Maliye Bakanı'ndan hayati uyarılar
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, küresel ekonomik gelişmeleri herkesin dikkatle takip etmesi gerektiğini belirterek, "Kimse maceracı davranmasın. Ödeme gücü yoksa krediye boğulmasın. Geliri döviz ise döviz, YTL ise YTL borçlansın. Herkes hesabını iyi yapsın. Bizim Merkez Bankası Başkanı konuşunca herkes dikkatle dinliyor. Ama ABD Merkez Bankası FED'in Başkanı Bernanke konuşunca daha bir dikkatle dinliyor. Sen kaleni sağlam tut. Esen rüzgara, fırtınalara karşı etkilenmeyelim, kalemizi sağlamlaştıralım. Başka yolu yok" dedi.
Bakan Unakıtan, Hilton Otel'de 'Makroekonomik Gelişmeler ve 2007 Yılı Bütçe Uygulama Sonuçları' konulu bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin son yıllarda makroekonomik göstergelerde kaydettiği gelişmenin birçok ülkeye örnek olacak bir performans gösterdiğini belirten Unakıtan, 2003'ten beri Türk ekonomisinin dünya ekonomileri ile bütünleşmeye başladığına da dikkat çekti. Türkiye ekonomisinin 23. çeyrekte sürekli büyüdüğüne işaret eden Unakıtan, bunun faizlerin ve bütçe açığının düşmesiyle gerçekleştiğini söyledi. Kamu borç yükünün de endişe kaynağı olmaktan çıktığını belirten Unakıtan, bu istikrar ortamında finansal dengelerin sağlandığını kaydetti. 2008'de de bu olumlu gelişmelerin sürmesini beklediklerini ifade eden Unakıtan, "2008'de özellikle üretimde teknolojinin payının artırılması, kayıt dışılığın azaltılması, iş ortamının iyileştirilmesi ve istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması temel önceliklerimizdir" diye konuştu.
Unakıtan, dünya ekonomisinin son yıllarda özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızı ile büyüme yönünde bir ivme kazandığını belirtti. ABD Merkez Bankası FED'in faiz indirimine gitmesinin ekonomideki dalgalanmayı bir miktar azalttığını, ancak büyük yatırım bankaları ve şirketlerin zarar açıklamalarının ardından olumsuz senaryoların yeniden ağırlık kazandığını ifade eden Unakıtan, dünya ekonomilerindeki belirsizliklerin Asya ekonomilerini de olumsuz etkilediğini anlattı. Dün FED'in proaktif davrandığını ve ara bir kararla faizlerde 75 baz puanlık bir indirim yaptığını hatırlatan Unakıtan, FED'in faiz indirimlerinin devam etmesinin beklendiğini ancak, faiz indirimi kararının önce olumlu etkilese de finansal piyasalardaki olumsuz gidişatı durdurmaya yetmeyeceği görüşü olduğunu söyledi. Tüm ülkelerin zorlu bir dönemden geçtiğini dile getiren Unakıtan, Türkiye'nin de iç dinamikleri yerine oturmuş ve küresel olaylardan etkilenen bir ülke olduğunu söyledi. Ancak Türkiye ekonomisini geçen 5 yılda yaşanan küresel etkiden en az etkilenerek ne kadar 'korunaklı' olduğunu gösterdiğini belirten Bakan Unakıtan, "Önemli olan paniğe kapılmadan gelişmeleri yakından izlemektir" dedi.
Türkiye'de mortgage yasasının uygulanmadığını ve Türkiye'nin konut kredisi sıkıntısı yaşamadığını belirten Unakıtan, bu krizin başının ABD olduğunu ve gelişmiş ülkelerin etkilendiğini vurguladı. Türk bankacılık sektörünün en kuvvetli günlerini yaşadığını belirten Unakıtan, "Ayağı yere sağlam basıyor. Şu ana kadar yapılan reformlarla Türkiye'de bankacılık kuvvetli hale geldi. Ama dışarıdan gelen rüzgar bizi etkiliyor. Birçok yapısal reform yaptık. Türkiye bu krizde en şanslı durumda. Ekonomimizin yapısı dışkonjonktürden kaynaklanan sorunları kaldıracak güçtedir" şeklinde konuştu.
