FİNANS

Türkiye'nin altın çağı bitti

Standard Chartered Bankası uyardı: 6-9 ay ekonomik mücadeleyle geçecek.

Londra merkezli Standard Chartered Bankası, “Büyüme Kırılganlığı” başlıklı raporunda “Türkiye’nin güçlü büyüme, düşen enflasyon ve hızla iyileşen mali durumdan oluşan ‘altın çağı’nın bitmiş gözüktüğünü” belirtti.

Çok uzun dönemde Türkiye’nin güçlü bir potansiyel olduğunu ifade eden banka “Ancak önümüzdeki 6-9 ay, düşen reel gelir, daralan krediler, yavaşlayan AB talebi ve politik belirsizlik nedeniyle ekonomik mücadele ile geçecek” değerlendirmesini yaptı.

Standard Chartered’ın 22 Mayıs 2008 tarihli raporu “Tüketici ve iş dünyasında güvenin azalması ekonomiyi tehdit altına soktu”, “Merkez Bankası açmazda”, “Seçim öncesi mali disiplinin sigortası mı patladı?”, “İhracatçılar için Amerika’daki yavaşlama değil Avro’nun zayıflaması sorun olur”, “Dış açığın büyük kalması YTL’yi kırılganlaştırıyor”, “Önümüzdeki 6-9 ayda siyasi ortam zorlu geçecek” bölümlerinden oluştu.

RAPORDA ŞU KONULARA TEMAS EDİLDİ

• Ekonomi geçen yıl potansiyelinin altında büyüdü. Tarımdaki hasadın düşük kalmasının yanı sıra 2006 krizindeki faiz artışlarının etkileri ve 2007 boyunca faizlerin yüksek seyretmesi de yatırımları kısıtlayarak, önceden patlayan inşaat sektörünü yavaşlattı.

• Son dönemdeki üretim ve ihracat rakamlarının yüksek çıkmasına karşın, hızlanan enflasyon ve yeniden ortaya çıkan politik belirsizlik ortamında, iş dünyası ve tüketici güveni ciddi biçimde ters yöne dönerken kredi büyümesi de daralıyor.

• Bu etkenlerin 2008’in kalan bölümünde daha sıkı para politikası, daralan banka kredileri ve zayıflayan küresel piyasalar ile birlikte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’daki (GSYİH) büyümenin yavaşlamasına yol açacağını düşünüyoruz.

• Enflasyonun üçüncü çeyrek itibarıyla (temmuz-ağustos-eylül) yüzde 11-12 seviyelerine çıkmasını ve Merkez Bankası’nın faizleri, ilki 16 Haziran’daki toplantıda olmak üzere, gelecek 2-3 ay içinde 100 baz puan daha (yüzde 1) arttırmasını bekliyoruz.

• 2006 krizinin aksine, bu sefer yüksek faiz oranları kredi sıkılaştırması ve yavaşlayan küresel talep ile birlikte gerçekleşeceği için ekonomi açısından önemli oranda bir risk oluşturacak.

• Sıkı bir IMF çıpasının yokluğunda, hükümetin mali politikalarda “ayağının kayması” olası gözüküyor. Yerel seçimlerin ve gittikçe daha olası ara seçim öncesinde hükümetin harcamalarının sıçraması risk.

• Siyasetin güç şartlarda devam etmesi, dış açık finansmanının belirsizliği, mali açıdan piyasaların Türkiye’ye güvenini kaybettiriyor.

• Dış açığın GSYİH’nin yüzde 6’sı civarında, yüksek seviyede seyretmesini bekliyoruz. Geçen yıl bu açığın yüzde 60’ı doğrudan yabancı yatırımlar ile kapatılmıştı. Bu yıl bu kalem düşük gelecek.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler