Türkiye'nin yaklaşık 50 yıllık nükleer santral macerası yine sekteye uğradı.
Mersin Akkuyu'da Türkiye'nin ilk nükleer santral yapılmasına ilişkin ihale iptal edildi.
Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. (TETAŞ) Genel Müdürü Hacı Duran Gökkaya, Türk-Rus konsorsiyumunun tek katılımcı olduğu Türkiye'nin ilk nükleer nükleer santral ihalesinin iptal edildiğini açıkladı.
Gökkaya yaptığı yazılı açıklamada, "Nükleer güç santrali kurup işletecek ve TETAŞ'a elektrik enerjisi satacak şirketin belirlenmesine ilişkin olarak 24 Eylül 2008'de yapılan yarışma bu yönde hazırlanan şartnamenin ilgili maddesi doğrultusunda iptal edildi" dedi.
Daha önce açıklama yapan yetkililer, Danıştay'ın, nükleer santral yönetmeliğinin üç maddesi için verdiği yürütmeyi durdurma kararının ardından ihalenin iptal edilebileceğini kaydetmişlerdi.
TETAŞ tarafından açılan nükleer santral ihalesine tek teklif Rus-Türk ortaklığı Atomstroyexport- Inter RAO - Park Teknik'ten oluşan konsorsiyum tarafından verilmişti.
İhalede yapılan değerlendirmelerin sonuçlandırılamaması nedeniyle, teklifin geçerlilik süresi 24 Kasım'a kadar uzatılmıştı.
****NÜKLEER ENERJİNİN TÜRKİYE'DEKİ TARİHÇESİ
**** Türkiye yaklaşık 50 senedir nükleer teknolojinin ülkeye getirilmesi ve faydalanılması konusunda hem bilimsel ve teknik, hem de politik sahada çalışmalar yapıyor. Nükleer, radyasyon, santral...
Türkiye bu kavramlarla Çernobil ile tanıştı, çay içen bakan görüntüsü uzun süre hafızalardan silinmedi. Aslında Türkiye’nin nükleer macerası dünyayla aynı dönemde yeşermişti yani 1960’larda.
Nükleer santral, enerji kaynaklarına alternatif oluşturması, yakıt maliyetlerinin düşüklüğü, dışa bağımlılığın azaltılması ve çevre kirliliği açısından en temiz enerji elde etme yöntemi olması nedeniyle tercih ediliyor.
Başlangıçdan itibaren eğitim ve insan güçü geliştirme, araştırma yapılacak merkez ve laboratuarlar kurulması, çalışmaları koordine edecek yasal ve mevzuat çalışmaları, çeşitli üretim ve uygulamalar ile enerji üretimine dönük ihale çalışmaları gibi çok yönlü olarak yürütülen çalışmalarla günümüze gelindi.
Dünya enerji üretiminde yeni yollar ararken nükleer enerji birçok ülke için en iyi alternatif olarak belirmişti ve nükleer santral inşaatları başlamıştı.
1955 yılında 'Atom Enerjisinin Barışçıl Amaçlarla Kullanılması' amacıyla toplanan 1.Cenevre Konferansından sonra, Türkiye’de 1956 yılında Başbakanlığa bağlı bir “Atom Enerjisi Komisyonu” kuruldu.
Türkiye 1957’de Birleşmiş Milletlerin bir kuruluşu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA)’nın üyesi oldu.
Türkiye'de ilk nükleer çalışma ve araştırmalar ise 1962'de İstanbul'da Küçükçekmece gölü kıyısında kurulan 1 MW'lık TR-1 araştırma reaktörüyle başladı. (1980'ler de bu reaktörün gücü 5 MW'a çıkarıldı (TR-2).
1962 yılında Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezince 1 MW gücünde TR-1 adında 'Havuz' tipi bir deney reaktörü işletmeye alındı ama elektrik üretimi amacıyla kurulması tasarlanan nükleer santrallerle ilgili ilk etütler 1967-1970 yılları arasında yapıldı.
1970 yılında Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) kuruldu ve TEK’e bağlı olarak kurulan Nükleer Enerji Dairesi 1972 yılı başında çalışmaya başladı.
NERESİ OLACAK?
1970'li yılların başlarında, nükleer santral sahası için fizibilite ve yer araştırmaları gerçekleştirildi. Bu çalışmalar kapsamında, nükleer santralın maliyet/fayda açısından kurulabileceği en uygun yerler olarak; Mersin-Akkuyu, Sinop-İnceburun, ve Kırklareli-İğneada sahaları belirlendi.
Akkuyu Sahası için TEK tarafından saha lisans çalışmaları gerçekleştirilmiş ve yapılan yer etütlerine ve araştırmalarına dayanarak, Akkuyu için "Yer Raporu" hazırlandı. Bu rapor, lisanslama otoritesi olan Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu’na sunuldu. Lisanslama otoritesi, 1976 yılında Akkuyu Sahası için "yer lisansı" verildi.
Türkiye, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması olan NPT'yi 1980 yılında imzalayıp onaylayarak nükleer silah imal etmeyeceğini ve bunların yayılmasına da aracı olmayacağını taahhüt etti.
Eylül 1984'de, Başbakan Turgut Özal'ın, "nükleer santralların imalatçı firmalarla oluşturulacak bir ortaklık vasıtasıyla kurulması, 15 yıl süreyle işletilmesi ve tüm borçların enerji satışlarıyla geri ödenmesinden sonra devredilmesi" tarzında yaptığı öneri, nükleer santral projesine önemli bir boyut kazandırdı.
ÇERNOBİL'DEN SONRA
Türkiye 1984 yılında OECD Nükleer Enerji Ajansı (NEA)’ya üye olan Türkiye'de 1986’da meydana gelen Çernobil nükleer santral kazasının yarattığı olumsuz ortam dolayısıyla nükleer santrallerle ilgili çalışmalar askıya alındı. 1988 yılında TEK Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığı kapatıldı.
1990'ların sonuna doğru elektrik enerjisi üretmek üzere Nükleer güç santralı yapımı için çalışmalar hız kazandı.
Ekim 1992’de TEK, dünyadaki belli başlı nükleer santral imalatçısı firmalara bir mektup yazarak, 2002 yılında devreye girecek şekilde, 1000 MW gücünde bir veya iki üniteli nükleer santralın Türkiye’de anahtar teslim veya Yap-İşlet-Devret olarak kurulması için teknik ve mali konularda bilgi istedi.
Ocak-1993 tarihinde, Akkuyu Nükleer Santralı Projesi Resmi Gazete’de yayınlanarak tekrar yatırım programına alındı.
2002 yılı sonlarında, Başbakanlığa bağlı lisanslama otoritesi olarak görev yapmakta olan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlandı.
Kasım 2004 tarihinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TAEK, inşasına 2007 yılında başlanacak, toplam 5000 MWe'lik üç nükleer reaktör yapılacağını açıkladı.
2006 Nisan ayında, Türkiye'nin ilk nükleer santralı sahası olarak Sinop'un seçildiği açıklandı.
18 Mart 2008 tarihinde Nükleer Güç Santrallerinin Kurulmasına yönelik Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik Resmi Gazete'de yürürlüğe girdi.
İlk nükleer santral yapılması için bugüne kadar dört kez ihalaye çıkıldı. Geçen yıl yapılan son ihaleye de yargıdan fren geldi. Danıştay’ın 3 maddeye ilişkin durdurma kararı sonrasında ihalenin iptal edilmesi bekleniyor. Hükümet 3-4 ay içinde yeni bir ihaleye çıkmayı planlıyor.
Elektrik enerjisi üretimi içinde nükleer santrallerinin payının Türkiye'de 2020 yılına kadar asgari yüzde 8, 2030 yılına kadar ise yüzde 20 olması hedefleniyor.