Merkez Bankası'nın, yılın ilk üç ayında meydana gelen enflasyon hedefindeki sapma nedeniyle hükümete gönderdiği açık mektupta, uygulanan parasal sıkılaştırmanın; temel enflasyon göstergelerinde düşüş
sağladığı, ancak petrol, gıda ve gelişmeler gibi büyük oranda para politikasının etki alanı dışında kalan unsurların enflasyondaki düşüşü sınırlandırdığı vurgulandı.
Merkez Bankası kanununun 42. maddesi gereği, hükümet adına Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'e gönderilen toplam 14 sayfalık mektupta, gıda, petrol ve diğer emtia fiyatlarındaki gelişmelerin, bütün dünyada olduğu gibi Türkiyede de enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu ve enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü güncellenmesine neden olduğu, tahminlerdeki sapmaların büyük ölçüde para politikasının kontrolü dışındaki
öngörülemeyen gelişmelerle açıklanabildiği belirtildi.
Merkez Bankasının 2006 yılı Ekim Enflasyon Raporunda yer alan, enflasyonun 2008 yılının ilk çeyreği sonunda yüzde 4 düzeyine yakın gerçekleşeceği tahmininin hatırlatıldığı mektupta, söz konusu tahmin üretilirken, petrol fiyatlarının 60 doları civarında seyretmeye devam edeceği, gıda fiyatlarının ise kademeli bir düzeltme yaparak orta vadede genel enflasyon eğilimine yaklaşacağının varsayıldığına dikkat çekildi.
Geçtiğimiz iki yıl içinde arz şoklarının olağan dışı boyutlara ulaşmasının, enflasyon hedeflerinin belirgin olarak aşılmasına neden olduğu ifade edilen mektupta, bu şokların uzunca bir müddet süreceğine
ilişkin algılamaların giderek güçlenmesinin de, daha önemli bir gelişme olduğu vurgulandı.
Mektuba göre, bunun yanında küresel ekonomideki sorunların devam etmesi nedeniyle enflasyon görünümüne ilişkin riskler belirginleşiyor. Bu doğrultuda güncellenen projeksiyonlar, para politikasının temkinli
bir duruş gösterdiği bir durumda dahi, 2008 ve 2009 yıllarında enflasyonun yüzde 4 hedefinin üzerinde kalma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Dolayısıyla iktisadi birimlerin kısa vadede enflasyon tahminlerini, orta vadede ise yüzde 4 enflasyon hedefini referans alacağı bir çerçeve öngörülüyor.