ABD’de başlayıp Avrupa’ya yayılan kriz, Japonya’da da ilk kurbanını aldı. Güney Kore, Hindistan ve Çin gibi büyük bölge ekonomilerinden de kötü haberler geliyor.
Alınan önlemlere, açıklanan paketlere, çıkarılan yasalara rağmen durdurulamayan global kriz, ABD’yle birlikte tüm dünyayı her geçen gün krizin girdabına biraz daha çekiyor. Önceki gün tam "Faiz indirimi aşısı tuttu, piyasalar nefes alacak" dedirten bir toparlanma başlamışken yüzde 7.33 düşen Wall Street, dün dünya borsalarında yeni ve oldukça derin bir satış dalgasına yol açtı.
Bush konuştu ama...
ABD?Başkanı Bush, dün yeni bir açıklama yaparak, aşırı kaygıların krizi daha da derinleştireceğini söyledi. Halka sükunet çağrısında bulunan Bush, borsada manipülasyon çabalarının karşı önlem aldıklarını söyledi.
Bu arada Asya’dan gelen kötü haberler yoğunlaştı. Japonya’da ilk kez bir mali şirket krize kurban gitti.
Hindistan Merkez Bankası, piyasalara 12.2 milyar dolar likidite sağlamadı. Bu gelişme Hindistan’da da piyasaların sıkışmaya başladığı şeklinde değerlendirildi.
Çin de korkutuyor
Güney Kore’de Merkez Bankası, dün piyasaya müdahale ederek dolar satmaya başladı. Asya’nın dördüncü büyük ekonomisi olan Güney Kore’de hükümet ABD’li bankerlerden ylikidite sağlamaya çalışıyor.
Küresel krizin Asya’da Japonya’dan sonra Çin ve Hindistan’ı etkisi altına alması tedirginlik yaratıyor.
Son yıllarda dünyanın imalatçısı konumuna gelen bu iki büyük ekonominin yüksek büyüme oranlarını kaybetmesi, global büyümeyi iyice aşağı çekebilir endişeleri yaşanıyor.
IMF, global büyüme rakamını en son yüzde 3’e revize etti. Ancak bu revizyon Çin ve Hindistan ekonomilerinin ABD ve Avrupa’daki durgunluğu önemli ölçüde giderebileceği varsayımı yatıyor. Çin geçen yıl yüzde 11.5 büyüdü. Büyümenin bu yıl yüzde 7’ye, 2009’da yüzde 6’ya inmesi öngörülüyor. Bu da Çin ekonomisinde büyümenin yarı yarıya ivme kaybedeceğini gösteriyor. Krizin beklenenden daha fazla etkisi, bu oranda büyüme tahminini bile tartışmalı kılıyor.