İSTANBUL (AA) - Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ (KARDEMİR) Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan, 1990'lü yılların sonunda terörle mücadele döneminde bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye askeri ambargo uyguladığını belirterek, "Askeri araçların tadilatında kullanılan malzemeleri vermediler, ambargo uyguladılar. Aradan 20 geçti, hiçbir şey değişmedi. Geçen aylardaki Barış Pınarı Harekatı'nda da aynı şekilde aynı Avrupa ülkeleri Türkiye'nin askeri araçlarında kullanılan çeliklerinin Türkiye'ye gönderilmesine müsaade etmediler." dedi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda bu yıl ikincisi düzenlenen Türkiye 2023 Zirvesi kapsamında "Savunma Sanayi" başlıklı bir panel gerçekleştirildi.
Soykan, panelde yaptığı konuşmada, sadece savunma sanayi için değil uygarlık ve hayatın devamı için de çeliğin çok önemli olduğunu dile getirdi.
Dünyada geçen yıl 1,8 milyar ton çelik üretildiğini aktaran Soykan, "Çinliler çelik için sanayinin pirinci derler. Çin için pirinç neyse sanayi için de çelik odur. Dolayısıyla kalkınmak için, sanayileşmek için çeliğe ihtiyacımız var." diye konuştu.
Hüseyin Soykan, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret savaşlarında kullandığı ana argümanlardan birinin çelik olduğuna dikkati çekerek, "Rahip Brunson hikayesinde Türkiye'ye önce yüzde 25 daha sonra yüzde 50 vergi koydu Trump. Dolayısıyla biz 2 milyar dolarlık çelik satarken bir anda sıfıra düştük. Şu anda yüzde 25 çelik vergisi uygulanıyor." ifadelerini kullandı.
- "Çelik üretiminde Çin lider"
Dünyadaki 1,8 milyar dolarlık çelik üretimin 900 milyon tonundan fazlasını Çin'in tek başına gerçekleştirdiğini aktaran KARDEMİR Genel Müdürü Soykan, "Ardından 100 milyon tonla Hindistan geliyor. Birinci ile ikinci arasında 9 kat fark var. Sonra Japonya, ABD, Rusya, Güney Kore ve Almanya geliyor. Türkiye ise Avrupa'da ikinci, dünyanın 8'inci büyük çelik üreticisi konumunda." bilgilerini verdi.
Soykan, son 1 yılda KARDEMİR olarak savunma sanayisine namlu, tank palet çelikleri, aşınmaya dayanıklı çeşitli aktarma organları, bağlantı elemanları, gemi ve deniz altılarda kullanılan çeşitli profiller ürettiklerini ifade ederek, "Yani ülkemizin gelişimine, milli bekasına, savunma sanayisine nasıl katkı verebiliriz gayretiyle son 1 yılda bunları gerçekleştirdik." diye konuştu.
KARDEMİR'in 1937 yılına dayanan 15 haneli bir köydeki kuruluş öyküsünü anlatan Soykan, KARDEMİR'in o günden bugüne ilklerin fabrikası olduğunu dile getirdi.
Soykan, 1990'lı yılların sonunda terörle en şiddetli mücadele zamanında bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye askeri araçları göndermediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Askeri araçların tadilatında kullanılan malzemeleri vermediler, ambargo uyguladılar. Aradan 20 geçti, hiçbir şey değişmedi. Geçen aylardaki Barış Pınarı Harekatı'nda da aynı şekilde aynı Avrupa ülkeleri Türkiye'nin askeri araçlarında kullanılan çeliklerinin Türkiye'ye gönderilmesine müsaade etmediler. Gizli ambargo koydular ve şu anda da devam ediyor. Dolayısıyla biz burada neler yapmalıyız? Ülkemizin milli bekası noktasında tüm kurumlara düştüğü gibi demir çelik sektörüne, bizlere de görevler düşüyor."
- "Savunma sanayisinde kullanılan çeliğin önemli bir kısmı üretilemiyor"
Hüseyin Soykan, savunma sanayisinde ne kadar çelik kullanıldığına dair resmi veri bulunmadığını ancak 150-200 bin tonlardan bahsedildiğini bildirdi.
Türkiye'de savunma sanayisinde kullanılan çeliğin önemli bir kısmının üretilemediğine dikkati çeken Soykan, bu noktada Türkiye'nin bazı ihtiyaçlarını karşılamada sıkıntılar yaşadıklarını kaydetti.
Soykan ayrıca savunma sanayisinde yerliliğin yüzde 65, çelik sektöründe ise yüzde 10'lar civarında olduğunu sözlerine ekledi.
- "Araçlar Türk mühendisler tarafından tasarlanıyor
BMC Kara Araçları Genel Müdürü Bülent Santırcıoğlu ise savunma sanayisinin 2023 hedefleri doğrultusunda şirketin faaliyetlerine ve ürün gamına ilişkin bir sunum yaptı.
BMC'nin 1965 yılında kurulduğunu ifade eden Santırcıoğlu, şirketin tarihinde birçok ilke imza attığını ve 300 binden fazla aracı 80'den fazla ülkeye ihraç ettiklerini kaydetti.
Santırcıoğlu, BMC'nin Türkiye'deki 3 kamyon üretici arasındaki tek yerli şirket olduğunu dile getirerek, "Bu yıl lansmanını yaptığımız araçları önümüzdeki yıllarda piyasada göreceksiniz. Burada önemli olan bütün bu araçların Türk mühendisler tarafından tasarlanmış olması, lisans ve fikri mülkiyet haklarının BMC'de olması, dolayısıyla Türkiye'de olması önemli." dedi.
Otobüs tarafında ise 2019 yılında ihracat oranlarının yüzde 90'a çıktığını dile getiren Santırcıoğlu, çoğunlukla Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine otobüs sattıklarını söyledi.
Santırcıoğlu, BMC'de devam eden yeni projeler de olduğunun altını çizerek, "BMC olarak yeni nesil zırhlı araçlar geliştirme projesine de başlamış bulunuyoruz." ifadesini kullandı.