Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış ya da bankalarca takibe alınmış kredi kartı borçları için yeni bir ödeme planının uygulamaya konulacağını bildirdi. Bu çerçevede yeni bir düzenlemeye gidileceğini ifade eden Babacan, düzenlemeden 874 bin 657 vatandaşın yararlanacağını söyledi.
Babacan, düzenlediği basın toplantısında, kredi kartının bir nakit kullanım ve ödeme aracı olduğunu, bu kartların borcu borçla çevirme ve borcu öteleme aracı olmadığını belirtti.
Kredi kartı kullanımının daha da yaygınlaşmasının genel ekonomik çerçevede uygun olacağını ve bu doğrultuda kart kullanımını teşvik ettiklerini kaydeden Babacan, “Kredi kartlarının daha rasyonel kullanımını sağlayacak uygulamaları hayata geçirmek ve takipteki kredi kartı sorununa çözüm getirmek için yeni düzenlemelere ihtiyaç var” dedi.
Bu çerçevede yeni bir düzenlemeye gidileceğini ifade eden Babacan, kredi kartı borçlarına yeni bir ödeme planı getiren düzenlemeden 874 bin 657 vatandaşın yararlanacağını söyledi. Babacan, 30 Nisan 2009 itibariyle 874 bin 657 kişinin kullandığı 1 milyon 301 bin 302 kredi kartında tahsili gecikmiş ve takibe alınmış kredi miktarının 3 milyar 107 milyon lira olarak belirlendiğini vurguladı.
Babacan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
- Bildiğiniz gibi yurtiçinden döviz cinsi ve döviz endeksli kredide yürürlükte bulunan mevzuat, firma ve gerçek kişiler bakımından üç farklı uygulamayı ön görüyor. Bu düzenlemede döviz geliri olan firmalar yurt içi bankacılık sisteminden döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanabilmektedir.
- Tüketiciler yurt içi bankacılık sisteminden döviz cinsi kredi kullanamamakta ancak dövize endeksli kredi kullanmaktadır.
- Döviz geliri olsun yada olmasın tüm firmalar yurt dışından döviz cinsinden kredi temin edebilmektedirler.
- Firmalarımız yurtdışı bankalar nezdinde teminat olarak döviz mevcudu bulundurmaktadırlar.
- Tüketiciler dövize endeksli kredi kullandıkları için kur riskine açık olmakta, bu da kur riskinin izlenememesini beraberinde getirmektedir.
RİSKLERİ ARTIRMAYACAK YENİ SİSTEM
- Döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımıyla ilgili düzenlemeyle, riskleri artıramayacak yeni bir sisteme geçiyoruz.
- Döviz geliri firmalar eskiden olduğu gibi yurt içi bankacılık sisteminden kredi kullanmaya devam edeceklerdir. 18 aylık vadeyi kaldırıyoruz.
- Döviz geliri olmayan firmalarında belli limitleri çerçevesinde kredi kullanmasına imkan sağlanmasıdır. Bu düzenlemeyle vadesi bir yıldan fazla ve tutarı 5 milyon dolardan fazla olmak üzere bankalardan döviz kredisi kullanabileceklerdir.
- Döviz geliri bulunmayan firmalarımız, Türkiye’deki bankalarda bulunduracakları dövizleri teminat göstermek suretiyle, teminat tutarı kadar vade sınırı olmaksızın kredi kullanabileceklerdir.
- Ülkemizde tüketicilerin döviz cinsiyle ilgili göstergeler, gelişmiş ülkelerin göstergeleriyle karşılaştırıldığında daha iyi olduğunu görüyoruz.
- Türkiye’de tüketicilere döviz cinsi kredi kullandırılmamasının, krizde yararlı olduğu ortaya çıkmıştır.
- Tüketicilerin yurt içi ve dışından, sadece döviz cinsinden değil dövize endeksli de kredi kullanabilecektir.
- Tüketicilerin karşı karşıya kaldığı kur riskini tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
- Yapılan bu düzenlemelerde döviz tasarruflarımızın yurt içindeki bankalarda kalmasını sağlayacağız.
KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN YENİ DÜZENLEME
Bu düzenlemede neler var kısaca bakalım:
- Kriz ortamında finansmana erişimde zaman zaman sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu krizden en fazla KOBİ’ler ve özellikle istihdam sorunu yaşayan tüketicilerimizdir.
- Krizde KOBİ’ler için, faiz desteği, kaynak temini ve kredi garanti mekanizmasına destek sağlanması gibi önemli düzenlemeler tasarladık.
- Bugün sizlerle kredi kartları ve kredi kartları borçlarına ilişkin düzenlemeyi paylaşmak istiyorum.
- Kredi kartı borçlarına baktığımız zaman, son dönemlerde diğer kredi türlerine göre hızlı bir artış görüyoruz. Artış kredi kartı ödemelerinde takibe düşme oranını artırmaktadır.
- Bu gelişmenin temelinde kart sahiplerinin gelir kaybına maruz kalması, kredi kartlarının borçlanma amacı olarak kullanması gibi nedenler yatmaktadır.
- Ülkemizde kredi kartı sayısının gelişimine baktığımız zaman çok hızlı bir artış olduğu görüyoruz.
- Kredi kartları amacına uygun olarak kullanıldığında çok avantajlıdır.
- Kredi kartı ödeme ve nakit kullanım amacıdır. Kredi kartı nakit para sistemini ortadan kaldırmaktadır.
- Biz kredi kartı kullanımını teşvik ediyoruz. Kredi kartı kullanımının daha da yaygınlaşması, genel ekonomik çerçevede uygun olacaktır. Ancak bununla birlikte kredi kartının borcu borçla çevirme ve borçları öteleme amacı olarak olmadığını da altını çizmek istiyorum.
- Borç bakiyesi gününde tamamen ödenmediğinde, en pahalı kredi türüdür. Kredi kartını daha rasyonel kullanımını hayata geçirmek amacıyla yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır.
- Kredi kartları faizinin, tüketici kredileri arasında en yüksek faize sahip olduğunu görüyoruz.
- Çünkü kredi kartı gerçekten acil ve çok kısa süreli bir kredi ihtiyacı olduğu anda ancak bir kredi aracı olarak kullanılır. Normal zamanda başka kredi kategorilerinin çalışmasını önemsiyorum.
Vatandaşlarımızın ihtiyaç kredisi sistemine eğilmelerini tavsiye ediyorum.
Zamanla gerçekten kredi ihtiyacı olan vatandaşlarımızın bu ihtiyacını kredi kartları yerine ihtiyaç kredileri şeklinde ihtiyaçlarını karşılamalarını şiddetle tavsiye ediyorum.
ÜÇ AYAKTAN OLUŞUYOR - Düzenlemede üç ana ayak var.
Kredi kartı kullanım bedeli.
Yapacağımız düzenlemeyle kart veren kuruluşlar, kart kullanım bedelini, 35 TL’ye kadar, limitin yüzde birini geçmeyecek şekilde belirleyecektir. Yıllık kredi kartı kullanım bedeli ve bu bedelin bir defada mı yoksa taksitle mi vereceğine ilişkin bildirecektir.
Asgari kredi kullanımına ilişkin düzenleme
BDDK, Merkez Bankası’nın görüşünü alarak, tutarın yüzde 30’a kadar artırılmaya ve yüzde 30 azaltmaya belirleme yetkisinde olacak. BDDK kart hamillerinin ödeme alışkanlıklarını dikkate alarak, asgari ödeme oranını farklılaştırabilecektir.
Temerrüde düşmüş borçlar ile ilgili düzenleme
Bir yandan bu düzenlemeleri yaparken diğer yandan da, temerrüde düşmüş kredi kartı borçlarına ilişkin düzenleme yapıyoruz.
31 Mayıs 2009 itibariyle ödeme ihbarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış kredi kartları borçları için yeni bir ödeme imkânına bağlama imkanı getiriyoruz. Düzenlemeye takiben, 60 gün içerisinde bankalara yada bankaların avukatlarına başvurmaları halinde bu imkandan yararlanabileceklerdir.
Borcun ana para ve faiz tutarına 31 Mayıs 2009’a kadar geçen sürede, bir borç tutarı hesaplanacaktır. Uygulanacak artış oranı bankaların, 3 aya kadar vadeli mevduata uyguladığı faiz oranlarına göre belirlenecektir.
Taksitle ödeme tercih edilmesi durumunda, 6 taksit için 1.04, 12 ay için 1.08, 24 ay için 1.18, 36 ay için 1.26’yla çarpılarak tutar hesaplanacaktır.
Biraz önce saydığım katsayılar, düşük kredi faizine bakılarak bulunmuş katsayılardır. Kredi kartlarına ilişkin bu düzenlemenin kredi kartlarını daha rasyonel şekilde kullanılmasına, sorunun çözümüne katkıda bulunacağın düşünüyorum.
30 Nisan verilerine göre, tahsili gecikmiş kredi kartı alacağı 3 milyar 107 milyon TL.
ÖRNEK HESAPLAMA
Diyelim ki Mayıs 2006’da temerrüde düşmüş bir borç 1 bin lira. Aylık ortalama yüzde 5.5’lik faizle, 2980 lira oluyor.
Bizim yeni endeks hesabımızla 1502 TL oluyor. Bu düzenlemeyle rakamda yarı yarıya bir düşüş oluyor.
Kanun çıktıktan sonra ödemek isterse 1502 TL’yi ödüyor ve bitiyor. 6 ay taksitle ödemek isteyen 1502 lira 1532 lira oluyor.
36 ayla ödemek isterse onun katsayısıyla çarpıyoruz.