FİNANS

Sanayi asıl daralmayı önümüzdeki dönemde yaşayacak

Turkish Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende TÜİK tarafından açıklanan sanayi üretim rakamları analiz edildi.

"Sanayi Tüketimi Rakamları ve Düşündürdükleri..." başlığıyla kaleme alınan değerlendirmede şu tespitlere yer verildi;

"Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2008 yılı Eylül ayında 2007 yılı Eylül ayına göre yüzde 5,5 azalış gösterdi. Sanayinin alt sektörleri düzeyinde, 2008 yılı Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik sektörü endeksi yüzde 4.3 ve İmalat sanayi sektörü endeksi yüzde 6.4 daraldı.

Ağustos ayında toplam sanayi yüzde 4,1 ve buna karşılık İmalat Sanayi yüzde 5.8 oranında daralmıştı. Sanayi üretim bazında Şubat ayına geri dönüş yaptı. Bu daralma rakamları içerisinde kur etkisinin sınırlı olduğu düşünülürse, Ekim ayında kurun olumsuz yansımaları ve üretime verilen aralar eklenirse, sekörler daralma anlamında hattrick gerçekleştirecekler. Sanayi geçen 2 ayda üretim değil, tüketim göstermiştir. Global kriz Türkiye’ye yansımadı derken, mali ve kamu anlamında yansımadığı aşikardır.

Global krizin reel sektör üzerinde yansıması ise Ağustos ayı ile birlikte yaşanmaya başlamıştır. Ana Sanayi, imalat sanayinin alt sektörü olduğu düşünülürse Türkiye’nin büyüme üzerinde etkisinin ne kadar yüksek olduğu anlaşılır.

İmalat sektörünün son iki yıllık ortalama büyümesi 5.25’ken, bu yıl içerisinde imalat büyüme ortalaması 2.1’dir. Türkiye, kamu ve mali sektörün güçlü aktifi ile övünse de reel sektörde yaşanan zayıflıkler genel görünümde risk barındırabilir.

Fitch, dün 6 ülkenin ekonomik görünümü reel sektöre ilişkin endişeler ile ekonomik görünümlerde değişiklik yapmıştır. G.Kore, Rusya, Meksika ve Güney Afrika gibi göreceli olarak diğer gelişmekte olan ülkelerden bir gömlek olan ekonomilerin görünümleri negatife çekilmiştir. Reel kaygılar ile birlikte Gelişmekte Olan Ülkelerin ekonomik görünümlerinin negatife düşürülmesi düşündürücüdür.

Global konjonktürde yaşanacak olumsuz gelişmelerde bu ülkelerin notlarında olumsuz değişim, global konjonktürde yaşanacak olumlu gelişmelerde ekonomik görünümlerinde olumlu yönde gelişmeler görülebilir.

Türkiye’de reel sektör üzerinde kurun etkisi dışında daha döviz borçlarının etkisi de bu sene içerisinde sınırlı kalabilir. Dün TCMB Haziran ayına ait reel kesimin döviz pozisyonunu açıklamıştır. Reel sektör kısa vadeli açık pozisyonu 4,3 Milyar dolar seviyesindedir. Toplam açık pozisyonu 81 Milyar dolar seviyesindedir. Reel sektörün toplam döviz yükümlülüğü 167.2 Milyar dolar iken, yüzde 58’i yurtdışı kaynaklı, yüzde 30’u yurtiçi bankalaradır. Reel sektör kısa vadeli kredileri yurtiçinden, uzun vadeli kredileri ise yurtdışından sağlamıştır. Kısa vadeli borçların yurtiçi bankalarda olmasının avantajı vardır. Çünkü reel sektörün yurtiçinde toplam 26 Milyar dolar mevduatı, 32.6 Milyar dolar döviz dövize endeksli kredisi bulunmaktadır. Bu yüzden reel sektör borçları kısa vadeli çevrilebilir ama uzun vadeli borçları şimdiden düşündürebilir.

2009 yılında reel sektörün 25 Milyar dolar yurtdışına olan borçları için bugünden önlem alınmazsa, çok geç kalınmış olabilir.

İmalat Sanayi ile İMKB arasında sıkı bir bağ vardır. İMKB üzerinde bankacılık sektöründen sonra en fazla etkili olan sektörler İmalat Sanayi altında sıralanır. İMKB’nin son günlerde yaşanan zayıflaması reel sektör kaynaklı değil. Yabancıların özellikle kısa vadede Türkiye özelinde ilgilerini kaybetmiş olmasına bağlanabilir. 27.600 direnci görülüyorki, yabancısız olmamaktadır. Yabancının katılımı olursa 27.600 kırılır, İMKB’ye olan ilgi böylelikle artar."

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler