**Dünya ekonomisinin canlı olduğu 2004 yılından kredi derecelendirme şirketlerinin gözdesi olan ülkeler 2008'de başlayan krizle reyting listelerinin dibine vurdu.
**
2004'te bütün reytingcilerin 'yatırım yapılabilir ve yükümlülüklerini yerine getirebilir' dediği İrlanda, İtalya, San Marino, İzlanda, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya ve Yunanistan gibi ülkelerin son kredi notları 'yatırım riski büyük' seviyesine düştü. Fitch, Moody's ve Standart&Poors'un verdiği notlara göre 2004'te A kategorisinde yer alan İzlanda son not değişimi sonucunda Fitch ve S&P'ye göre BBB-'ye, Moody's'e göre Baa3'e indi. Yani yatırımcı açısından risk taşıyan ülkeler kategorisine çekildi.
S&P, Moody's ve Fitch'in ülke notlarında 2004'ten bu yana taşlar hızla yer değiştirdi. Son 5 yıllık sürede notunu en çok artıran ülke Slovakya olurken, Slovakya'yı Polonya ve Malezya izledi. Kraliyet tahtı elinden alınan ülke ise İrlanda oldu. Not artışında hiç yerinden kıpırdamayan ülke kategorisinde ise son 5 yıllık sürede 37 ülke dikkat çekti. Aynı dönem içerisinde ülkelerin sigorta risk primlerinde de olumsuz yönde ciddi değişimler gözlendi.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO), "Ülkelerin Kriz Karnesi" başlıklı, kredi derecelendirme kuruluşlarının son 5 yıllık verilerinden yola çıkarak yaptığı değerlendirmeye göre, ülke notlarında ekonomik krizin izleri net olarak görülüyor. Kuruluşların 16 Ocak 2010 itibariyle esas alınan verilerine göre hazırlanan İSMMMO çalışmasına göre, birçok ülke, ekonomik kriz nedeniyle sıkıntıya girdiği için kredi derecelendirme kuruluşları da otomatik olarak ülke notlarını aşağıya çekti.
Son 5 yıllık süre içinde 13, son 2 yıllık süre içinde de 50'den fazla ülke, yatırımcı açısından bir alt kümeye indi. Bu ülkeler yatırım yapılabilir ülke anlamına gelen AAA, AA ve A'dan yatırımın riskli, verilen kredilerin geri dönüşümleri sıkıntılı anlamına gelen BBB, BB, BB- ve B kategorilerine indi.
Türkiye açısından son 5 yıllık süre içinde olduğuna bakıldığında ivmenin yukarı olduğu gözleniyor. Ancak gelişmekte olan birçok ülkeye göre Türkiye'nin kredi notunun istenen seviyeye çıkmadığı izleniyor.
İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, verilere ilişkin değerlendirmesinde kredi derecelendirme kuruluşlarının (reyting) gelişmelerin gerisinden gelebildiklerine dikkat çekti.
Piyasanın Türkiye'ye verdiği reytingin derecelendirme kuruluşlarının verdiği 'reyting'ten daha yüksek olduğuna değinen Arıkan, "Türkiye'nin sigorta risk primleri (CDS) Romanya ve Macaristan gibi reytingi daha yüksek ülkelerin seyrediyor. Bu da derecelendirme kuruluşlarının not verirken politik unsurları ön plana çıkardığını gösteriyor. Zaten gerçek piyasa yapıcılar için not artırımları pek gerçeği yansıtmadığından etkisi de kısa süreli oluyor. Not artırımları piyasa üzerinde kısa süreli yükselişlerin
ötesinde anlamlı bir etki yaratmıyor. Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye önyargılı yaklaşıp hak ettiği notları vermekte nazlanıyor" şeklinde konuştu.
Varlık fiyatlarındaki balonu, finansal sistemdeki zaafı ve ekonomik krizi öngörememekle suçlanan kredi derecelendirme kuruluşlarının, zaman zaman not değerlendirmeleri nedeniyle tepki çektiğini belirten Arıkan, gelişmiş ülkelerde finans piyasalarının karışmasından sonra temel kurumların sorgulanmaya başlandığını anımsattı. Bu sürecin devam ettiğine dikkat çeken Yahya Arıkan, eleştirilerin uzandığı önemli bir adres olan kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörebildikleri riskleri hafif gösterme ya da
gizleme olasılığının küresel finans sistemi için, büyük bir tehdit oluşturabileceğine dikkat çekti.
Son 5 yıllık sürede Türkiye'nin performansında ivme yukarı doğru, ancak gelişmekte olan birçok ülkeye göre Türkiye'nin kredi notu istenen seviyeye çıkmadı. Oysa yatırım yapılabilir ülke statüsünde bulunan diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'nin notunun en az BBB olması gerekiyor.
Kredi kuruluşları Türkiye'ye verdikleri BB- notunun yukarıya çıkmamasının sebebini siyasi istikrarsızlığa bağlıyor. Ülkelerin sadece ekonomik verileriyle belirlenen sigorta risk primi ise diğer ülkelere göre kıyaslandığında çok daha iyi görünüyor. Son yapılan not artışları ile birlikte Türkiye'nin Fitch'teki notu BB+ seviyesinde. Notun "yatırım yapılabilir" seviye olan BBB-'ye gelmesi için tek not artırımı gerekiyor.
S&P'taki notumuz ise BB- seviyesinde. Yatırım yapılabilir seviyeye gelmemiz için sırasıyla BB, BB+ ve BBB- notlarına, yani üç not artışına daha ihtiyacımız var. Tüm bu notların Moody's'teki karşılığı ise şimdilik Ba2 seviyesinde. Burada da yatırım yapılabilir seviyeye gelmemiz için sırayla Ba1 ve Baa3 notlarına ihtiyaç var.
KRİZ BU ÜLKELERİN NOTUNU TEĞET GEÇTİ
Küresel kriz bütün dünyayı kasıp kavururken, bir grup ülkenin kredi notu değişmedi. Gelişmiş ülkeler arasında yer alan Japonya, İngiltere ve Rusya uyarılar almasına rağmen sahip oldukları AAA notunu korumayı başardı. Bunda da ekonomik potansiyelleri ve büyüme oranlarının sabit kalması etken oldu. 15 gelişmiş, 22 de gelişmekte olan ülkenin notu 2004 yılında neyse 2009'da da aynı kaldı. Bunların içinde kredi notu düşük ülkeler de bulunuyor. Ülkeler kötü notlarını iyileştiremedi ancak daha da kötüleşmesini
engelledi. Kamerun, Mozambik, Surinam, Lübnan, Mali ve Moldovya gibi ülkeler daha kötü not almadıkları için sevinen ülkelerin başında yer aldı.
Küresel krizde notunu artıran ülkelere bakıldığında ise, B kategorisinden A kategorisine çıkan 3 ülke bulunuyor. Bunlar sırasıyla, Malezya, Polonya ve Slovekya. Yine aynı zamanda ciddi not artışı gösteren bir diğer ülke Brezilya. Bu kategoride 5 yıllık sürede toplam 27 ülke göze çarpıyor. Notlarını artıran ülkelerin ortak noktalarına baktığımızda bu ülkelerin yer altı kaynaklarının zengin olması, tarımsal üretimin yüksek olması ve sıcak para girişinin gerçekleşmesinin etkili olduğu görülüyor. Notunu
artırmayı başaran ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor. Türkiye hem 5 yıllık kategoride hem de 2 yıllık kategoride notunu artıranlar arasında parlıyor.
HANGİ ÜLKENİN, NOTU NEDEN DÜŞTÜ?
İrlanda: İrlanda hükümetinin ülke bankalarını desteklemeye yönelik planı fdyor" şeklinde konuştu.nın yetersiz kalması ve hükümetin borçlarının da orta vade ödeme gücünün üstünde olması.
İzlanda: Krizle birlikte turizm hareketinin azalması gelirinin önemli kısmını turizmden sağlayan İzlanda'nın notunu düşürdü.
Macaristan: Krizden en çok etkilenen ülke oldu. Memur maaşları yüzde 45 düşürüldü. Borçları ödeyemez noktaya geldi.
HANGİ ÜLKENİN, NOTU NEDEN YÜKSELDİ?
Türkiye: 2001 krizinde finans sistemini güçlendiren Türkiye'de batan banka olmadı. Kendi iç dinamikleri ile hareket etmesi ve sıcak para girişini sağlaması da not artışını beraberinde getirdi.
Brezilya: 2009'da tarımsal üretimi zirve yapan Brezilya, biodizel üretimini artırarak petrol faturasını düşürdüğü için krizden etkilenmeyen ender ülkelerden oldu.
Malezya, Polonya ve Slovakya ülkeleri de tarımsal üretime hız verip kendi kaynaklarını kullanarak krizi fırsata çeviren ülkeler arasında yer aldı.