Tarımsal politikalar için "danışman havuzu" talebi

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Süleyman Soylu, tarımsal üretimin artırılması için planlamanın önemine işaret ederek, "Dileğimiz; Ankara'da tarımsal planlamalar yapan yetkin kişilerin, daha uzman bir danışman havuzu oluşturup, özellikle yöreyi çok iyi bilen ziraat mühendisleri ve veterinerlerden yardım alarak politikalar belirlemesi." dedi.

Soylu, ziraat öğretiminin başlamasının 173. yıl dönümü dolayısıyla ZMO Konya Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin dünyanın 7. büyük tarım ekonomisi olduğunu söyledi.

Türkiye'de ilk ziraat öğretiminin 10 Ocak 1846'da İstanbul'da başladığını dile getiren Soylu, bugün ülkede yaklaşık 40 ziraat fakültesiyle bu öğretimin devam ettiğini belirtti.

Soylu, ziraat fakültelerinde bugüne dek yaklaşık 110 bin ziraat mühendisi yetiştiğine işaret ederek, "Ziraat mühendisleri, tohumculuktan bitki beslemeye ve hayvancılığa kadar tarımla ilgili çok farklı alanlarda ülke tarımına hizmet etmektedir. Öğretimde 173 yıllık köklü tarihsel geçmişe sahip bir meslek grubu olarak, ülkemizde sayıları yaklaşık 2 milyon 300 bin dolayında olan çiftçilerimize, ülke tarımına ve ekonomisine hizmet etmenin haklı gururunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Ziraat mühendislerinin önemi daha çok artmaktadır"

Tarımsal üretimin artırılmasına yönelik değerlendirmelerde bulunan Soylu, "Tüm dünyanın önemini daha iyi anladığı bugünlerde tarımın, değişen ekonomik koşullara uyum sağlayabilmesi için teknoloji ve eğitimle daha iç içe olması gerekmektedir. Çiftçiyi bilgiyle buluşturan ziraat mühendislerine günümüzde daha çok ihtiyaç duyulmakta ve sorumluluklarıyla ziraat mühendislerinin önemi daha çok artmaktadır." diye konuştu.

Bir gazetecinin buğday ekim alanlarının azalmasına yönelik sorusu üzerine Soylu, şunları kaydetti:

"Ülkemizde temel dinamik bitki grupları var. Bunların başında da buğday geliyor. Diğer ürünler bir tarafa, buğday bir tarafa. Buğday ekim alanından kaçışın temel sebeplerinden biri, özellikle ürün karlılığının düşmesi ve fiyat politikası. Tabii bunların da temelinde planlama yatıyor. Biz istiyoruz ki tarımsal planlamalar, özellikle tabandaki teknik elemanların sesine kulak verilerek, konuda uzman kişilerin katkı sunabileceği platformlarda tartışılarak yapılsın. Yoksa masa başında yapılan planlamalar, sahada karşılığını bulamadığı zaman ciddi anlamda sıkıntılar doğuruyor. Örneğin havza bazlı üretim modeli oluşturuluyor ama sahayı tam analiz etmeden uygulamaya başlandığı zaman gerçek karşılığı alınamıyor. Dileğimiz; Ankara'da tarımsal planlamalar yapan yetkin kişilerin, daha uzman bir danışman havuzu oluşturup, özellikle yöreyi çok iyi bilen ziraat mühendisleri ve veterinerlerden yardım alarak politikalar belirlemesi. 2018 yılında bitkisel üretimde yüzde 6'ya yakın bir düşüş söz konusu. Biz üretmezsek ileride çok daha büyük sıkıntıya gireriz. O yüzden hızlı bir şekilde, gerçek anlamda analiz ederek, politikalar oluşturmalıyız."