Türban davası kararı bekleniyor
Merkez Bankası Cuma günü açıkladığı Finansal İstikrar Raporunda, son aylarda sürekli yaptığı gibi yapısal refomların hızla hayata geçirilmesi ve etkin risk yönetiminin tavizsiz uygulanması konularında ikazlarını yineledi. Merkez Bankası özellikle bu konuların önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin küresel çalkantıların olumsuz etkilerinden korunması açısından önem taşıdığını ifade ediyor.
Merkez Bankası’nın uyarılarını doğru buluyoruz. Bunun yanında yapısal reformlar konusunda durma noktasının yanında, AB ile ilgili müzakere sürecinde de geçici bir ölü dönem yaşadığımızı belirtmek isteriz. Bunların yanında IMF ile yeni döneme yönelik planların netleşmemiş olması, enflasyonda görülen yükseliş, Faiz Dışı Fazla hedefinin %3.5 seviyesine düşürülmesi ve son olarak SSK ve Bağ-Kur prim borçlarının affedilmesi, finansal çevrelerde Hükümet’in seçimlere yönelik populist yaklaşımlara ağırlık verdiği izlenimini doğuruyor. Bu gelişmeler Türkiye piyasasının dünya piyasalarından ayrışmasını ve sıcak para girişinin yavaşlamasına neden oluyor.
Bütün bunlardan ayrı olarak Türkiye piyasalarına yönelik en büyük olumsuz konunun AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davanın piyasalar üzerinde yarattığı büyük belirsizlik olduğu açıkça görülebilir. Geçen hafta Cumhuriyet Başsavcısı dava hakkındaki mütalaasında kapatılma istemini yinelirken, süreç hızla işlemeye devam ediyor. Buna paralel olarak Anayasa Mahkemesi türban davası ile ilgili kararını önümüzdeki hafta verebileceğini bildirdi. Bu konu piyasalar üzerinde gerginliğin dahada artmasına ve belirsizliğin giderek kendisini hisseetirmesine neden oluyor. Bilindiği gibi Türban Davasından çıkacak sonucun, Ak Partinin kapatılma davasını bire-bir etkilemesi bekleniyor. Bu bakımdan gelecek hafta piyasaların nefeslerini tutup tamamen sıkışık bir seyir içerisinde kararı beklemesini düşünüyoruz. Başka deyişle önümüzdeki hafta endeksin 38500 seviyesinin altına sarkıp sarkmayacağı netleşecek. Davanın belirsizliğinin fiyatlara kısmen yansıdığını düşünüyoruz. Hisse senedi piyasalarında Mart ayından itibaren görülen seyir ve faizlerin %20 seviyesini geçmesi bunu gösteriyor. Ancak kapatılma olasılığının artması durumunda hisse senetleri piyasalarında ikinci bir şok dalga beklenebileceğini ve sonrasında bir süre yönsüz süreç içine gireceğini düşünüyoruz.
Bunların dışında hafta içinde Hükümet’in orta vadeli mali planının netleşmesi beklenirken, Kredi Kartlarındaki Faiz indirimi konusunda görüşmelerin sürmesi beklenebilir. Diğer yandan Elektrik Dağıtım İhalelerinin ilk ihalesi için son teklif verme tarihi olarak belirlenen 10 Haziran tarihinin yeniden uzatılıp uzatılmayacağı da netleşebilir. Salı günü açıklanacak enflasyon rakamlarıda önemli bir gündem maddesi olacak. Ancak bütün bunların üzerinde Anayasa Mahkemesi kararının önemli bir ağırlık oluşturacağını ve piyasanın yönünü belirleyeceğini düşünüyoruz.
Haber Gönder
