2008 Temmuz ayı Merrill Lynch Fon Yönetileri araştırmasına göre yatırımcılar, global ekonomik yavaşlamanın onları, varlık plasmanlarını yeniden yapılandırmaya zorladığı yolunda bugüne kadar görülen en açık sinyali veriyor.
Kredi çöküntüsü, kutuplaşan yatırım plasmanlarına yol açıyor ve araştırma sonuçlarını yeni uçlara çekerek dört alanda rekor kırıyor:
Varlık plasiyerlerinin yüzde 53'ü nakit pozisyonlarında gösterge üstünde.
Yüzde 40'ı hisse senetlerinde gösterge altında.
Yüzde 32'si Euro bölgesi hisse senetlerinde gösterge altında.
Yüzde 40'ı B.K. (Birleşik Kırallık) hisse senetlerinde gösterge altında.
Risk iştahı, en son Mart ayında görülenden bu yana, rekor düzeye yakın düşüşte. Yine de hisse senetlerindeki satış dalgasına rağmen yatırımcıların yalnızca yüzde 16'sı hisse senetlerini ucuz buluyor. Ayrıca araştırma, yatırımcıların kazanç tahminleri konusunda giderek
daha kuşkucu (skeptik) bir görüşe sahip olduğunu gösteriyor. Ankete katılan yöneticilerin yüzde 83'ü ortalama beklentinin kurum kazançlarının "çok yüksek" gerçekleşeceği yönünde olduğuna inanıyorlar. Bu kişilerin yüzde 29'u da kazançların "çok daha yüksek" olacağı konusunda hemfikirler.
DURGUNLUK RİSKLERİ AĞIR BASARKEN AVRUPA'DA ENFLASYON KORKUSU HAFİFLİYOR
Yavaş ekonomik büyümenin enflasyonu frenleyeceği konusunda giderek artan bilinçlenme karşısında Avrupalı fon yöneticileri enflasyon risklerini yeniden tartmaya başlıyorlar. Bölgesel araştırmadaki cevaplar, enflasyonun daha önce korkulduğu kadar büyütülecek bir tehdit olmayabileceğini gösteriyor. Ankete katılan yatırımcıların yüzde 24'ü önümüzdeki 12 ay içinde enflasyonun düşeceğini tahmin ediyor. Bu da geçen ay ankete katılanlar arasında Avrupa'da Tüketici Fiyat Endeksleri'nin yükseleceğini öngören yüzde 32'lik kesimle çarpıcı bir farkı ortaya koyuyor. Söz konusu trend, global ortak kanıyla da tutarlı.
Bölgesel araştırma, Avrupa'da ekonomik büyümenin kötüleşeceğine inanan fon yöneticilerinin oranında bir "artı-tik"lik ciddi bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Ankete katılanlar arasından, Haziran ayına göre yüzde on puan artış gösteren yüzde 96'lık bir kesim önümüzdeki 12 ay içinde Avrupa ekonomisinin zayıflayacağına inanıyor. Ekonomik gidişatla ilgili korkuların gelişen piyasalar konusunda yaşanan düş kırıklığıyla birleşmesi, yatırımcıları geleneksel bağlamda genel ekonomik trandlere karşı güvenli bir liman olarak görülen sağlık hizmetleri sektörüne hücüm ettirmişdurumda.
Bu ay yatırımcılar, çok farklı ekonomik trendlere karşı geleneksel bağlamda güvenli bir liman olarak görülen sağlık hizmetleri sektörüne hücüm ettiler. Haziran ayında sıfır düzeyinde olmasına rağmen, Avrupa'daki yatırımcıların üçte biri bu ay sağlık hizmetleri ve ilaç sektörlerinde gösterge üstü pozisyona geçmiş durumda. Merrill Lynch Avrupa Hisse Senedi Piyasaları Baş Stratejisti Karen Olney'e göre "Şu an yatırımcıların aradığı, yatırımların piyasa ortamı illetlerine karşı bir bağışıklığı olması ki sağlık hizmetleri sektörü de işte tam bunu sağlıyor."
"Sağlık hizmetleri firmalarının kendi sektör riskleri olabilir ancak yatırımcıları rahatsız eden üç korkuya karşı bağışıklık sağlıyorlar:
yükselen petrol fiyatı, yavaşlayan ekonomik büyüme dönemi ve kredi krizi."
GELİŞEN PİYASALAR STAGFLASYON DÜĞÜMÜNDE TIKANDI
Temmuz ayının araştırması, gelişen piyasalardaki hisse senetleri hakkında çok daha çarpıcı bir negatif görüş sergiliyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında varlık plasiyerlerinin yüzde 31'i gelişen piyasaların hisse senetlerinde gösterge üstü pozisyondaydı. Bu ay ise yalnızca yüzde 4'ü bu varlık sınıfına pozitif bakıyor.
Yatırımcılar, kredi çöküntüsünün gelişen piyasalardaki ekonomilerin istikrarını bozduğu konusunda giderek daha endişeleniyorlar. Gelişen
piyasalar riski "normalden fazla" mı yoksa "normal" mi sorusuna Temmuz ayında verdikleri cevapta Haziran ayındakinden büyük bir farkla yatırımcıların yüzde 23'ü "normalden fazla" seçeneğini tercih etti.
Merrill Lynch Global Gelişen Piyasalar Hisse Senetleri Baş Stratejisti Michael Hartnett'e göre " gelişen piyasalar hisse senetleri için en iyi kombinasyon yükselen komodite fiyatları ve düşen GP (Gelişen Piyasalar) faizleridir; en kötüsü de düşen komodite fiyatları ve artan GP faizleridir. Daha cılız bir global büyüme ve gelişen piyasalardaki yüksek enflasyon, kötü kombinasyonun ortaya çıkması riskini artırıyor ki zaten bu nedenle varlık plasiyerleri (asset allocators) gelişen piyasalar konusunda çok daha ihtiyatlı olmaya başladılar.
ORTAKLARIN ÖNCELİKLERİ BİLANÇOLARIN ONARILMASINA YÖNELDİ
Global yatırımcılar, şirketlerin ortaklarına kar payı dağıtmak yerine ellerindeki nakdi bilançolarını iyileştirmekte kullanmalarını tercih ettiklerini belirtiyorlar. Global ankete katılanların yüzde 39'u alışılagelmiş trendin dışına çıkarak şirketlerin, örneğin borçlarını ödemek ve emeklilik planlarını güçlendirmek gibi önlemlere öncelik verdiklerini görmek istediklerini ifade ediyor. Yalnızca yüzde 32'lik bir kesim şirketlerin, kendi hisselerini satın almak ve temettü ödemek konuları üzerinde odaklanmasını istiyor.
Merrill Lynch Kredi Stratejisti Barnaby Martin'e göre, "Finansal şirketler bu yıl çok sayıda sermaye artışı insiyatifine imza atarak bilançolarını onarma yolunda önemli adımlar attılar. Şimdi yılın ikinci yarısında ortaya çıkacak iki soru var. Şirketler yatırımcıların beklediği takvim çerçevesinde sermaye artırımlarını tamamlayabilecekler mi, ve finansal nitelikte olmayan şirketler de aynı önlemlere başvuracaklar mı?"