Ankara -(AA) Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan Erol, Türkiye piyasasının cazibesini korumaya devam ettiğini, üç temel kurala uyulmaya devam edildiği müddetçe Türk piyasalarının bu dalgalanmalardan rahatlıkla korunabileceğini kaydetti.
Erol, bu üç kuralı ''gelirin gerçeğe uygun beyan edilmesi'', ''konutun piyasa fiyatını doğru yansıtacak şekilde değerlenmesi'' ve ''bankaların kullandırdıkları kredileri doğru bir şekilde finanse etmesi'' olarak sıraladı.
ABD'de tutsat kredilerinde gözlenen sorunların geliri olmayan kişilere kullandırılan kredilerden kaynaklandığına işaret eden Erol, Türkiye'de benzer sorunların ortaya çıkma ihtimalinin bulunmadığını, Türkiye'de subprime mortgage kredisi uygulamasının olmadığını kaydetti. Erol, ABD'de kredi kullanmak isteyen kişilerin gelirine ilişkin sağlıklı bilgi vermediğini ve konut kredisi başvurusunda bulunan kişilerin yüzde 60'ının gelirini yüzde 50 oranında fazla beyan ettiğinin bilindiğini ifade etti.
ABD'de subprime (yüksek riskli) tutsat hacminin, son 6 yılda önemli ölçüde artarak, yaklaşık 1,4 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştığını belirten Erol, sorun yaşanan subprime tutsatların tüm tutsat büyüklüğü içindeki oranının ise yüzde 2,8 olduğunu ifade etti.
Tutsat sisteminin işleyişindeki bir başka önemli unsurun, kredilere temel teşkil eden konut fiyatlarının doğru belirlenmesi olduğunu vurgulayan Erol, bu amaca uygun olarak gayrimenkul değerlemesi ile konut değerlemesine ilişkin düzenleme çalışmalarının tamamlandığını bildirdi.
Uluslararası piyasalardaki dalgalanmanın altında klasik ama bir ölçüde temel bir hata olan ''kısa vadeli ticari borçlarla uzun vadeli konut finansmanı sağlanmasının'' yattığını dile getiren Erol, ''SPK'nın öngördüğü sistemde bunun tam aksine ikincil piyasalar yoluyla uzun vadeli finansman sağlanması hedefleniyor'' dedi.
Erol, Türkiye'de konut kredilerinin takibe dönüşüm oranının Avrupa'daki en düşük ikinci oran olan yüzde 0,2 seviyesinde olduğunu söyledi.
Merkez bankalarının kontrolünde seyreden gelişmeler sonucunda, beklenenin aksine dünya piyasalarında faizlerin düşme eğilimine girebileceğini belirten Erol, uluslararası piyasalardaki dalgalanmanın sona ermesinin ardından Türkiye açısından yeni fırsatlar doğabileceğini ifade etti.