Satış ağırlıklı hafta

Cumhurbaşkanı'nın Merkez Bankası Başkanı ve yardımcılarını veto etmesi, piyasaları olumsuz etkileyecektir. Cuma günü yaşanan yüksek hacim, bu belirsizliğin satılmaya başlandığını gösteriyor. Merkez Bankası Başkanlığı sürecinin uzamış olması ve belirsizliğin bir süre daha devam edecek olması, piyasaların özellikle yabancı yatırımcıların arzulamadığı bir gelişme.

Pazartesi ve Salı günleri FED Toplantısından beklenen karar, faiz oranlarının 0.25 puan artırımla %4.5 düzeyinden %4.75 seviyesine yükseltileceği yönünde. Burada her zaman olduğu gibi toplantı sonrası yapılacak açıklamalar, tutanaklar ve tonlamalar etkili olacak.

FED faizlerinin yükselebileceği seviye ile ilgili beklenti %5 düzeyindeydi. Ancak son gelişmelerle ve Bernanke'nin açıklamaları ile birlikte bu beklenti %5.5 seviyesine yükselmiş durumda bulunuyor. Faizlere yönelik bir stres ve endişenin bulunduğu rahatça görülmekte.

Bu seferki toplantının ilgniç bir yönü bulunuyor. Faiz artırımı ile birlikte 2001 yılından bu yana ilk defa FED faizleri ile birlikte 10 yıllık tahvil faizleri aynı seviyede bulunacak. Bu gelişmenin, 10 yıllık tahvil faizlerinin %5 düzeyinin üzerine yükselmesine neden olabileceği bekleniyor. Yada FED'in faiz artırımını durdurup gelecek dönemde aşağı düşüreceği düşünülüyor. Son durumda birinci ihtimalin gerçekleşme olasılığı yüksek görünüyor. Tabi bu durumda 10 yıllık tahvil faizlerinin %5'in üzerine çıkması, hisse senetleri piyasalarını ve faiz piyasalarını olumsuz etkileyecektir. Geçen hafta ABD faizlerinin 10 puan yükselmesinin, IMKB Endeksini 1000 puan düşürebildiğini gördük. Global faiz hadlerine oldukça duyarlı bir süreç yaşadığımız kesin. O yüzden, FED toplantısının ardından faizlerdeki gelişmeler yakından izlenecektir.

ÖİB'nin Tüpraş kararı, faizlerdeki gelişmeler, Merkez Bankası Başkanlığı gibi gelişmeler piyasalar üzerinde etkili olmaya devam edecektir. Ancak önümüzdeki haftanın satış ağırlıklı bir hafta olmasını muhtemel görüyoruz.