Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Tüpraş'ta verilen yürütmeyi durdurma kararının hem ÖİB, hem de Koç Grubu açısından çeşitli sıkıntılar doğurduğunu belirterek, "sonucu etkilemeyecek, alıcıyı mağdur etmeyecek" şekilde, hukukçulara danışarak gerekli kararları alacaklarını söyledi.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Kilci, iki yıllık hazırlık sürecinden sonra 2005 yılının özelleştirmede ?hasat yılı? olduğunu belirterek, "2006?nın 'başarı öyküsü' de, inşallah Halkbank'ın özelleştirmesi ile yazılacak. Halkbank'a hem yerli, hem de yabancı firmalar büyük ilgi gösteriyor" dedi. Kilci, Tüpraş konusunda yargının verdiği karara saygılı olduklarını, ancak durdurma kararının hem ÖİB, hem de alıcı firma (Koç Grubu) açısından çeşitli sıkıntılar doğurduğunu belirterek, "sonucu etkilemeyecek, alıcıyı mağdur etmeyecek" şekilde, hukukçulara danışarak gerekli kararları alacaklarını duyurdu.
Kilci, "Yargı kararlarını eleştirmiyoruz. Türkiye demokratik bir hukuk devleti. Yargı kararlarına herkes saygılı olmak zorunda. Ancak, özelleştirilen şirketlerin büyüklüğü karşısında ona ilişkin verilen her karar önem kazanıyor. Özelleştirmenin yargı ile sistematik bir sorunu söz konusu değil. İdari işlemlerle ilgili yargının her zaman karar alması mümkün. Bu konuyu özelleştirme karşıtlığı ya da özelleştirme yandaşlığı kavramlarına sıkıştırmamak lazım. Henüz Tüpraş'la ilgili kararı görmedik, bize resmen ulaşmadı. Ulaşınca 30 gün içinde kararın gereğini yerine getirecek bir işlem yapmamız lazım. Bunu tek başına bizim değerlendirmemiz mümkün değil. Hukukçulardan görüş almamız gerekiyor.
Acele edilmedi. Ek sürede, uzatma dakikalarında karar verildi. Danıştay'ın ne zaman karar vereceği belli değildi. Kaldı ki, o davalara ilişkin daha önce alınmış, yine yargıca verilmiş bir takım kararlar var. Aynı olayla ilgili. Bu bir süreç, yargı süreci. Bir sonraki aşamasında da böyle bir karar verildi. Bir sonraki aşamada ne olacağını kimse tahmin edemez. İyi hazırlık yapmadığımız, aceleci davrandığımız iddialarını kabul etmek mümkün değil. Çifte kontrol mekanizması uyguluyoruz. Daha önce yargı kararı verilmiş bir şirketi yeniden ihaleye çıkarırken mutlaka o süreci gözden geçiriyoruz. Bu bir kendi kendini kontrol sistemi. Özelleştirme hukuku açısından idarede çok yüksek bir kapasite, birikim var."
ZOR BİR DURUM
Kilci, "Yargı kararı sonucu değiştirir mi?" yönündeki bir soruyaşu yanıtı verdi:
"Sadece Özelleştirme İdaresi açısından değil, alıcı firma açısından da zor bir durum ortaya çıktı. Enine boyuna değerlendirmek gerekiyor. Şu olacak, bu olacak diyemeyiz. Önemli değişiklikler var bunları değerlendirmek lazım. Paranın ödenmiş olması, alıcı tarafın hisseleri üzerinde yaptığı işlemler, kredi bulmak için katlandığı maliyetler. Bütün bunlar bir arada değerlendirilmeli."