Kur baskısı, istihdam üzerindeki ağır yük ve Uzakdoğu ülkelerinin haksız rekabetine daha fazla dayanamayacaklarını açıklayan tekstil, konfeksiyon ve pamuk sektörü temsilcileri, 2001 yılından bu yana yüzde 78.5 değerlenen YTL'nin normale dönmemesi durumunda miting yapacaklarını belirtti.
Ege İhracatçı Birlikleri'nde konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısına Egeli pamuk, tekstil, konfeksiyon ve deri sektörleri adına eylem komitesini oluşturan Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Galiko, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nedim Örün, Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Remzi Peköz, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkan Vekili Hilmi Uğurtaş, Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Fikret Mısırlı, İzmir Ticaret Odası Meslek Komitesi üyesi Aykut Uzuner ile Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Akgün katıldı. Sektörün 20 milyon insanın geçim kapısı olduğunu vurgulayan Jak Eskinazi, "Yüzde 78.5 oranında değerlenen YTL, sektörü çok ciddi dar boğaza sürüklemiştir. Hükümet, rakamsal olarak ihracat artışı sürdüğü için mi, yoksa sektörü gözden çıkardığı için mi sorunlarımıza duyarsız kalıyor bilemiyoruz. Verimliliğimizi artırarak, forward ve hatch gibi bankacılık enstrümanlarını çok iyi kullanarak ayakta kalmayı başardık, ama bugün bu imkan sıfırlanmıştır. Tutunacak dalımız kalmamıştır, gemi karaya oturmuştur" diye konuştu.
Hükümetin geçici olarak cari açığı sıcak parayla finanse edebileceğini, aşırı değerli olan YTL ile enflasyonu kontrol altında tutabileceğini belirten Eskinazi, ancak işsizliğin yol açacağı sosyal yaraların bu tür ekonomik önlemlerle kapatılamayacağını ifade etti. Eskinazi, "Yabancıların para kazanmak için ülkemize getirdikleri ve ne zaman götürecekleri bilinmeyen sıcak parayla açıklarımızı kapatıyoruz. Bu yöntemle sağlıklı bir ekonomik yapıya kavuşamayız. Vardığımız bu aşamada istihdam üzerindeki ağır kamusal yüklerin, enerji giderlerinin düşürülmesi ihracatçıya katkı sağlayacaktır ama yeterli olmayacaktır. Çünkü yara kangren olmuştur. Temel ve acil çözüm 2001 yılından bu yana yüzde 78.5 değerlenen YTL'nin normale dönmesidir. Milli gelirin yüzde 12'sini, ihracat ve istihdamın yüzde 25'ini sağlayan sektörlerimizi kaderine terk edemeyiz" şeklinde konuştu.
Sorunlarına çare bulunmaması durumunda aktif eylem planını uygulayacaklarını da kaydeden Eskinazi, yarın TOBB ve hükümet yetkililerinin bir toplantı yapacağını, bir sözcülerinin de orada bulunacağını ve bu toplantıdan bir çözüm önerisi çıkmasını beklediklerini söyledi. Eskinazi, "Bir kere daha şansızımı zorlayacağız. Ayrıca gazete ilanlarına başlıyoruz. Yurt genelinde derdimizi anlatacağız. Bir netice alamazsak İzmir'den başlayarak bir miting düzenleyeceğiz" dedi.
Hükümet yetkililerinin kurlara müdahale yapılmayacağı yönündeki açıklamalarını eleştiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Galiko ise, "Kurlara müdahale olmalıdır. Tedbir alınmazsa ithalat daha da artarak, dış ticaret açığımız giderek büyüyecektir. Yaklaşık 42 milyar dolar olan dış ticaret açığı yakında 60 milyar dolar seviyesine çıkacak. Artık silkinmemiz ve devlet olarak kendimize gelmemiz gerekiyor. Tek çare kurdur. Kurlara müdahale olmazsa 6-7 ay sonra zorla yapmak zorunda kalırlar. Dövizdeki düşüşün yarattığı depremi, hiçbir şekilde enerji ve vergi indirimiyle kapatamazlar" diye konuştu.
Galiko ayrıca, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in de arkasında olduklarını, kendisinin hükümet içerisindeki zencilerden biri olduğunu söylediğini ve sektör için elinden geleni yaptığını bildiklerini ifade etti.