FİNANS

Türkiye'nin ilk İslam ekonomisi enstitüsü, uluslararası çalışmalar yapacak

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar: - "İslam ekonomisi ve finansı çalışmaları, büyük ölçüde katılım bankacılığı üzerine kurulu. Biz bu ilgiyi, bu odağı sermaye piyasaları, sigortacılık, kamu finansmanı ve İslam iktisadı gibi alanlara da genişletmek istiyoruz" - "Katılım bankacılığının yanı sıra kamu finansmanı, İslam ve finans tarihi bizim ana odaklarımız içerisinde olacak. Buradaki geçmiş ekonomik ve finansal tecrübeyi, uluslararası dilde ifade etmek suretiyle enstitümüzü, uluslararası rekabete açmış olacağız" - "Katılım bankacılığının sadece murabaha ile işleyen bir kurum olmanın ötesine geçmek suretiyle reel ekonomik ilişkilere, reel üretime daha fazla katkıda bulunan, onun daha fazla içinde olduğu bir kurumsal yapıya dönüşmesi lazım" - Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan: - "Katılım bankalarının payını artırmanın en önemli yolu, finansal çeşitliliği sağlamaktır"

İSTANBUL (AA) - ALİ ATAR/ERGİN GARİP - Türkiye'de İslam ekonomisi ve finansı alanında kurulan ilk enstitü olma özelliğini taşıyan Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finans Enstitüsü (MÜİSEF), bu alanda uluslararası akademik çalışmalar yapacak.

Yapılacak akademik çalışmalarla, sektördeki ürünlerin çeşitlendirilmesi ve büyük ölçüde katılım bankacılığı üzerine kurulu çalışmaların diğer alanları da kapsayacak şekilde genişletilmesi hedefleniyor.

Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, Marmara Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finans Enstitüsü Danışma Kurulu Yıllık Toplantısı'nda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son 20 yılda İslam ekonomisi ve finansına akademik disiplin olarak ilginin artarak devam ettiğini, bu durumun Türkiye'ye mahsus olmadığını, Japonya'dan Amerika’ya kadar çok geniş bir coğrafyada İslam ekonomisi ve finansına dair merakın arttığını söyledi.

Özvar, İslam ekonomisi ve finansı alanında çeşitli üniversitelerde merkezlerin bulunduğunu hatırlatarak, Marmara Üniversitesi'nde ise bunun bir adım daha ötesine geçilerek kurulan MÜİSEF'in Türkiye'de bir ilk olduğunu vurguladı.

Enstitünün, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile müşterek bir protokol dahilinde kurulduğunu anımsatan Özvar, "İslam ekonomisi ve finansı alanında, farklı disiplinlerden gelecek öğrencilere yüksek lisans ve doktora eğitimi vereceğiz. Bu alanda, sağlıklı ve tabii bilgi birikimini üretmek istiyoruz. Bu enstitünün, bu alanın akademik bilgilerinin üretildiği bir merkez olmasını istiyoruz." diye konuştu.

- "Enstitümüzde eğitim dili İngilizce olacak, Arapça da vereceğiz"

Prof. Dr. Erol Özvar, enstitüyü, dışarıya açık bilimsel kurum olarak kurguladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Uluslararası alanda, farklı disiplinlerde çalışan, gerek İslam dünyasından, Avrupa'dan ve Amerika'dan pek çok öğretim elemanı enstitümüze gelecek, burada araştırmalar yapacak, bilgilerini paylaşacak. Biz diğer alanlarda da uluslararası etkileşime açık olmanın, akademik bilginin üretilmesi ve yayılması noktasında çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Enstitümüzde eğitim dili İngilizce olacak, Arapça da vereceğiz ve diğer dillerde de öğrencilerimizi yetiştirmek istiyoruz. Zira yabancı diller konusunda yeterli düzeye gelmeden araştırma yapabilmek, lisansüstü eğitim yapabilmek kolay değil. Dolayısıyla bu enstitünün ikinci önemli özelliği ortaya çıkmış oluyor; lisansüstü eğitimin bir değil, birkaç yabancı dilde yapılacak olması... Bu açıdan deyim yerindeyse biz polyglot (çok dilli) öğrenci profili yetiştirmeyi planlıyoruz. Bu açıdan bu alanda bir ilki başarmış olmanın haklı gururunu yaşadığımızı düşünüyorum."

İslam ekonomisi ve finansı alanındaki çalışmaların, büyük ölçüde katılım bankacılığı üzerine kurulu olduğuna işaret eden Özvar, "Biz bu ilgiyi, bu odağı sermaye piyasaları, sigortacılık, kamu finansmanı ve İslam iktisadı gibi alanlara da genişletmek istiyoruz. İslam ekonomisi ve finansının; sadece bankacılık alanında değil, bankacılık dışındaki alanlarda da çalışması, bilgi üretmesi gereken bir disiplin olduğunu düşünüyoruz. Enstitümüzde katılım bankacılığının yanı sıra bankacılık dışında finansal imkanları araştıracağız, bu alanda çalışmalar yapacağız." şeklinde konuştu.

- "Katılım bankacılığına yeni enstrümanlar teklif etmemiz gerekiyor"

Marmara Üniversitesi Rektörü Özvar, MÜİSEF'in odaklarından bir tanesinin de devlet finansmanı olacağını belirterek, "İslam ekonomisi ve finansı sahasında biz bir odak genişlemesi yaşatmak istiyoruz. Yani katılım bankacılığının yanı sıra devlet finansmanı, İslam ve finans tarihi bizim ana odaklarımız içerisinde olacak. Buradaki geçmiş ekonomik ve finansal tecrübeyi, uluslararası dilde ifade etmek suretiyle enstitümüzü, uluslararası rekabete açmış olacağız." ifadelerini kullandı.

Katılım bankacılığının Türkiye'de önemli bir tecrübeye sahip olduğunu vurgulayan Özvar, şunları kaydetti:

"Katılım bankacılığının önemini hiç kimse yadsıyamaz. Belki de katılım bankacılığına yeni enstrümanlar teklif etmemiz gerekiyor. Enstitümüzün yapacağı en önemli katkılardan biri de katılım bankacılığının konvansiyonel finansal araçlarına yeni bazı ürünler eklememiz olacak. Katılım bankacılığının sadece murabaha ile işleyen bir kurum olmanın ötesine geçmek suretiyle reel ekonomik ilişkilere, reel üretime daha fazla katkıda bulunan, onun daha fazla içinde olduğu bir kurumsal yapıya dönüşmesi lazım. Bizim enstitümüze düşen, bu bağlamda bu ürünleri ortaya çıkarmak olacak."

- "Enstitü, İslami finansal enstrümanları nasıl geliştireceğimize dair projeler üretecek"

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan da düzgün bir bilimsel altyapı ve yetişmiş insan gücü olmadan hiçbir projenin başarılamayacağını ifade ederek, MÜİSEF'in bu saikle yola çıkılarak kurulduğunu söyledi.

MÜİSEF ile İslami finans alanına daha bütüncül bir bakış geliştirileceğini belirten Aşan, enstitüyle aynı zamanda "İstanbul'u bir finans merkezi yapma" amacına akademik bir altyapı oluşturulacağını kaydetti.

Aşan, İstanbul Finans Merkezi'nin (İFM) dünyadaki örneklerinden farklılaşacağını aktararak, finansal teknolojiler ve İslami finans alanlarının kendileri açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

İslami finans bakımından İstanbul'un çok büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Aşan, "İstanbul, maalesef bugüne kadar potansiyelinin altında kalmış durumda. İslami finans, İFM'nin merkezine oturacak iki şeyden biri. Bu enstitü de orayı bu anlamda besleyeceği için bizim açımızdan son derece önemli." diye konuştu.

Aşan, katılım bankalarının payının yeterli olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Katılım bankalarının payını artırmanın en önemli yolu, finansal çeşitliliği sağlamak. Yani şu an var olan halleriyle değil, farklı finansal araçlara yöneldikleri yeni bir yapıyı ortaya çıkarmaktır. Enstitü, aslında bunun bilimsel altyapısını sağlayacak. Enstitü, raporlarla ve birtakım projelerle hem katılım bankalarını hem de bizi destekleyecek. Bu bir başlangıç, bir fitil... Fitili ateşledik şimdi. Bunun çok kısa sürede büyüyeceği kanaatindeyim ve yaygın hale geleceğini düşünüyorum. Enstitümüz, özellikle İslami finans ve katılım bankacılığı alanlarında farklı İslami finansal enstrümanları nasıl geliştireceğimize dair bize projeler üretecek."

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler