BİZE ULAŞIN
Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende global bazda merkez bankalarının faiz indirimleri kaleme aldın.
"Dünya Küçük Derlerdi, Kimse İnanmazdı" başlıklı bültende, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın duruşuna da dikkat çekildi.
Bültende şu değerlendirmede bulunuldu;
"IMF dün itibarıyla ekonomik büyüme tahminlerini revize etti. 2009 global büyüme tahminini yüzde 0,8 gibi büyük oranlı bir düşüş şeklinde revize ederek yüzde 2.2’ye revize etti. Bu tahminlere göre Gelişmiş Ülkeler 2008 yılında yüzde 1,4 oranında büyüyecek, 2009 yılında yüzde 0,3 oranında küçülecek. Böylelikle Gelişmiş Ülkeler ilk defa 2. Dünya Savaşı sonrasında eksi büyüyecek. Gelişmiş Ülkelerde yaşanacak daralmada ABD ve İngiltere başı çekecek.
ABD’nin yüzde 0,7 oranında küçülmesi, İngiltere’nin yüzde 1,3 oranında küçülmesi öngörülüyor. Avrupa Ülkelerinin ortalama yüzde 0,5 oranında küçülmesi beklenirken, Almanya yüzde 0,8 daralma ile başı çekecek. IMF Gelişmekte Olan Ülkelere yönelik 2009 büyüme tahmini yüzde 1 aşağı düşürülerek yüzde 5.1 seviyesine indirdi. Gelişmekte Olan Ülkelere yönelik tahminlerde yaşanan düşüş ise Rusya ekonomisinin büyüme tahmininin yüzde 2 oranında düşürülmesinden kaynaklanıyor. Dünya ticaret hacmi tahmini ise yüzde 2 oranında düşürüldü. Dünya Ticaret Hacminde yaşanancak düşüşün ise Gelişmekte Olan Ülkeler kaynaklı olacağı tahmin ediliyor. Gelişmiş Ülkelerin hızlı ve büyük faiz indirimlerinin nedeni, paranın güvenli limanlara değil yatırıma ve tüketime dönmesi.
IMF’nin 2009 yılında yüzde 1,3 daralma beklediği İngiltere’de 150 baz puanlık faiz indirimi, güvenli limanlardan olan İsviçre’de 50 baz puanlık faiz indirimi bu şekilde değerlendirilebilir. Piyasalar yukarıda özetlediğimiz büyümeye yönelik endişeler ile düşerken, Merkez Bankaları ekonomik faaliyetleri etkilemeye yönelik faiz indirimlerini devam ettiriyor. Bu faiz indirimleri likiditenin güvenli limanları tercih etmesini bırakana dek yaşanacak bir gelişme olacak. Her ay yaşanan diğer ülkelerde görülen faiz indirimlerinin Türkiye’ye yansıması ise, TCMB’nin kısa vadeli faiz oranlarını artırmadan YTL’nin değerli kalmasını sağlamak olacak. Yani TCMB’nin sabit tutması, faiz artırması ile eş değer nitelikte olacak. Dün YTL’nin, Japon Yeni, Euro ve Dolar karşısında değer kazanması da bunun göstergesidir. Ekonomik birimlerin tüketimi harekete geçirme çabaları borsalardan geçecek. İlk önce uyarılmış yatırımlar, ardından tüketim faiz indirimiyle harekete geçecek. Güvenli saydığımız para birimlerinden kaçış yaşanması, likiditenin piyasalara yöneleceğinin işareti olacak.Güvenli limanlara geçiş yaşandığı sürece ve nakit, piyasada dönmediği sürece ise planlar ve faiz indirimleri üst üste gelecek."
