FİNANS

"Türkiye'nin kişi başına GSYİH'sı yükseliyor"

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Türkiye’nin, kişi başına gayrı safi yurt içi hasılası OECD ortalamasına doğru yükselen ülkeler grubunda yer aldığını bildirdi.

OECD, satın alma gücü paritesine göre GSYİH (gayrı safi yurt içi hasıla) ve hanehalkı tüketim karşılaştırmalarını yayınladı. OECD’den yapılan açıklamada, “Yeni satın alma gücü paritesi ölçütüne göre yapılan karşılaştırmalar, Türkiye, Meksika, Slovak Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi kimi ülkelerde kişi başına gayrı safi yurtiçi hasılanın yükseldiğini ve OECD ortalamasına yaklaştığını gösteriyor” denildi.

-GERÇEK BİREYSEL TÜKETİM–
Türkiye’nin 2002 ve 2005 yılları baz alınarak hesaplanan Kişi Başına Reel Gerçek Bireysel Tüketim (GBT) rakamlarının kıyaslanması ise “OECD ortalamasına göre” gerçek bireysel tüketimde düşüşe işaret ediyor.
Buna göre, 2002 yılında reel GBT, OECD ortalamasında 100, Türkiye’de ise 28 olarak ölçüldü. Türkiye bu tüketim düzeyiyle OECD sonuncusuydu. 2005 yılında ise yine OECD ortalaması 100 olarak alındığında Türkiye’nin GBT’i 27 düzeyinde gerçekleşti.

-YAŞAM STANDARDI KARŞILAŞTIRMASI İÇİN KİŞİ BAŞINA TÜKETİM ÖNEMLİ–
OECD açıklamasında yer alan “Yaşam standartlarını karşılaştırmada kişi başına tüketimin önemi” konulu bölümde şöyle denildi:
“GSYİH; hanehalkı tüketimi, yatırım, hükümet harcamaları ve net ihracattan oluşmuştur. Böylece kişi başına GSYİH’nın yüksek olması, hanehalkı tüketiminin de yüksek olmasını gerektirmez. Bu nedenle, 2005 baz alınarak elde edilen sonuçlar, ‘tüketim harcamaları açısından satın alma gücü paritelerini’ de içermektedir. Ancak, sağlık, eğitim gibi kamu hizmetleri değişik ülkelerde değişik düzeylerde sağlanıyorsa hanehalklarının mal ve hizmet harcamalarıyla ilgili basit karşılaştırmalar yanlış yönlendirmeye yol açabilir. Tabloda gösterilen göreli tüketim düzeyleri bu değişiklikleri gözden geçirmekte ve her türlü bireysel tüketimi içermektedir. Böylece rakamlar hanehalklarının ne satın aldıklarını değil gerçekte ne tükettiklerini (Gerçek Bireysel Tüketim –actual individual consumption) ölçmektedir.”

Reel GBT düzeylerinin 2005 endeksinden çıkarılan resminin, ekonominin genelinde gözlenenlerden oldukça farklı olduğu belirtilen OECD açıklamasına şöyle devam edildi: “Birçok ülke, kişi başına yüksek GSYİH oranı yerine tüketim oranlarına sahip olmuştur. İngiltere buna bir örnektir: Kişi başına GSYİH’si OECD ortalamasının yaklaşık yüzde 9, kişi başına bireysel tüketimi ise OECD ortalamasının yüzde 19 üzerindedir. Bu, OECD ortalamasının önemli ölçüde altında bir kişi başına yatırım hacmini ve bireysel tüketimin göreceli olarak büyük payıyla birlikte görülen bir harcama yapısını yansıtmaktadır. Hollanda ya da Avustralya’da bu durum tersinedir, yani kişi başına GSYİH kişi başına tüketimden daha yüksektir.”

Türkiye, kişi başına GSYİH’sı, OECD ortalamasının yüzde 25’i ile yüzde 49 arasında yer alan ülkeler grubunda yer alıyor. Grubu şu ülkeler oluşturuyor: Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Kazakistan, Litvanya, Letonya, Makedonya, Meksika, Karadağ, Polonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Türkiye.
100 kabul edilen OECD ortalamasından yüzde 25 ve daha fazla kişi başına GSYİH’sına sahip olan ülkeler ise İrlanda, Lüksemburg, Norveç ve ABD.
2005 yılını baz alan yeni satın alma gücü paritesi rakamlarının OECD dışındakiler dahil 55 ülkedeki ekonomik etkinlikleri ve tüketici etkinliklerini karşılaştırmaya olanak verdiği kaydedilen açıklamada, “Sonuçlar satın alma gücü paritesini hesaplamak için kullanılan önceki ölçüm yılı 2002’den bu yana; örneğin Meksika’da kişi başına GSYİH’nın, OECD ortalamasının yüzde 37’sinden, 2005’te yüzde 39’una yükseldiğini ortaya koydu” denildi.

2002-2005 yılları arasında, İtalya’da kişi başına GSYİH’nın OECD ortalamasının yüzde 5 yukarısından, yüzde 5 altına gerilediğini, İsviçre’de kişi başına GSYİH’nın OECD ortalamasının yüzde 30 üstünden yüzde 20 üstü konumuna gerilediği belirtilen açıklamada Norveç’te ise kişi başına GSYİH’nın OECD ortalamasının yüzde 45 fazlası noktasından yüzde 65 fazlasına yükseldiği kaydedildi.

Satın alma gücü paritesi, (SGP) ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak, ülkelerin yarattıkları gayrı safi yurt içi hasılanın reel anlamda karşılaştırılmasına olanak sağlayan, farklı para birimlerini birbirine dönüştürme oranı olarak biliniyor. SGP farklı para birimlerinin satın alma gücünü eşitleyen bir değişim oranı anlamına geliyor. SGP kullanılarak ortak para birimine dönüştürülen harcamalar, satın alınan mal ve hizmet hacmindeki farklılıkları yansıtırken ülkeler arasında gerçek karşılaştırılabilir veriler sağlıyor.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler