FİNANS

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Spekülatörlerden kazanç tüyoları

**Avrupa’daki sorunlar ve son günlerdeki gelişmeler borsaya düşüş getirdi. Mevcut kazancı korumak ve kazandıracak hisseyi bulmak zorlaştı.

**

Peki bu dönemde ne yapmalı? İşte bir zamanlar tek bir hareketleriyle bile borsayı sallayabilen ünlü spekülatörlerin öneri ve değerlendirmeleri...

Para dergisinden İdil Taraklı, alternatif piyasalardaki hareketlere paralel olarak piyasanın yön bulmakta zorlandığı bugünlerde İMKB’nin 25 yılına damgasını vuran spekülatörlerine başka bir deyişle “piyasa yapıcıları”na görüşlerini sordu.

Sektörün önde gelen deyim yerindeyse piyasa kurdu olan bu isimler, bir zamanlar borsada yaptıkları işlemlerle deprem yaratıyordu. Bir hisseye girdiklerinde bu hisselerin fiyatı birdenbire artıyor, çıktıklarında ise dibe vuruyordu. SPK’nın da çok yakından tanıdığı bu isimler zaman zaman mahkemelere gittiler, cezalar aldılar, işlem yasaklarıyla karşılaştılar.

Piyasaya girdiklerinde hepsi genç, hırslı olan bu spekülatörler artık 50’li yaşlarını devirmiş, daha olgun, birikimli ve temkinliler. Kimi hala hayatını borsadan kazanıyor, kimi işlem yapmayıp başka işlerle hayatına devam ediyor.

İşte bir zamanlar piyasaları sarsan bu 7 isme, endeksinde düzeltme yaptığı bu dönemdeki beklentilerini sorduk. Onlardan yatırım stratejilerini, 2011’e ilişkin öngörülerini ve tahminlerini aldık. Borsa-faiz-döviz üçgeninde bir dağılım yaparak portföy oluşturmalarını istedik...*****

Ziya SESEL / Yatırımcı

“Endeks bir yıl içinde 85 bini test edebilir”

AB’deki borç probleminin piyasaları uzun süre etkileyeceğini düşünmüyorum. Hatırlanacağı gibi, IMF ve Avrupa Birliği arasında İrlanda’ya 85 milyar euro borç verilmesi konusunda anlaşma sağlandı. Bu haberin olumlu etkilerine rağmen dünya piyasalarında borsalar dalgalı işlemlerle yatay bir seyir izliyor. Euro düşük, dolar ise yüksek seyrediyor. Bizde görülen satışların önemli bir bölümününse bu yıl İMKB’nin diğer borsalara göre primli olması nedeniyle gerçekleşen yıl sonu düzeltmeleri olduğunu düşünüyorum.

DOLAR, FAİZ, BORSA: 2011 sonu itibariyle dolar kurunda 1.57-1.61 bandını, faizde ise genel seçimlerden sonra yani yılın ikinci yarısında 100 baz puanlık bir faiz artırımıyla yaklaşık yüzde 9 seviyelerini bekliyorum. İMKB-100’ün bir yıllık periyotta 85 bini test edeceğini, üç yıllık periyotta ise 102-130 bin ve nihai hedef olarak 150 binlere ulaşacağını öngörüyorum.*****

PORTFÖY ÖNERİM: Mevcut koşullarda orta (3 ay) vadeli portföyde yüzde 70 hisse senedi, yüzde 15 faiz, yüzde 15 dolar; uzun vadeli (bir yıl) portföyde ise yüzde 75 hisse senedi, yüzde 15 dolar ve yüzde 10 faiz öneriyorum.

Hisse senedi önerilerim, riskli portföy için İhlas Holding (olumlu beklentiler ve ucuz kalması), Karsan Otomotiv (şirketin, cirosunu olumlu yönde etkileyeceğine inandığım projeler içinde olması), Katmerciler ve Ekiz Yağ (halka açıklık oranlarının düşüklüğü, yeni halka açıldıklarından dolayı mali bünyelerinin sağlamlıklarının piyasa tarafından yeterince algılanamamış olması), Trabzonspor (şampiyonluk beklentisi) ile Doğan Yayın Holding ve Hürriyet Gazetecilik (şirketlerin muhtemel satış beklentisi) tavsiye ederim.

Risksiz portföy içinse Bagfaş (şirketin güçlü mali bünyesi, büyüme potansiyeli, sektördeki diğer senetlere göre ucuz kalması), Aksa Enerji (sektöründe en düşük maliyet yapısına sahip olması, kardeş şirketlerle entegre, en büyük bağımsız elektrik üreticisi olması), Petkim (şirketin sağlam mali yapısı, önemli varlık satışı beklentisi, yüksek temettü beklentisi), Petrol Ofisi (şirketin değişen sahipliğiyle yeniden pazar payını artırma, yönetim kalite standardının yükselme ve rafineri kurma beklentileri), T. Sişecam (inşaatlara bağlı olarak düz cam talebindeki artış, yeni yatırım ve satın almalar) ve Yapı Kredi Bankası (ortaklık yapısındaki değişim beklentisi, hızlı büyüme ve karlılık artış beklentisi) hisselerini öneriyorum.*****

Hâlâ borsadan geçiniyor
Ziya Sesel, piyasada adını büyük patronların ve siyasetçilerin borsa danışmanı olarak duyurdu. 1990’ların başından bu yana İMKB’nin önemli oyuncularından biri olan Sesel’e, 2000 yılında Yazıcılar, 2001’de Hektaş, Aktaş, İntema, 2002’de Tofaş, Pastavilla ve Anadolu Isuzu hisselerindeki işlemlerinden dolayı işlem yasağı getirildi. Sesel’e SPK tarafından getirilen işlem yasağı, 2007 yılının ekim ayında kalktı.

Borsaya 16-17 yıl önce Öner Menkul Değerler’de broker olarak adım atan Sesel, son 15 yıldır yatırımcı olarak piyasayı yakından izlemeye devam ettiğini belirtiyor. Sesel “Hala da hayatımı borsadaki yatırımlarımla kazanıyorum” diyor.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Sesel, yüksek lisansını Marmara Üniversitesi’nde sermaye piyasaları ve borsa üzerine yapmış. Yatırım kararlarında arz ve talebe önem veren Sesel, teknik analiz yöntemlerinden de faydalandığını belirtiyor.*****

İlhan İZİBELLİ / İzibelli Menkul Değerler kurucusu

“Orta vadede döviz, uzun vadede borsa”

Euro bölgesi ülkelerindeki borç sorunlarının kısa vadede daha da büyüyeceğini düşünmüyorum. Ancak AB ülkelerinde farklı yaşam kaliteleri olduğundan, uyum sağlanması açısından bazı ülkelerde sancılar yaşanabilir. Bunun önlenmesi bence daha zor. Ekonomik açıdan zayıf olan ülkelerin sorunları bir çöküş yaratmaz. Hiçbir zayıf ülke kendi arzusuyla euro’yu terk edemez.

Olumsuz günlük haberler borsamızı kısa dönemli düşürebilir. Ancak iyi haberlerle kısa zamanda da toparlanabilir. Krizlerde daima kazanan bir taraf olacaktır. Türk mali yapısı çok uzun zamanlarda çok çeşitli enstrümanları kendi içinde elimine etmiştir. Borsa kabul edilebilir hale gelmiştir.*****

DOLAR, FAİZ, BORSA
Piyasada bir döviz-faiz-borsa üçgeni oluşmuş durumda. Bu muhteşem tasarruf üçlüsü her an değişiklik gösterecektir. Hassas olması da gereklidir. Önümüzdeki bir yıllık süreçte anormal değişiklikler olacağını tahmin ediyorum. Döviz ağırlıklı hareketlerin olacağını öngörüyorum. Faizler çok düşük ve hareketsiz olacağı için hisse senedi alıcılarının daha uzun vadeli düşünmeleri gerekecektir. Bu nedenle orta vadede dövize, uzun vadede döviz ve borsaya yatırım yapılmasını öneriyorum.

PORTFÖY ÖNERİM: Emekli eski bir borsacı olarak hisse senedi önermem görev başındaki arkadaşlarıma saygısızlık olur düşüncesindeyim. Ancak yüzdesel olarak portföyü dağıtabilirim.

Hisse senetlerinde olası düşüşlerde cazip fiyatlardan alım yapmak için likidite ihtiyacı olarak yüzde 20 faiz, yüzde 35 döviz, yüzde 45 borsadan oluşan bir portföy oluşturulabilir.*****

“Dört yıldır emekliyim”

İlhan İzibelli, borsaya 1967 yılında İş Bankası’nda o zamanki adıyla ‘esham ve tahvilat’ servisinde (hisse senetleri ve tahviller) memur olarak adım attı. Ardından İş Bankası Menkul Kıymetler ve Kastelli Menkul Değerler’de genel müdür olarak görev aldı. İzibelli Borsa Komisyonculuğu ve İzibelli Menkul Değerler’i kurdu. Eski borsa başkanlarından Tuncay Artun’un danışmanlığını yaptı. 40 yıllık borsacı İzibelli, son dört yıldır deyim yerindeyse emekliliğin tadını çıkarıyor.

Çalışma hayatındayken daima risksiz hisselerden portföy oluşturmaya çalıştığını vurgulayan İlhan İzibelli, stratejisini şöyle özetliyor: “Riskli yatırımları müşterilerin inisiyatifine bıraktım.

Ama bütün yatırımlarını aynı kefeye koymamaları için zaman zaman onlara müdahale de ettim. Yatırım yaparken ya da yatırımları yönlendirirken şirketlerin sermaye yapısı, finansal tabloları, genel sanayi içindeki yerleri, sektörleri ve karlılık kriterleri önem verdiğim unsurlar oldu.”*****

Adnan BAHAR / Bahar Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı

“Faizler çıkacak, borsa düşecek”

Bugün gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde faiz oranları yeterince aşağılara geldi. Artık bunun ters realizesinin zamanı gelmek üzere. Bu durum, seçimin yaklaşmasıyla Türkiye için daha da önem kazanacak. 2011 yılı ilk çeyreğinden itibaren faiz oranlarındaki artışları görmeye başlayacağız. Bu nedenle önümüzdeki dönemde faizlerde yukarı bir trend, borsa cephesinde ise aşağı bir salınım bekliyorum.

Bu arada global piyasalarda yaşanan hareketleri de göz ardı etmek mümkün değil. Bu nedenle biz de dış piyasalardan ayrılmadan önümüzdeki seçim dönemini ciddi bir biçimde analiz ederek yatırımlarımıza yön veriyoruz.

DOLAR, FAİZ, BORSA: 2011 yılında faizlerin çift haneye yaklaşabileceğini, özellikle doların saltanatının süreceğini, Avrupa’da süren mali krizlerden dolayı euro’nun yıldızının nispeten söneceğini düşünüyorum. Borsa cephesinde ise 60 binlerin altına sarkacak bir endeks öngörüyorum.*****

PORTFÖY ÖNERİM: Önümüzdeki üç aylık süre için yüzde 50 faiz, yüzde 25 dolar, yüzde 25 hisse; uzun vadede ise yüzde 25 faiz, yüzde 50 dolar ve yüzde 25 hisse düşünüyorum.

Riskli portföy olarak banka hisselerini (çünkü faiz oranlarının yükselmesi banka hisselerinin karını törpüleyecektir), risksiz olarak da bilançosunda nakit fazlası ve döviz varlığı olan tüm hisseleri öneriyorum. Hisse bazında kurum olarak yatım uzmanlarımızla birlikte ‘İMKB-10’ hisselerinde tercih yapılmasını tavsiye ediyoruz.

Arçelik, Ereğli, Koç Holding, Turkcell ve THY favorilerimiz. Bu zaman sürecinde banka hisselerini önermiyorum.

Çünkü her birinin fiyatlarının doyum noktasına ulaştığını düşünüyoruz. Bundan sonra büyüme sanayi hisseleriyle gerçekleşecek.*****

Merkez Bankası’nın ortağı
Adnan Bahar’ın Merkez Bankası’nın küçük ortaklarından biri olduğunu biliyor muydunuz? Nasıl mı? Merkez Bankası kurulduğunda Atatürk’ün talimatıyla bankadan halka da pay verilmiş. Adnan Bahar’ın babası da o dönem oğlu adına Merkez Bankası hissesi almış. Şimdi Adnan Bahar, Merkez Bankası’nda yüzde 1.78’le en büyük halk hissedarı konumunda...

Adnan Bahar, borsaya Dördüncü Vakıf Han’da babası Ahmet Bahar’la birlikte borsa komisyoncusu olarak başlamış. O dönemde Bahar Ticaret aracılığıyla işlem yapan Bahar, bu yıl borsada 30’uncu yılını dolduracak. Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Bahar’ın borsayla ilgili değerlendirmesi şöyle:

“Hiçbir zaman kısa vadeli düşünmedim. Portföy oluştururken kesinlikle İMKB-10’u geçmiyorum. Bu hisseler arasında da derinliği ve likiditesi olan hisseleri tercih ediyorum. Türkiye’de ve dünyada herhangi bir kaos olduğu zaman aniden satıp çıkabileceğimiz hisseleri portföye dahil ediyorum.”*****

Nasrullah AYAN / Turkinvest AOG (Asya Okyanusya Grubu) sahibi

“Banka, perakende, sigorta doydu...”

Euro bölgesindeki çalkantı devam edecek. Esasında İrlanda’yla başlayan olay, euro bölgesindeki “güçlü” ülkeleri (Almanya, Fransa, İngiltere), diğer zayıf ülkelerdeki (Portekiz, İspanya, Yunanistan, İtalya) durumu tam olarak görmek için ‘çırılçıplak’ soyunmaya davet edecek. Adı geçen ülkeler zamanla “teslim olup” borç istemek durumunda kalacaklar.

Türkiye’nin durumu ise farklı. İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün’le yenilenen anlaşmalar, vize muafiyetleri, Kürt meselesindeki uluslararası konsensüs Türkiye’ye güç katıyor.

Türkiye giderek euro bölgesinden uzaklaşırken esasında yapışıyor. Ve euro bölgesinin ‘vazgeçilmez’ varlığı haline geliyor.

Türkiye bölgenin istikrarı olacak ve yıldızı daha da parlayacak.*****

DOLAR, FAİZ, BORSA: İMKB endeksinin 6-12 aylık dönemde 95-105 bin seviyelerine ulaşmasını bekliyorum. 58-63 binli seviyelerin kısa, orta ve uzun vadeli alım seviyeleri olduğunu düşünüyorum. Hisse bazında bir şey söylemem doğru olmaz. Banka, perakende ve sigorta sektöründe fiyatların doyum noktasına ulaştığını düşünüyorum.

Sanayi şirketlerinde yabancı payı çok yüksek. Diğer bir deyişle sanayi şirketleri yabancıların elinde. Dağıtım, bilgisayar ve iletişim sektörü cazip görünüyor. Ancak hepsi çok küçük. Şu anda sektörel bazda da net bir şey söylemek çok zor. Bence hedef, halka açık olmayan kendini 1 milyon değerinde görüp aslında 100 milyon belki 10 milyar değerinde olup borsaya gelmeyen şirketlerde...

PORTFÖY ÖNERİM: Doların seyrinin ülkeye bağlı olmadığını düşünüyorum. Ama dolara karşı pozisyon almanın (euro, altın, Japon Yeni, İsviçre Frangı, Kanada Doları, Avustralya Doları...) doğru olduğunu öngörüyorum. Amerikan Doları’nın bilerek ve isteyerek ve de mecburen minimum yüzde 40 devalüe edileceği görüşündeyim. Bu süreçte TL tabii ki dolara karşı değer kazanacaktır. Faiz, TÜFE/ÜFE ortalamasının altına düştüğü her zaman sıkıntı olacaktır. Bu görüşlerim çerçevesinde euro bölgesinde bir deprem olmadığı sürece ülkede (seçim ortamı hariç) sükûnet bekliyorum.*****

“Artık torunuma bakıyorum”
Nasrullah Ayan, adını Çimbeton hisselerinde yaptığı işlemlerle duyurdu. Çimbeton hisse senetleri üzerinde 28 Ağustos-23 Kasım 2000 tarihleri arasında manipülatif işlem yapıldığı iddiasıyla yargılanan Ayan, söz konusu davada 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Afyon Çimento, Çelik Halat, Erdemir, Pınar Su, Pınar Süt, Ege Seramik ve Hektaş'ın önemli miktarda hisselerini satın alan Ayan’a, hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle SPK müfettişleri tarafından tahkikat açılmıştı. Tam Sigorta, Turkinvest ve Trend Holdig'in patronu olan Ayan, Türkiye'de Hazine'den bir türlü izin alamayınca, İsviçre'de banka satın almaya karar vermişti...

Çalışma hayatına 1972 yılında Mersin’de bakliyat ihracatı yapan babasının yanında atılan Ayan, 1987’de İsviçre’deki yatırımcılarla birlikte Türkinvest AOG (Asya Okyanusya Grubu) Menkul Kıymetler’i, 1992’de de Tam Sigorta’yı (Hürriyet Grubu’ndan) satın aldı. 1993’te borsadan topladığı hisselerle Çelik Halat yönetimine geçen Ayan, aynı yıl Makro Borsa, Erciyes, İzibelli Menkul Değerler ile Sağlam Menkul Kıymetler isimli aracı kurumları da aldı.

Nasrullah Ayan, borsada yaptığı operasyonlarda izlediği stratejiyi şöyle açıklıyor: “Enflasyondan dolaylı gizli kalmış sabit varlıklar, şirketin borç rasyosu diğer bir deyişle az borçlu olması en önemli kriterlerim oldu. Ele geçirmeye değecek hedefi olan ya da ele geçirildiğinde daha iyi yönetilebilecek şirketleri yakın takibe aldım.”

İngilizce ve Arapça bilen üç çocuk babası Ayan, şimdilerde Gabriel van Vuuren Ayan adındaki torunuyla vakit geçiriyor. Ayan, “Artık bütün dünyam 1 yaşındaki Gabriel” diyor.*****

Ceyhan BEKTAŞ / Deha Menkul Kıymetler Yönetim Kurulu Başkanı

“Her fiyattan mal alınır, önemli olan stop koyup satabilmek”

Euro bölgesindeki borç problemi, tüm dünya borsalarını olduğu gibi İMKB’yi de olumsuz etkileyecek. Ayrıca 2011’in seçim yılı olduğu düşünülürse, seçim öncesi ve sonrasında oluşacak hükümet senaryoları, başta para piyasaları olmak üzere İMKB’yi de yakından ilgilendirecek. Bu süreçte İMKB’de genelde ABD ve Avrupa borsalarında yaşanan gelişmeler izlenecek.

DOLAR, FAİZ, BORSA: Önümüzdeki bir yıllık süreçte hükümetin uygulamaya soktuğu değerli TL politikasından sapma olmazsa, doların yukarı hareketleri sınırlı olacak. Bu durumda 1.62 üzerine çıkış beklememek gerekir. Aşağıda ise 1.39 seviyesinin altı pek görülmez. Faiz cephesinde ise zaten O/N (gecelik) faizler MB’nin para politikasıyla yüzde 1.75’lere kadar indirilmiş durumda. Yıllık faizler de devlet tahvilinde yüzde 7.5-8 bandına indi.

Belki yüzde 6-6.5 bandına inebilir. Ancak önümüzdeki dönemde ABD’de FED’in olası faiz artış kararı yaşanırsa bu domino etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi bizde de faizlerin artışına neden olacaktır. Alternatif piyasalarda kazanç marjının düşük olduğu göz önüne alınırsa İMKB’nin düşüşte de yükselişte de yine iyi kar marjı bırakacağı söylenebilir. Endeks, önümüzdeki dönemde olası düşüşlerde 60 bin 813 seviyesindeki boşluğu doldurabilir. Daha aşağı seviyelerde ise destek olarak 57 bin 750, ardından 55 bin 800 ve 53 bin 900 seviyeleri görülebilir. Çıkışlarda ise dirençler 67 bin 300, 68 bin 150, 70 bin ve 72 bin seviyeleri olacaktır.*****

PORTFÖY ÖNERİM: İster üç aylık, ister bir yıllık vadede portföy oluşturalım oranlar değişmez. Yüzde 50 borsa, yüzde 35 döviz, yüzde 15 devlet tahvilinden oluşan bir sepet yaparız. Hisse bazında kurum olarak risksiz bir portföy oluşturmak için daha çok yıllık belirli oranda, tercihen yıllık faiz getirisi kadar temettü getirisi sağlayan ve her yıl karlılığı yüksek olan hisse senetlerine yöneliyoruz.

Bu kategori de genelde Oyak şirketlerine ve çimento şirketlerine has bir özellik. O yüzden Mardin Çimento, Ünye Çimento, Bolu Çimento ve Sabancı Grubu bünyesindeki Çimsa şirketlerinin hisselerine yatırım yapılabilir. Ayrıca yine Oyak şirketlerinden Ereğli Demir Çelik gibi sektöründe çok önemli olan ve hemen her yıl temettü ve bedelsiz potansiyeli olan bir şirket de seçilebilir.

Daha riskli bir portföy içinse daha çok önümüzdeki dönemde flaş çıkışlar yakalaması beklenen enerji sektörü hisselerine yatırım öneriyoruz. Ayen Enerji, Akenerji ve Zorlu Enerji gibi... Ya da nominal seviyesinin altında işlem gören, sermaye yapısı bozuk olmayan, özkaynaklarını bitirmemiş şirketlere bakılabilir. Kardemir de bunlara örnek verilebilir. Uzun lafın kısası borsada her fiyattan mal alınır; yeter ki stop koyup satmasını bilin.*****

Altıncıydı borsacı oldu

Ceyhan Bektaş, piyasada “Parlak Ceyhan” lakabıyla biliniyor.

1980’lerin başında ‘Kapalıçarşı’ şirketiyle yaptığı altın işiyle ünlenen Bektaş, 1980’lerin sonunda borsaya merak sarmış. 1989’da bir akrabasının tavsiyesiyle kendi adına hisse senedi alıp satmaya başlamış.

Bektaş, “Para kazanmaya başlayınca 1990 yılında ortaklarımızla kendi aracı kurumumuzu kurduk. Hisse seçiminde en önemli kriterim, işlem hacmi ve likiditedir.

Bir de temettü verenleri tercih ederim. Elimde kalırsa hiç olmazsa temettü versin diye düşünürüm” diyor.*****

Ahmet DEDEHAYIR / Arma Portföy Yönetim Kurulu Üyesi

“Halka arzlar risk oluşturabilir”

Euro Bölgesi'ndeki ülkelerin borç problemi doğal olarak ortak para birimi euro’yu etkileyecek. Sonuçta Avrupa Birliği üyelerinin çoğunda problem var. Şu anda piyasalar bol ve sıfır faizli parayla bir nevi morfin alıyor. Türkiye ekonomisi ve bankalarımızsa çok sağlam durumda. Ama dünyada bir kriz olursa bundan etkilenmememiz söz konusu olamaz. 2009 yılı mart ayından beri dünyada bir varlık balonu yaşanıyor. Emtialar, faiz, altın ve borsalar yükseliyor.

Ancak reel ekonomi, bunu doğrulamıyor. Bu tamamen sıfır faizli bol paranın yarattığı bir varlık balonu. Ama bunun sonsuza kadar devam etmesi mümkün değil. Bunun ekonomileri canlandırma açısından bir işe yaramadığı görüldüğünde, piyasalar en sert şekilde tepkisini verecektir. Türkiye de bundan payını alacak. Yine de Türkiye açısından ciddi bir risk görmüyorum. Fiyatların tarihi zirvelerinde olduğu bir dönemde gelen düzeltme bu anlamda olumlu bulunabilir.

Bu arada, son dönemlerde yapılan ve önümüzdeki dönemlerde yapılacak büyük halka arzlar da piyasadan para çekileceği için doğal olarak borsanın daha fazla yükselmesini zorlaştıracak. Bu halka arzların tamamı gerçekleşirse Türkiye’ye yeni yabancı yatırımcı gelmesi açısından sıkıntı yaratacaktır. Çünkü yurtdışından gelecek paranın da sonuçta bir limiti var. Bu halka azların önemli bir bölümü yabancılara satılmak zorunda.*****

DOLAR, FAİZ, BORSA: Önümüzdeki bir yıl içinde piyasanın mevcut seviyelerinin altında olacağını düşünüyorum.

Çünkü fiyatların geldiğimiz noktada aşırı yükseldiğini ve bunun ekonomik gerçekleri yansıtmadığını, sert düzeltmenin kaçınılmaz olduğunu öngörüyorum. Yine aynı dönemde İMKB-100 endeksinin 85 bin ile 35 bin aralığında bir trend izleyeceğini tahmin ediyorum. En önemli risk, Avrupa’daki ülkelerin borç yükü ve küresel krizdir. Borsanın şu anda bulunduğu seviyeyi çok yüksek buluyorum. Çünkü önümüzde 20 bin endeksten 70 binlere ciddi düzeltme yapmadan gelen bir borsa var.

PORTFÖY ÖNERİM: Mevcut koşullarda bir portföy oluşturmak gerekirse orta vadede de uzun vadede de dövize hiç yer vermem. Orta vadede yüzde 90 faiz, yüzde 10 borsa diyorum. Uzun vade içinse yüzde 75 faiz, yüzde 25 borsa olarak dağılım yaparım. Borsada ise İMKB-100 endeksinden beklentisi olan hisselere ağırlık veririm.*****

O şimdi fon yöneticisi
Ahmet Dedehayır, bir zamanlar borsa çevrelerinde “bıyıklı yabancı” diye adlandırılan yatırımcıların ilklerindendi. Bu yatırımcılar, vergi avantajından yararlanmak isteyen ve çoğunluğu yurtdışında kurulmuş olan fonların Türkiye’de yerleşik Türk vatandaşı sahipleriydi. Maliye Bakanlığı ve SPK tarafından Raymond James hesaplarında yapılan denetimler sonunda Ahmet Dedehayır’ın da “bıyıklı yabancı”lardan biri olduğu anlaşıldı.

Borsada yatırım yapmaya 1991 yılında kendi adına alım satım yaparak başlayan Dedehayır, 1992’de ise Tezal Menkul Değerler’e ortak oldu. Piyasayı halen yakından izleyen Dedehayır, aynı zamanda Galatasaray eski yönetim kurulu üyelerinden... Dedehayır, şimdilerde Arma Portföy Yönetim Kurulu Üyesi olarak fon yöneticili yapıyor.

Güne çok erken başladığını ifade eden Dedehayır, “Blomberg’i yakından takip ederim. Hemen bütün gazetelerin ekonomi sayfalarına bir göz atarım. Akşamları ise ABD kapanışa bakmadan yatmam” diyor. Dedehayır’ın yatırım stratejisinde ise temel analiz ve genel trend en önemli kriterler...*****

Halil GÜVENER / Çeşme Bağcılık Yönetim Kurulu Başkanı

“Ciddi düzeltme bekliyorum”

İMKB’nin son yıllarda hiç bir şeyden etkilenmeden ayakta durmasına alıştık. 2000 yılı önceleri içeriden ya da dışarıdan gelen en küçük bir öksürükle piyasa yerle bir olurdu. Ancak şu anda borsaya yabancı yatırımcılar hakim. Örneğin Yunanistan’da yaşananlar büyük bir olaydı ama İMKB yukarı çıktı. Euro bölgesindeki ülkelerin borç problemine paralel Avrupa borsalarının düşüşü yabancı yatırımcının hisse senedi değişimiylle bir miktar düşebilir. Ama bu borsanın hiç düşmeyeceği anlamına da gelmez. Çünkü borsa soluksuz yukarı çıktı, önümüzdeki bir yıl içinde borsada her şey olabilir. Seçim var, yüksek dozda borsaya yeni halka arzlar geliyor, insanlar araç ve konut kredisinde, yerli yatırımcı yok.

Ayrıca artık “borsa-döviz-faiz üçgeni” dememek lazım. Gayrimenkulle birlikte bu dörtgen oldu. Faizler düşük deniliyor ama diğer taraftan esnaf, sanayici kredi kullanamıyor. Gayrimenkul, araba kredileri ya da az sayıda firma kredi kullanıyor. Dövizde art her an yaşanabilir demek istesem de zor. Çünkü yabancı bankalar buna izin vermez. Döviz getirerek TL kredi verdiler.*****

DOLAR, FAİZ, BORSA: Önümüzdeki dönemde fiyatlarda durgunluk ve fiyat düşmesi bekliyorum. Faiz ve döviz yukarı diye düşünüyorum. Borsayı yakından takip ediyorum. Ama uzak duruyorum. Hisse senedi için şu an hiç cesaretim olamaz. Çünkü çok riskli görüyorum. İMKB kriz ortamında ve çok kısa dönemde orantısız şekilde yükseldi. Ciddi bir düzeltme bekliyorum.

