milyar dolarlık nihai kredi dilimini serbest bırakmasının ardından Giorgianni basın mensupları için Washington'da bir telekonferans verdi.
AK Parti hakkındaki kapatma davasının Türk ekonomisine etkisine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Giorgianni, "Biz siyasi gelişmeler ve hukuki süreçler konusunda yorum yapmıyoruz. Siyasi belirsizlik, gelecek dönemde yatırımcı güveninin sağlanması için disiplinli politikalar ve reformların devamını gerektiriyor" dedi.
Türkiye'nin, yarın (10 Mayıs) sona erecek üç yıllık IMF destekli programına ilişkin bilgi veren Giorgianni, Türk ekonomisinin şimdi programa başladığından daha güçlü bir durumda olduğunu ve alınan önlemler sayesinde büyümenin arttığını, enflasyonun azaldığını ve doğrudan yabancı yatırımların girişinin yoğunlaştığını belirterek, son yıllardaki ortalama büyümenin, "Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihindeki en yüksek rakama" ulaştığını anlattı.
Türkiye'nin halen yüksek enerji ve gıda fiyatlarıyla, kötüleşen küresel finans ortamı ve artan siyasi belirsizlikle karşılaştığını dile getiren Giorgianni, bunun da, enerji faturasının yükselmesine, büyümenin yavaşlamasına ve enflasyonun artmasına yol açtığını kaydetti.
Giorgianni bu ortamda, mali disiplinin ve yapısal reformların önemli olduğunu belirtti.
Giorgianni, Stand-By düzenlemesinin sona ermesinin ardından Türkiye ve IMF arasındaki ilişkilerin hangi formatta sürebileceğine ilişkin bir soru üzerine, Türk hükümetinin halen seçenekler üzerinde dikkatle çalıştığını ve tercihini IMF'ye henüz bildirmediğini kaydetti.
Giorgianni, mevcut seçenekler olarak IMF fon desteğinin öngörülmediği bir "ihtiyati Stand-By" düzenlemesiyle, program sonrası izleme mekanizması saydı. Bu iki seçeneği tanımlamak için film sanayii ile örnek veren Giorgianni, ihtiyati Stand-By'da hükümetin rolünü, rejisörlüğe ve metin yazarlığına, IMF'nin rolünü de prodüktörlüğe benzetti. Giorgianni, program sonrası izleme seçeneğinde ise, IMF'nin rolünün "film eleştirmenliğine" eşdeğer olduğunu anlattı. IMF'nin bundan sonraki ilişkinin formatı konusunda Türkiye ile angaje olmak istediğini kaydeden Giorgianni, "ancak günün sonunda asıl önemli olan makro ekonomik disiplinin sürmesi ve ekonomik başarıya ulaşması, IMF olsun veya olmasın" dedi.
Giorgianni, güvenilirliğin çok çalışma ve iyi politikalarla kazanılabildiğine işaret ederek bunların uygulanması durumunda Türkiye'nin, IMF programı olmadan da yoluna devam edebileceğini vurguladı. Giorgianni, "İnanılırlık çok çalışmayla ve iyi politikalarla kazanılır. Eğer bunlar olursa, Türkiye bir IMF programı olmadan da yoluna devam edebilir" dedi.
Yatırımcıların uygulamaları izleyeceğini kaydededen Giorgianni, "Eğer hükümet iyi politikalara devam ederse, yatırımcılar para ve yatırım akıtarak bunu ödüllendirir. İyi politikaların devam etmesi önemli" dedi.
Giorgianni, Türkiye'nin sona ermekte olan IMF programının, zaten IMF'nin katılımından "mezun olma" esasına göre tasarlandığını anlattı. Türkiye'nin daha dayanıklı olmasına karşın halen dış etkilere bağımlı bulunduğunu kaydeden Giorgianni, hükümetin bütün seçenekleri değerlendirmesinin doğru olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin henüz IMF ile ilişkilerinin bundan sonra hangi formatta devam edeceğine ilişkin tercihini açıklamamasının kaygıya yol açıp açmadığını ve ne kadar zamanda Türkiye-IMF ilişkisinin bundan sonraki ilişki biçiminin gerektiği yönündeki soru üzerine Giorgianni, Türk hükümetinin her aşamada gayet açık davrandığını ve bir iletişim sorunu olmadığını belirterek, "Hükümet, Türkiye için neyin en iyi olacağı üzerinde ciddi şekilde çalışıyor. Bu da tabii zaman alacaktır" dedi.
Giorgianni, bu konuya ilişkin belirsizliğin nispeten kısa süre içinde ortadan kalkmasının daha iyi olacağını kaydetti.
Haber Gönder
