Mayıs ayı içinde IMF anlaşması muhtemel
IMF ile anlaşma ufukta görüldü. IMF’in bu hafta içerisinde davet edilmesi, önümüzdeki hafta heyetin gelmesi teknik çalışmalar sonucunda ve takvimin belirlenmesi ile birlikte Mayıs ayı içerisinde anlaşma sağlanması muhtemel.
Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in hafta sonu gazeteye verdiği demeçler çerçevesinde, anlaşmanın içeriği biraz daha belirgin hale geldi. Buna göre anlaşmanın 36 ay olması büyük olasılık. IMF artık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile pazarlıklardan bezmiş olacak ki, artık şart istemiyor sadece en az 7.7 Milyar TL tedbir alın diyor. Bunun anlamı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle, Türkiye’nin ümüğün sıkılmaması anlamıdır.
Şubat ayı merkezi bütçe gerçekleşmelerine bakıldığında 7.7 Milyar TL tutarında bir tedbir isteği ile diğer IMF isteklerine bakıldığında oldukça “light” bir istektir. IMF’in devlet harcamaları, belediyeye yapılan aktarımları, Gelir İdaresi’nin özerkleşmesi ve nereden buldun isteklerinden vazgeçmesi önemli.
Bu isteklerde ortak nokta bulunduğu görülüyor. Gelir İdaresi özerkleşmeyecek ama güçlenecek. “Nereden buldun?” yok ama gelirinden fazla harcayana “Ne yapıyorsun?” olacak. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in program ile ilgili açıklamaları hayli rahatlatıcı ve Ocak ayında yapılan IMF ziyaretinde yapılacak programa göre ekonomik açıdan memnuniyet verici.
Türkiye IMF ile masadan bu anlaşma çerçevesinde kalkmışsa, büyük kazanım elde etmiştir. IMF ile Türkiye anlaşması iki taraf açısından büyük bir öneme sahip. G-20 toplantısında IMF kaynaklarının geliştirilmesi ve IMF’in gelişmekte olan ülkeleri fonlaması kararı çıktı. IMF’in kriz karnesi zayıflarla dolu. IMF geçen sene yaptığı anlaşmalarda anlaştığı hükümetleri yaktı. Geçen sene IMF ile anlaşan hükümetin ömrü 2- 3 ayı geçmedi. IMF ile anlaşan ikinci kredi diliminin yüzünü göremeden, kredi notunun indiğini gördü.
Bunca gelişmenin üzerine IMF’ye gelişmekte olan ülkelere fonlama görevi verildi. IMF’in yükü ağır ve global bu misyonu başarmak zorunda. Hükümet ise seçim sonuçları sonrasında üzerine ekonomiyi kurtarma yükü verildi ve IMF ile anlaşma zorunda olduğunun bilincine vardı. Pazarlık masasından Türkiye istediğini alarak kalktığını söylemek mümkün, hatta beklenilene değdiğini eklemek gerekir. Sonuçta böyle IMF anlaşması olsun, 25 milyar dolar borcumuz olsun problem değil."
(Turkish Yatırım Menkul Değerler)
Haber Gönder
