Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, 5 yılda 111 katı aşan bir büyüme performansı gösterdiklerini belirterek, "Kriz yılı 2009'un ilk yarısında, dünyanın en hızlı büyüyen 3'üncü türev borsası olduk" dedi.
Bu yıl yeni ürünlerle büyümelerini sürdüreceklerini açıklayan Kestelli, tarımsal vadeli işlemlerde aktivasyonun sağlanması üzerinde durduklarını ve enerjiye dayalı vadeliler ve opsiyonlar gibi yeni enstrümanlar üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
Dünya Gazetesine açıklamalarda bulunan Kestelli, VOB'un başta kurucu başkanı Tuğrul Yemişçi olmak üzere, İzmirlilerin inanan ortaklarının desteği ve Türk iş dünyasının katkısıyla kurulduğunu belirterek, "Nereden nereye geldiğimizi en güzel ifade eden veri, işlem hacmindeki artış. İlk gongun çalındığı 2005'te toplam 3 milyar TL'lik bir işlem hacmi olan VOB, 2009'u 334 milyar TL ile tamamladı. VOB bugün, dünyanın en büyük 22'nci vadeli borsası" diye konuştu.
2010'un VOB için yeni dönemin kapılarını açan bir yıl olağını kaydeden Kestelli, "Her şeyden önce bugüne kadar kullanmadığımız VOB'un 'O'sunu yani opsiyonlan devreye alacağız. Bunun için yeni yazılım çalışmalarını pozitif sonlandırdık. Yeni yazılımla birlikte VOB, tüm dünyaya model olabilecek kadar iddialı bir işletim sistemine sahip olacak. Parite kontratları, enerjiye dayalı vadeliler gibi yeni enstrüman çalışmaları hızla sürüyor. Ama tarımsal vadeli işlem sözleşmelerinin aktivasyonunun sağlanması, öncelikli hedefimiz. Bu konuda başta İzmir Ticaret Borsası olmak üzere pek çok değerli kurum ve kuruluşumuz,' lisanslı depo kurmak için büyük gayret içinde. Hükümet ve SPK da bu konuda destek veriyor. İşler planladığımız gibi giderse bu yıldan itibaren işlem hacmini katlayarak gideriz. Özetle, kabımıza sığmadığımızı söyleyebilirim" bilgisini verdi.
Yazılım ile ilgili olarak bir İngiliz firması ile de anlaşma sağladıklarını ifade eden Kestelli, 2010 sonu itibariyle projenin bitmesinin öngörüldüğünü, yeni-yazılım sistemi ile opsiyonlar gibi yeni ürünleri piyasaya sunabileceklerini anlattı. Hali hazırda altın ve'pamuk vadeli işlem sözleşmelerinde piyasa yapıcılık uygulamasının mevcut olduğunu, pamuk sözleşmeleri için henüz üyelerden başvuru gelmediği için yalnızca altın sözleşmelerinde iki adet üyenin piyasa yapıcılık fonksiyonlarını yerine getirdiğim aktaran Kestelli, fiziki teslimatlı kontratlar da dahil olmak üzere döviz vadeli işlem sözleşmelerinde de piyasa yapıcılık uygulamasına başlanması için borsa bünyesinde analiz ve hazırlık çalışmalarının devam ettiğini de anlattı.
Vadelisi çıkartılacak ürünün spotunun da çok iyi çalışması gerektiğine işaret eden Kestelli, VOB olarak spotu iyi çalışan ürünler konusunda sürekli bir arayış içinde olduklarını anlatarak, "Bu açılardan değerlendirdiğimizde ilgili ürünlerde henüz serbest piyasa koşullarına uygun gelişmiş bir spot piyasanın olmadığını görüyoruz. Fındık alımlarında hâlâ devletin etkisi devam ediyor. Benzer nedenlerle işleme açtığımız buğday vadeli işlem sözleşmesinde beklenen hacim oluşmuyor. Yeniliğe açığız ve ekibimiz sürekli arayış içinde. Yeni ürünlerin geliştirilmesi konusunda üyelerimizin katılımıyla Ürün Geliştirme Komitesi kurduk. Bu konuda üyelerimizle birlikte çalışıyoruz. Mevcut kontradan büyütmek için piyasa yapıcılığından fiziki teslimata kadar pek çok yeniliği deniyoruz. Bu çalışmalarda elde ettiğimiz bilgi birikimini de, gerçekten çok önem verdiğimiz tarımsal kontratların canlandırılması için kullanıyoruz" dedi.
Kestelli, İMKB'nin de opsi-yonlar üzerinde çalıştığının hatırlatılması üzerine ise şöyle konuştu:
"Hangi kurumun hangi enstrümanlarla bu piyasada iş yapacağının kararını SPK verir. Bizim borsamızın adı, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası. Dolayısıyla opsiyon işinin bizim işimiz olduğu bilincinden hareketle, bunun gereğini hızla yerine getirmek için çalışıyoruz. 2010'un son çeyreğinde opsiyonlann işleme açılmasını ümit ediyoruz."
SPK, şimdilik hisse vadeli sözleşmeleri işleme açmayacağını açıklamasına karsın Işmsu Kestelli,VOB olarak bu konudaki çalışmalarını da tamamladıklarını söyledi. Kestelli, "Biz VOB olarak tek hisseye dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin zamanı geldiğinde devreye gireceğini öngörüyoruz. SPK'nın değerli başkanının da bu yönde açıklamaları var. Biz, dünyadaki türev işlem hacminin dörtte birini gerçekleştiren bu enstrümanın VOB'da işlem görmesini istiyoruz. Bu konuda hazırlıklarımız tamam. SPK onay verirse bu piyasayı kısa zamanda açabilecek durumdayız" açıklamasını yaptı.
Türkiye ekonomisinin son 10 yılda ciddi anlamda küreselleştiğini New York Borsası'ndaki dalgalanmaların ya da Çin'in etkisiyle emtia fiyatlarında yaşanan hareketin Türk girişimcisini de etkilediğine dikkat çeken Kestelli, buna rağmen Türk girişimcisinin riskini VOB'da yeteri kadar hedge etmediğini anlattı. Bunu biraz da Türklerin risk iştahının yüksekliği ve yılların getirdiği düşük kur-yüksek faiz alışkanlığına da bağlayan Kestelli, başta ihracatçılar olmak üzere Türk iş dünyasının VOB'un imkanlarından yararlanması için çeşitli kampanyalar yürüttüklerini de hatırlatarak, "İhracatçılara ücretsiz terminal kullanımı imkanı verdik. Bunun dışında il il dolaşıp oda ve borsalarla işbirliği yaparak girişimcilere VOB'u anlatıyoruz. Verimli sonuçlar alacağımız konusunda iyimserim. İşlem yapan üye sayısının 57 bini bulması, ümidimizi artırıyor" dedi.
VOB'un gelişiminin önündeki en önemli engellerden birisinin de özellikle döviz kuru riskine karşı oldukça etkin bir korunma aracı olan, VOB'da işlem gören döviz vadeli işlem sözleşmeleri için uygulanan yüzde 10'luk stopaj olduğunu da belirten Kestelli, diğer önemli bir sorununa ise yine vadeli döviz işlemlerinde alım-satımişlemlerinden lehe kalan para üzerinden yüzde 5 oranında uygulanan BSMV olduğunu söyledi.