Türk-İş tarafından hazırlanan raporda, "çalışanları enflasyona ezdirmedik" söyleminin, asgari ücret örneğinde görüldüğü gibi doğru olmadığı savunuldu. Raporda, "Ekonomide yaşanan kriz gerekçe edilerek başta çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli kesimlerin gelirleri yine geriletilmek istenmektedir" denildi.
Türk-İş, emekli ve çalışanların aylık ve ücretlerinde yaşanan gelişmelerle toplu iş sözleşmesi sürecindeki ekonomik taleplerin değerlendirildiği "Toplu Sözleşme Gerçeği" isimli bir rapor hazırladı.
Raporda, Türkiye'de sürdürülmek istenen ücret politikasının çerçevesinin IMF tarafından çizildiği öne sürüldü.
Siyasal iktidar tarafından halen uygulanan ekonomik ve sosyal program kapsamında gelir politikasının temel eksenine "hedeflenen enflasyon oranı kadar zam"ın konulduğu ve ücretlilerin satın alma gücünün geriletildiği savunulan raporda, emeklilere yapılan maaş artışlarının da enflasyon artışına bağlı olarak sınırlı tutulmasıyla geçim şartlarının daha ağırlaştığı ifade edildi.
Ekonomide yaşanan kriz gerekçe gösterilerek başta çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli kesimlerin gelir kaybıyla karşı karşıya bırakıldıkları belirtilen raporda, bu durumun resmi raporlara da yansıdığına işaret edilerek, 2009 Yılı Programı'nda, "kamu işçisi ücreti ile asgari ücrette 2008 yılı itibarıyla reel gerileme yaşanacağının" yer aldığı kaydedildi.
Raporda, "Ekonomide yaşanan kriz gerekçe edilerek başta çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli kesimlerin gelirleri yine geriletilmek istenmektedir" yorumunda bulunulurken, ülkedeki gelir dağılımının adaletsiz olduğu ifade edildi.
Ücretlerin, enflasyona endeksli artırılması yaklaşımının eleştirildiği raporda, "Ücret gelirlerinin hedeflenen enflasyon oranı dikkate alınarak belirlenmesi gelir dağılımındaki adaletsizliğin sürmesi anlamındadır" görüşüne yer verildi.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI
Raporda, dar gelirli ailelerin elde ettiği gelirin yeterli ve dengeli beslenme için gerekli harcamaları bile karşılayabilecek düzeyde olmadığı ifade edilerek, Haziran 2009 itibariyle dört kişilik bir ailenin açlık sınırının aylık 733, yoksulluk sınırının aylık 2 bin 389 TL olduğuna dikkat çekildi.
Bu çerçevede, "Çalışanları enflasyona ezdirmedik" söyleminin doğru olmadığına işaret edilen raporda, "Görüldüğü üzere, halen sigortalı olarak çalışanların yaklaşık yarısının elde edebildiği gelir olan net asgari ücret tutarı ile dört kişilik bir aile ancak 22 gün sağlıklı beslenebilmekte ve sadece 7 gün insan onurunun gerektirdiği harcamayı yapabilmektedir" denildi.
Raporda, siyasi iktidarın, çalışanların yaşama ve çalışma koşullarını iyileştirmek doğrultusunda somut bir önlem almadığı öne sürülerek, "bunun yansımalarının, çalışanların eylemlerinde yankı bulacağı" görüşü savunuldu.