"CARİ AÇIK SIKINTISINA ÖZELLEŞTİRME ÇÖZÜMÜ"
Türk ekonomisinin yumuşak karnının cari açık olduğuna da işaret eden Bakan Unakıtan, "Cari açıktan dolayı biz bir sıkıntıya girmeyiz. Çünkü bizim uygulamakta olduğumuz özelleştirmeler var. Bu sene özelleştirmelere daha da önem vererek devam ediyoruz" açıklamanı yaptı.
İzmir Limanı ve Petkim'in özelleştirilmesiyle ilgili Danıştay kararlarının beklendiğini hatırlatan Unakıtan, "Olumlu neticelenirse bu paralar peşin olarak bizim kasamıza görecektir" dedi. Küresel dalgalanmaların çeşitli boyutlarda gerçekleştiğini ve bundan sonra da bunların olacağını ifade eden Unakıtan, "Paniğe kapılmaya gerek yok, bu konjonktüreldir" diye konuştu.
ABD'nin bu krizin altından kalkacağına inandığını belirten Unakıtan, Avrupa'nın bu krizden en çok etkileneceğini, ancak Avrupa'nın da ABD'ye bağımlılığının daha azaldığını söyledi. Avrupa'daki bankaların da zarar açıklamalarının piyasalara etkisi olacağını belirten Unakıtan, "Birden bire reaksiyonlar haliyle olacaktır. Ama bizim ABD ile ticari ilişkilerimiz çok büyük değil. İhracatımızdaki payı 2007'de yüzde 4'tür. Yani Türkiye olarak 'aman malımızı satabilecek miyiz' diye sıkıntımız yok" dedi.
Türkiye'nin Avrupa ile daha çok ticari ilişkileri olduğunu belirten Unakıtan, ancak Avrupa'nın da bu krizden büyük oranda etkilenmeyeceğini söyledi. Unakıtan, "Her şeye rağmen Türkiye olarak yapacağımız bir husus var. Dalgalanma olsa da olmasa da Türkiye olarak mali disiplini hiçbir zaman elden bırakmayacağız arkadaş" şeklinde konuştu.
Yapısal reformlara da devam edileceğini belirten Unakıtan, ekonomiyi daha güçlü hale getirmek için 'enflasyonu düşürmek, kırılganlıkları azaltmak, cari açığı düşürmek' gerektiğini söyledi.
"GELİRİNE GÖRE BORÇLAN"
Türkiye'nin genel ekonomisi ve kamu maliyesi ile çok daha güçlü hale geldiğini Unakıtan, 2007'de seçimler olmasına rağmen hedeflenenden daha az bir bütçe açığı gerçekleştiğini söyledi. Unakıtan, "Paniğe kapılmanın hiç mi hiç gereği yoktur. Tabii 'yatsın' manasında değil. Kamu olarak dikkat ediyoruz, özel sektör de dikkat edecek. Senin dolar, euro bazında gelirin yoksa o bazda borçlanmayacaksın. Gelirin döviz ise döviz, YTL ise YTL bazında borçlan. Biz kimsenin ayak değneği değiliz" dedi.
Konuşmasının birçok bölümünde küresel dalgalanmalardan kaynaklı paniğe kapılmaya gerek olmadığını belirten Unakıtan, "Türkiye'nin yapması gereken küresel gelişmeleri yakından takip etmek. Yapısal reformlara, özelleştirmeler ve mali disipline devam etmek gerekiyor" dedi.
Hükümetin ekonomik büyümenin yavaşladığı yönünde eleştirildiğini belirten Unakıtan, "Bunlar fevkalade yanlıştır. Türkiye önemli kazanımlar elde etti. Doğru politikalarla merdivenin birçok basamağını çıktı. 2002'lerin Türkiyesi yok şimdi" diye konuştu.
AB üyelik müzakerelerinde de hiçbir gevşeme olmadığını vurgulayan Unakıtan, Maastricht kriterlerini tutturduklarını söyledi. Unakıtan, 2008'de de sosyal politikalara ağırlık vereceklerini belirterek, Sosyal Güvenlik Reformu'nun çok önemli olduğunu söyledi.
Tarımda ise kuraklıktan dolayı yüzde 7'lik bir küçülme olduğunu ancak bunun önceden öngörülmesinin çok zor olduğunu belirten Unakıtan, önemli olanın sürekli büyümeyi sağlamak olduğunu ve Türkiye'nin de 23 çeyrektir sürekli büyüdüğünü söyledi. Reel sektör ve KOBİ'lere de önemli teşvikler getireceklerini ifade eden Bakan Unakıtan, kredi teşviklerini vergisel teşviklerle takviye edeceklerini söyledi.
"ENFLASYONDA BAŞARILI OLAMADIK"
Enflasyonun öngörülen yüzde 4'ün aksine yüzde 8.4 olarak çıktığını ifade eden Unakıtan, "Başarılı olamadık, ne yapalım? Ama eskiden yüzde 60 denirdi, yüzde 80 çıkardı. Şimdi 4 dedik 8 çıktı. Ha olmadı diye bırakacak değiliz, 5 olana kadar devam edeceğiz" dedi.
Merkez Bankası'nın para politikalarına mali disiplinle destek vereceklerini kaydeden Unakıtan, cari açıktaki büyümenin de yavaşladığını söyledi. Unakıtan, "Türkiye kendi ara malını ürettiği zaman cari açık da gerileyecektir" dedi.
2008 yılında gerçekleştirilmesi planlanan özelleştirmeler hakkında da bilgi veren Bakan Unakıtan, otoyolların özelleştirilmesi ile ilgili ihale sürecinin Mayıs ayında başlayacağını bildirdi. TEKEL'i ve şeker fabrikalarını da 2008'de özelleştireceklerini belirten Unakıtan, elektrik dağıtımını da üretimle birlikte özelleştirmeyi planladıklarını söyledi. Samsun ve Bandırma limanlarının özelleştirme sürecinin de 2008'de tamamlanmasını planladıklarını belirten Unakıtan, kamu bankalarının özelleştirilmesiyle
ilgili stratejiyi de belirleyeceklerini ve özelleştirmelerin aynı kararlılıkla süreceğini bildirdi. Unakıtan, Bakanlar Kurulu tarafından Türk Telekom'un yüzde 15 hissesinin halka arzı için karar alındığını da hatırlatarak, özelleştirmenin Mayıs 2008'de tamamlanmasını beklediklerini söyledi.
"FIRTINALARA KARŞI KALEMİZİ SAĞLAM TUTALIM"
Küresel ekonomik gelişmelere kamu kadar özel sektörün de dikkat etmeli gerektiğini vurgulayan Bakan Unakıtan, şunları kaydetti: "Kimse maceracı davranmasın. Ödeme gücü yoksa krediye boğulmasın. Geliri döviz ise döviz, YTL ise YTL borçlansın. Herkes hesabını iyi yapsın. Çünkü Türkiye olarak küresel ekonomiyle daha çok bütünleşen, oralardan etkilenen bir ülke haline geldik. Bizim Merkez Bankası Başkanı konuşunca herkes dikkatle dinliyor. Ama ABD Merkez Bankası FED'in Başkanı Bernanke konuşunca daha bir dikkatle dinliyor. Sen kaleni sağlam tut. Esen rüzgara, fırtınalara karşı etkilenmeyelim, kalemizi sağlamlaştıralım. Başka yolu
yok."
Krizlerden etkilenmemenin yolunu da 4 formülle açıklayan Unakıtan, bunların 'mali disiplin, yapısal reformlar, özelleştirmeler ve AB kriterlerini Türkiye'ye getirmek' olduğunu söyledi. Unakıtan, "Kimsenin elinde sihirli değnek yok, kimse şapkadan tavşan çıkaramaz. Akıl, bilim neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. O popülist yaklaşımlar artık kalmadı. Zam yapıyoruz, başka çare var mı? Halk da bunu anlıyor" dedi.
Haber Gönder
