Koç Holding, ilk dokuz aylık dönemde net kârının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61 artışla 2.5 milyar YTL’ye ulaştığını açıkladı.
Koç Holding’den yapılan yazılı açıklamada, “Koç Holding, 2008 yılı ilk dokuz aylık sonuçlarına göre satış gelirlerini yüzde 30 artırarak konsolide satışlarını 44 milyar YTL’ye; faaliyet kârını ise yüzde 83 artırarak 4.9 milyar YTL’ye yükseltti” denildi. İMKB’ye gönderdiği mali tablolarına göre, Koç Holding’in 3. çeyrek net kârı ise yüzde 21.6 artışla 813.9 milyon YTL oldu.
Koç Holding CEO’su Bülent Bulgurlu, küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen Eylül sonu itibari ile mali ve operasyonel sonuçlarının oldukça kuvvetli olduğunu belirterek, 3. çeyrek sonuçlarında şirket satış kârlarının bir kereye mahsus oldukça önemli bir etkisi olduğunu ancak bu kârlar dışarıda bırakıldığında dahi faaliyet gelirlerindeki artışın yüzde 26 olduğunu söyledi.
Kriz öncesinde Koç Holding düzeyindeki döviz pozisyonlarını kapatmış olduklarını ve net nakit pozisyonuna geçtiklerini hatırlatan Bulgurlu, “Eskiden sadece tüketim ürünlerine odaklı bir portföy yapısına sahiptik, bu da gelirlerimizi büyüme dinamiklerine daha duyarlı hale getiriyordu; son yıllardaki yeniden yapılandırma çerçevesinde bir yandan enerji grubunun payını yükseltmemizin bir yandan ise hizmetler ve sanayi grupları arasında daha iyi bir denge kurmamızın her türlü konjonktürde süreklilik kaydedebilecek optimal bir portföy yapısına ulaşmamızda önemli rolü oldu” dedi.
Bulgurlu, önümüzdeki dönemin risklerin öngörülebilmesi ve yönetilebilmesi açısından daha zorlu bir dönem olacağını; nitekim Ekim ayından itibaren pazardaki daralmanın hızlanmaya başladığını ve tüketici güveninin çok düşük seviyelere gerilediğini; ihraç pazarlarında da aynı etkinin hissedilmeye başlandığını açıkladı.
Bulgurlu, böyle bir konjonktürde Türk şirketlerinin bu dalgalanmayı asgari zararla geride bırakabilmelerinin ancak mikro ve makro bazda her türlü tedbirin alınması yoluyla olabileceğini vurguladı.
Gelecek yıla ilişkin olarak ise Bulgurlu, şunları söyledi: “Şu anda ne kadar güçlü olursak olalım yarınların küresel piyasalarda neler getireceği henüz netlik kazanmamıştır ve bu yüzden büyük küçük tüm şirketlerimizin tasarruf tedbirlerini almama ya da verimliliğe odaklanmama gibi bir lüksü yoktur. Gün, riskleri doğru yönetebilme, temkinli büyüme, optimum kapasite kullanımı sağlama ve her türlü tasarruf tedbirlerinin zamanında uygulamaya konulmasının elzem olduğu gündür. Ancak, bunu başarabilen ve dünyadaki değişim hızına ayak uydurabilen şirket ve ülkeler ayakta kalacaktır. Önemli olan soğukkanlı kalabilmek, bugüne kadar diğer krizlerden edindiğimiz tecrübeyle gerekli tedbirleri zamanında alabilmektir. Bunun için kamu kesimi, özel sektör ve işçi ve işveren temsilcileri bir araya gelerek elele vermeli, bu sıkıntılı dönemi atlatmak için ortak çare üretmelidir.”