FİNANS

Müdahale planımız olmazsa, kurtarma planı olur

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende Türkiye'nin krize karşı herhangi bir önlem almaması nedeniyle karşı karşıya kaldığı riskler kaleme alındı.

"Türkiye’nin Müdahale Planı Olmazsa, Kurtarma Planı Olur..." başlığıyla kaleme alınan bültende şu tespitlere yer verildi;

"Türkiye’nin iki tür planı olabilir. Bir tanesi müdahale planı, ikincisi kurtarma planı. Türkiye kısa zamanda mali bedeli son derece düşük, etkisi büyük bir müdahale planı gerçekleştirebilir. Müdahale planı olmazsa, mali bedeli yüksek ama etkisi küçük bir kurtarma planı yapmak zorunda kalır. Dünya’da müdahale planı yapmayan ülkelerin bugünlerde kurtarma planı yapmak zorunda kaldıklarını görüyoruz.

Bugün TÜSİAD başta olmak üzere tüm değerli sivil toplu kuruluşları, reel sektör ve ekonomik büyümeye ilişkin tehlikelerin kapıda olduğunu belirttiler ve çözüm olarak IMF’i gösterdiler. Halbuki IMF ve stand-by demek, üretim değil kısıntı demek. Daralan bir ekonomi üzerine standart bir stand-by anlaşması ekonomi için mengene niteliği taşır.

Türkiye-IMF ilişkilerinin gözden geçirmelerinin tamamlanmaması, ilişkilerin kopma noktasına gelmesi hatta borcunu kapatalım tartışmalarının yaşanmasının altında yatan sebeplerden bir tanesi IMF tanımları ile AKP tanımlarının farklılık gösterilmesi. IMF verdiği borç karşılığında, sıkı para ve maliye politikaları ile verdiği parayı yeniden almak istiyor. IMF bildiğinden şaşmadığı için hiçbir ülke program yapmak istemiyor. Çok basit bir anlatımla enflasyonun düşmesi ile birlikte devlet gelirlerinde yaşanan artış,faiz dışı harcamalar da kısıntı koşuluyla ülke para yaratıyor.Halktan alınan vergiler ile dış borç ödemede kullanılıyor. İster istemez ülkede üretim gerçekleşmiyor.

IMF verdiği borçlara karşılık, Merkezi Yönetim Bütçe ve MB Bilançosu tanımları gerçekleştiriyor. Bu tanımlara göre de çıpalar belirleniyor. Brezilya’nın faiz dışı fazla tanımı pazarlığında kamu harcamalarının bir kaçını faiz dışı fazla kalemi içerisinde çıkardı. Neticesinde ise kısa bir süre sonra IMF’in en büyük borçlusuyken, tüm borçlarını tek hamlede kapadı. ABD’de IMF ile temasta bulunan Mehmet Şimşek, eğer böyle bir çıpa ile anlaşma yapmayı başarırsa bu müdahale planı olur.

Faiz dışı tanımı dışarısına çıkarılacak kamu harcamaları Brezilya modelinde gibi alt-yapı harcaması olarak harcanmaz, sektör bazında kredi desteği oluşturulur. Dünya Bankası destekli sektörel kredi bulunabilirse, ekstra güçlü bir kalkan oluşturulur. Aksi halde piyasalar istedi diye, IMF ile normal bir stand-by yapılırsa müdahale planı yanında birde kurtarma planı yapılması gerekir. Devletin bir dış borç sorunu yok, enerji-gıda kaynaklı enflasyonda düşüş ile birlikte enflasyonist bir sorunda yok. Bu yüzden IMF ile sağlanacak kaynaklar, özel sektöre enjekte edilmelidir. Reel sektör ile devlet arasında bir borç takası dahi düşünülebilir. Sektörel bozulmalar,kamunun sağlam duruşunu bozabilir. Dünya’da Merkez Bankalarının toplu faiz indirimleri son müdahaleydi.

Toplu faiz indirimi piyasalarda istikrar sağlamadıysa, diğer müdahalelerde yurtdışında istikrar sağlamayacaklardır. Bundan sonra yurtdışında hızlı faiz indirimleri devam ederek ekonomide resesyonun en az şiddetle yaşanması istenecektir. Dün ABD’de konut piyasası sonrasında otomotiv piyasası da durma noktasına geldi. GM’in kredi notu düşürüldü. Türkiye’nin büyümesinin ve sanayisinin kalbi, otomotivdir.

Dünya’da kurtarma planı seçenekleri tükenmiştir.Türkiye’nin hala etkilenmediği için bir müdahale planı yapma şansı kalmıştır. Dün TCMB bir müdahale gerçekleştirmiş ve döviz piyasasında bir durulma sağlanmıştır. Para ve maliye politikası otoriteleri bu eylemleri bir paket olarak açıkladığı taktirde, Türkiye güçlü duruşunu bu paket sayesinde daha fazla koruyabilir. Aksi halde bir kurtarma planı gerekir."

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler