FİNANS

Türk bankalarına "yatırım yapılabilir"

JCR-Eurasia Rating, Türk bankacılık sektörünü, topluca yatırım yapılabilir kategori içinde değerlendirerek sektörün uzun vadeli ulusal notunu AA (Trk), görünümünü ise “Durağan” olarak belirledi.

JCR-Eurasia Rating’in Türk Bankacılık Sektörünün Görünümü-2008 değerlendirmesi açıklandı. Buna göre sektör, JCR-Eurasia Rating tarafından son dört yıllık finansal veriler çerçevesinde topluca yatırım yapılabilir kategori içerisinde değerlendirildi.

Sektörün uzun vadeli uluslar arası yabancı para notu BB-/(durağan), uzun vadeli uluslar arası yerel para notu BB+/(durağan), uzun vadeli ulusal notu AA (Trk)/(durağan), kısa vadeli uluslar arası yabancı para notu B/(durağan), kısa vadeli uluslararası yerel para notu B/(durağan), kısa vadeli ulusal notu A-1+ (Trk)/(durağan) olarak açıklandı.

KRİZDEN KORUYAN OLUMLU YANLARI

JCR’nin değerlendirmesine göre ülke genelinde istihdama 182 bin 667 kişilik katkı sağlayan, mali sistemin yüzde 88'ini oluşturan ve aktif toplamının GSYH’ye oranı yüzde 72 düzeyinde bulunan Türk bankacılık sektörü, şu olumlu özellikleri sayesinde bugüne kadar küresel krizden etkilenmedi:

“-Uluslar arası gelişmelerin ve gelişmiş ülkelerdeki yaşananların aksine, yerel fon sağlayıcıların likidite seviyelerini zorlayacak herhangi bir tedirginlik içerisinde olmaması,

-Merkez Bankası'nın yarattığı potansiyel likidite olanakları sayesinde bankaların kendi aralarındaki güven unsurunun devam etmesi,

-Düzenleme, denetleme ve izleme faaliyetlerinin uluslar arası ve yüksek kalitede yürütülmüş olması,

-Son yıllarda bütçe, fon akışı, puanlama, içsel teminat yaratma ve risk metodolojilerine gösterilen ilgi sayesinde gerçekçi fiyat politikalarının ve objektif kredilendirme kriterlerinin geliştirilmesi,

-Teknik olarak kaynak vadelerinin kısa olmasına bağlı olarak, mortgage kredileri başta olmak üzere uzun vadeli plasmanlara ve dolayısıyla gelişmiş ülkelerdeki gibi menkulleştirme bazlı sentetik ürünlere bilançolarında yer verme imkanını bulamamış olması.”

RİSKLER

Ancak, kredilerde yoğunlaşan yeniden yapılandırma talepleri kabul gördüğü ölçüde bankların sermaye yeterlilik rasyosu hesaplamaları için esas aldıkları ağırlıklandırılmış kredi risk tutarlarında ve NPL (Non-Performing Loan) oranlarında meydana gelen artışların perdelendiği ifade edildi.

Türk bankacılık sisteminin finansal tablolarında ölçülen piyasa riski oldukça düşük olduğu, ancak banka bilançolarında ölçülmeyen piyasa riskleri ile yüksek miktarlarda ölçüm dışı bırakılan piyasa riskine maruz değerlerin de bulunmasının sektör karlılığında volatiliteyi yükselten önemli etkenlerden biri olduğu vurgulandı.

Yüksek sermaye yeterlilik rasyosuna sahip olan Türk bankacılık sisteminin, aracılık fonksiyonunun göstergeleri olarak kabul edilen mevduat ve kredilerin GSYH'ya, kredilerin ise mevduata oranları dikkate alındığında AB bankacılık sektörü ortalamalarının gerisinde kaldığına işaret edildi.

Ülke düzeyinde genel ekonomik paketler yerine, yapılandırma taleplerinin bankaların bireysel inisyatifleriyle İstanbul ve Anadolu yaklaşımlarını yeniden gündeme getirecek olması sermaye yeterlilik oranlarının kaydi olarak yüksek görünmesine yol açsa da bunun, bankaların büyümesine ve karlılığına negatif yönde yansıyacağı belirtildi.

“NET KAR MARJI RASYOSUNUN DÜŞMESİ ÖNEMLİ TEHDİT”

Net kar marjı rasyosunun sektör genelinde düşmesi ve operasyonel giderlerin yönetilememesi durumunda bu rasyolardaki düşme eğiliminin devam edecek olmasının sektör için önemli tehdit olduğu vurgulanan JCR açıklamasında, şu değerlendirmeler de yer aldı:

“Öte yandan TL'nin değer kaybetme süreci, uluslar arası fon bulmanın zor ve maliyetli hale gelmesi, mevduat vadelerinin kısa olması Türk Bankacılık Sisteminin devam eden önemli yapısal riskleridir. Mevduat rakamlarında başlayan ve devam eden reel artış trendi, bankaların likidite ihtiyacına önemli ölçüde yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, bankacılık sisteminin uzun vadeli yerel para notu ülke notunun üzerinde değerlendirilmektedir. Ayrıca küresel mali piyasalardaki gelişmelerin aksine, yerel otoritelerin yaklaşımlarının ve piyasa göstergelerinin aynen devam etmesi halinde Türk Bankacılık kesiminde konsolidasyonun sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir. Ancak sektördeki yabancı payının ulaştığı düzey dikkate alındığında bu seviyenin artma olasılığı aşağı düşme olasılığından daha düşük olacaktır.” (ANKA)

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler