Ocak ayının ilk haftasına şanssız başladığımızı söylemek mümkün. Dış piyasalardaki özellikle ABD piyasalarından gelen olumsuz ekonomik haberler, global piyasaları etkileyen dominant etken olmaya devam ediyor. Zayıf gelen Perakende satışlarının ardından, işsizlik datalarının yüksek çıkması ABD ekonomisine yönelik resesyon endişelerini giderek artırıyor. Bunun yanında otomotiv ve perakende şirketlerinden gelen zayıf satış haberleri de olumsuzluğun boyutunu yükseltiyor. Bunun etkisiyle birlikte Cuma günü ABD borsalarında yaşanan sert satış baskısı bu hafta için piyasaların işini zorlaştıracak.
Diğer yandan 2007 yılı enflasyonu açıklandı ve TÜFE %8.39 ve ÜFE %5.94 seviyesinde gerçekleşti. TÜFE rakamı 2007 yılı hedefinin 2 katından fazla gerçekleşti. Ancak daha önemlisi, Yılbaşında yapılan elektrik, doğalgaz ve akaryakıt zamları ile birlikte 2008 için belirlenen %4 enflasyon hedefi de inandırcılıktan giderek uzaklaşmış durumda. Her ne kadar TCMB’nin açıklamalarına göre düşüş devam etsede, piyasa uzmanları bu şekilde düşünmüyor.
Önümüzdeki hafta Salı günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ABD Başkanı Bush görüşmesi piyasalar için önemli bir gün olacak. Yine Salı günü Kasım ayı Sanayi Üretim rakamları açıklanacak ve son çeyrek döneme ilişkin ekonomik büyüme konusunda ipuçları yakalamaya çalışacağız.
Perşembe günü ise Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankalarının faiz toplantıları yapılacak. Piyasalara verilecek mesajlar piyasaların yönünü belirleyecek. Cuma günü ise ABD Dış ticaret Rakamları açıklanacak. İthalttaki yavaşlama özellikle ABD’ye satış yapan Asya ülkelerini yakından ilgilendiriyor. Çünkü son olarak geçen hafta ABD ile ilgili resesyon korkularının bu ülkeye satış yapan Asya ülkelerine sıçradığını gördük. Bununla beraber Asya borsalarında yaşanan sert düşüşler global piyasaları da etkilemeye devam ediyor.
Küresel etkilerin hassas seviyede devam etmesini beklemekteyiz. Dalgalanmaların kolay kolay sakinleşmesini beklemiyoruz. Algılamalardaki bozulmalar nasıl piyasaları kötü etkiliyorsa, düzelmeleerde olumlu etkileyecek. Ancak öncelikle algılamaları düzeltecek dataların ve haberlerin gelmesi gerekiyor.
IMKB için 51500 ve 50800 seviyeleri önemli destek görevini görecekler. Bu seviyelerin altına düşülmesi aşağı yukarı Eylül ayından bu yana süregelen yatay seyrin sonu anlamına geliyor. Ancak gelecek her kötü datanın Merkez Bankalarının faiz indirimine gitme olasılığını ve piyasalara müdahale etme ihtimalini daha da güçlendirdiğini belirtmek isteriz. Bu gibi gelişmeler ise piyasalardaki algılamaları Ocak ayının ikinci yarısından itibaren değiştirebilir.
Tuncay Turşucu
Araştırma Müdürü