Türkiye'nin, önemli reformlarından mali kuralı ertelemesi, fon yöneticilerinin gözdesi haline gelen ekonomiye yönelik yatırımcı iştahını biraz bozsa da, tamamen yıkması olası değil.
Yılın en iyi performans gösteren varlıklar arasında yer alan Türk hisseleri, Sanayi Bakanı Nihat Ergün'ün bütçe açıklarını ve borçları düşürmek amacıyla hazırlanan mali kuralın, beklendiği gibi 2011 yılında uygulamaya girmeyeceğini açıklamasından sonra son üç haftanın en düşük düzeyine indi ve bono faizleri yükseldi.
Açıklamanın zamanlaması, küresel risk iştahının sallantılı olduğu ve Türkiye'ye ilginin de oldukça yoğun olduğu bir döneme rastladı. 2011 genel seçimleri öncesinde harcamaları artırmak hükümetin elini rahatlatacak olsa da, bu erteleme kendi başına Türkiye'nin yatırımcılar gözündeki çekiciliğini azaltacak anlamına gelmeyebilir.
Merrill Lynch'in Temmuz'da açıklanan aylık araştırmasına göre Türkiye, yüzde 60 endeks üstü performans beklentisi ile fon yöneticilerinin en değerli bulduğu menkul değerler seçeneği.
Türkiye'ye büyük önem veren ve 600 milyon dolarlık gelişmekte olan ülke tahvilini yöneten Axa Investment'ın yöneticisi Will Calvert, "Bu pek güzel bir haber değil, insan acaba mali kuralı ciddiye alıyorlar mı diye düşünüyor" dedi.
Calvert "Eğer kamu maliyesinin bozulduğunu ve politikanın tersine döndüğünü görürsem kaygı duymaya başlarım. Ben hâlâ Türkiye'yi beğeniyorum ama böyle bir haber gelince dengeyi belirleyen nokta kredibilite konusu olur. Yavaş yavaş da olsa, giderek o ülke hakkında olumsuz düşünmeye başlarsınız" dedi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının bu konuda ifade ettikleri kaygılar, Türkiye'nin uzun zamandır beklediği yatırım yapılabilir ülke düzeyine yükselmesinin gecikeceği endişesi yarattı.
Ancak Calvert, Türkiye'nin hâlâ çekici olduğunu, diğer bir deyimle, yabancı yatırımcıların ülkeden topluca çıkmaları gibi bir beklenti olmadığını ifade etti.
Moody's'in Türkiye için kredi notu Ba2, S&P'nin ise yatırım düzeyinin iki kademe altında olan BB. Fitch'in verdiği not ise BB+.
UBS'in gelişmekte olan piyasalar stratejisti Manik Narain, "Türkiye'nin son zamanlarda bu kadar güçlü performans göstermesinin nedenlerinden biri, piyasaların IMF'den bağımsız olarak güçlü bir mali politikayı uygulayabileceğine inanmaları oldu. Bu durumda ise, siyasi gelişmelerin gelecek yılın bütçesini etkileyeceği kaygısı ortaya çıkıyor. Bu da muhtemelen Türkiye'nin bu yıl kredi notu artırımı ihtimalini geciktirebilir" dedi.
Baring Asset Management'ın gelişmekte olan piyasalar hisse senetleri direktörü Ghadir Abu Leil-Cooper ise, şöyle dedi: "Mali kural, dışarıdan uygulanacak bir disiplin aracıydı. Olmasını tercih ederiz ama Türkiye'nin makroekonomik konumu çok beğendiğimiz bir biçimde yönetildi. Biz Türk tüketicisine açık olmayı isteriz ve bunu yapmanın en iyi yolu da Türk bankalarından geçiyor."