PORTFÖY ÖNERİM: Mevcut koşullarda potansiyeli yüksek atak yapmamış bir yerden arsa alırdım. Dövizde ve döviz faizinde kalırdım. Borsa ve TL’den uzak dururdum. Bu arada borsa düştüğü zaman cıva gibidir kayar, tutamazsınız.

Spekülatörlere katılmayın; kelebek gibidir uçarlar ve hemen ölürler. Sizi de sürüklerler. Mevcut koşullarda İMKB’de gerçekten çok seçici olmak lazım. Kesinlikle İMKB diyenler, İMKB-30 kağıtlarından bir portföy oluşturulabilir. Temel analize dayalı olmayan ve yeni halka açılmış kağıtları çok riskli görüyorum. Yani bana göre bir yıllık bir sepet için borsa bütünüyle çok risk taşıyor.*****

“Öyle derin analizlere girmem”
Halil Güvener’in borsa serüveni oldukça renkli. Anlatacak o kadar şeyi var ki yerimiz yetmez. Bu yüzden özetle bu işe nasıl girdiğini ve ilk deneyimini şöyle anlatıyor: “Borsaya ilk girdiğimde 500 bin lirayla gidip hisse almaya başlamıştım. Tabii 1993’lerde ne borsayı bilirim, ne Çimentaş’ı tanırım ne de pasif yazmanın (hissenin altında alım yazmak) ne demek olduğunu... Orada cin gibi bir oğlan ‘Abi pasif yazalım mı’ diyor, ben de ‘Yaz’ diyorum. Sonuçta o gün 56 milyon liralık alış yaptım. Ve şok oldum. Tabii o tarihte Ekinciler Holding’in Çimentaş’ı Münih Borsası’na kote ettirmek için mal topladığını da bilmiyordum. Benim alımım piyasada ‘Çimentaş hisselerini Ekinciler Holding topluyor’ diye yorumlanmış. Bana ‘Sen hiç karışmayacaksın, biz paranı ödedik’ dediler. Bir ay sonrada bana 4.5 milyon TL ödediler. Ve böylece bedavadan para kazanmış oldum. O tarihte 25 milyon dolar kadar mevduatım vardı. Bu kez ne iş yaptığını sonradan öğrendiğim TSKB hisse senedini aldım. Ancak bu defa o dönemde çok zarar gördüm. Hiç bir zaman aracı kurum sahibi olmadım. Birçok kurumda işlem yaptım. Metaş, Söksa ve Aktif Finans’ta çok para kazandım. Doğusan’da da çok para kazandım ama olduğu gibi gitti.

Hiçbir zaman ortaklığım olmadığı için hayatım boyunca para kazanmaya ve para kaybetmeye hazır oldum. Örneğin ekranda bir haber görürüm ‘Tekstil sektöründe grev var’ diye. Anında satarım. Hissetmek ve riski sevme özelliğim var. Heyecanı seviyorum. Öyle oturup düşünüp derin analizlere girmem. Benim için borsa böyle bir şey.”

Halil Güvener, Söksa Pazarlama’daki işlemleriyle ünlenmişti. 2003-2005 yılları arasında bu şirket ve iştirakleri arasında usulsüzlükler tespit eden SPK, Güvener ve yakın çevresi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Güvener, 2008 yılında da Kerevitaş hisse senetlerinde yaptığı mevzuata aykırı işlemler nedeniyle tekrar gündeme gelmiş ve bu hissedeki işlemleri nedeniyle para cezası almıştı. Güvener, Keretivaş hisse senedinde gerçekleştirilen işlemler hakkında, SPK’nın “Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği”nde öngörülen açıklamayı yapmadığı gerekçesiyle toplam 175 bin 680 YTL para cezası almıştı. Güvener’e SPK tarafından işlem yasağı da getirilmişti. Şu anda kendini gayrimenkulcü olarak tanımlayan Güvener, “Şu anda borsayla hiçbir alışverişim yok. Uzmanlık alanım arsa. Ancak şarap ve meyve suyu ihracatı da yapıyorum. Almanya’da uluslararası bir meyve suyu fabrikasını almak üzere imza aşamasındayım” diyor.

Canlı Borsa


En Çok Aranan Haberler