Merkez Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bültende zorlu bir haftaya girildiği belirtildi. "Burası Türkiye, Fark Burada..." başlığıyla hazırlanan bültende, yurtdışı piyasalarda nispeten ılımlı görünüme geçse de iç siyasi risk faktörünün hafta boyunca piyasalar üzerinde baskı yaratacağı vurgulandı.
Merkez Menkul Değerler uzmanları tarafından hazırlanan bültende yatırımcılar şu şekilde uyarıldı;
"Geçtiğimiz hafta ABD’de açıklanan olumlu banka bilançolarının ardından piyasalarda "finansal sektörde kriz bitti mi?" tartışmalarının başladığı bir dönemin avantajlarını kullanamayan Türk piyasaları adına zorlu bir haftaya daha başlangıç yapılmakta. ABD tarafında bankacılık kesiminden gelen haberler nispeten ortamı sakinleştirse de, iç siyasi risk faktörü, hafta boyunca piyasaların üzerinde Demokles’in kılıcı misali sallanmaya devam edecek gibi görünüyor.
Kıbrıs’la ilgili orta vadeye yönelik olumlu sinyaller ve sosyal güvenlik reformu gibi gelişmelerle yurtdışı performansların üzeride hareket etmesi olası Türk varlıkları adına AKP’ye karsı açılan kapatma davası ve bu paraleldeki süreç yatırımcıları risk alma iştahından uzak tutmaktadır.
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın raportör görevlendirerek geçtiğimiz hafta basında başlayan süreçte, medyada yaralan haberler paralelinde raportörün raporunun bugün itibariyle Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtması mümkün gözükmektedir. Anayasa Mahkemesi üyelerinin de bu raporu incelemelerinin ardından 31 Mart’a kadar kapatma davasının açılıp açılmamasına karar vermesi beklenmektedir.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın yaptığı ilk açıklamada yasal süresinden de önce kararın açıklanabileceği yönündeki ifadesi içerisinde bulunduğumuz haftanın önemini bir kez daha artırmaktadır.
Kapatma davasına karar verilmesinin ya da reddedilmesinin piyasalar bazında çok önemli strateji değişikliği anlamı taşıdığını şimdiden ifade etmek istiyoruz. Davanın kabul edilmesi her ne kadar yaklaşık 6-7 aylık yeni bir hukuki sürecin başlangıcı anlamı taşısa da, bu yeni belirsizlik dönemi içerisinde politik arenada birçok senaryonun gündeme gelecek olması ülke riskini ciddi bir şekilde artıracaktır.
Öncelikli olarak halen kalıcı olup olmadığı konusunda tereddüt içerisinde olduğumuz kur baskısı, davanın kabul edilmesi neticesinde daha da belirginleşecek döviz açığı pozisyonundaki şirketler açısından büyük bir dezavantaja dönüşecektir.
Olasılık bazında davanın kabul edilmesinin bir başka etkisi hükümetin reform iştahında azalma sekliyle kendini gösterebilir. Bu noktada özellikle özelleştirmeler başlığında tereddütler oluşabilir ki böyle bir faktörün Türkiye’nin cari açık riskini daha da artıracak bir tabloya dönüştürmesi ihtimali karsısında hesaplar yenilenebilir.
Kapatma davasının Anayasa Mahkemesi’nden dönmesi ihtimalinde ise, davanın açılmasıyla kararın açıklanması arasında geçen sürede ülke risk priminin artmış olması sonucu Türk varlıklarında oluşan kaybın hızlı bir şekilde telafi edilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca bu siyasi faktörün ortaya çıkmasıyla beraber riski artan şirketlerin hisse performanslarının da artmasını bekliyoruz.
Kısaca Türk piyasaları adına daha sağlık bir yorum yapmak adına önümüzdeki bir haftalık süreçteki olası gelişmelerin etkisinin yüksek olacağını öngörüyoruz. Tabi dünyanın dönmeye devam ettiği gerçeği karsısında yurtdışı gelişmeleri de bir kenara bırakmanın da yanlış olduğunu ifade etmeliyiz.
Geçtiğimiz hafta özellikle finans ve emtia sektörlerinde yaşanan gelişmelerin piyasalara damgasını vurduğu bir sürecin ardından yeni haftada dikkatimizi çeken beklenti baslıkları arasında makro veriler başı çekmekte.
Haftanın ilk işlem gününde Avrupa’daki piyasaların tatil olacağını belirtelim, ABD’de ise İkinci El Konut Satışları açıklanacak. Salı ABD’de Tüketici Güveni ve Case Schiller Konut Fiyat Endeksi açıklanıyor. Çarşamba Almanya’da IFO endeksi, ABD’de Dayanıklı Tüketim Malları Siparişleri ve Yeni Konut Satışları takip edilecek. Perşembe ABD’de 4.çeyrek büyüme verisi(final) ve Haftalık işsizlik sigortası başvuruları açıklanacak. Cuma ise Kişisel Gelirler, Kişisel Harcamalar ve Çekirdek PCE verisi açıklanıyor.
Tüm bu verilerin yanında hafta içerisinde gelecek Deutschebank, Oracle, KB Home gibi şirket bilançoları da kısa vadeli yön konusunda etkili olabilir. Ayrıca özellikle finansal sektörde haber akısının hızlı bir şekilde süreceğini ve bu sektörün yakından takip edileceğini düşünüyoruz. Hafta boyunca verilerin yanında Euro/dolar ve dolar/yen paritesindeki yön bir başka ilgi odağını oluşturacaktır.
Yurtdışı gelişmelere Türk piyasalarının tepkisinin hangi seviyede oluşacağı konusunda daha net bir yorum yapmak adına ise Anayasa Mahkemesi’nden gelecek dava hakkındaki kararı beklemeyi daha sağlıklı buluyoruz. Önümüzdeki bir haftalık süreçte beklediğimiz karar neticesinde Türk varlıkları açısından stratejiler daha belirgin bir sekil kazanacaktır."