BİZE ULAŞIN
Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Turan Erol, yurttaşlar, şirketler ve meslek örgütlerine yastık altındaki paralarını sisteme sokmaları çağrısında bulundu.
Meslek örgütlerinin 20 milyar dolar parasının bulunduğunun belirtildiğine işaret eden Erol, bunun 10 milyar doları bile doğrudan şirket finansmanı için sisteme sokulsa krizin çok rahat atlatılabileceğini söyledi. Erol, “Fedakarlıkların bu ortamda yapılması gerekir, şimdi yapılmazsa gelecekte anlamı kalmaz” dedi.
Erol, Ekonomi Muhabirleri Derneği üyeleri ile düzenlediği sohbet toplantısında, küresel finans krizinin etkilerine değindi. Küresel krizden üç ders çıkardıklarını ve bu yönde yeni uygulamalara geçeceklerini belirten Erol, kurumların finansal risk yönetimini ön plana çıkaracaklarını ifade etti.
-REYTİNG ÖLÇÜMÜ ZORUNLU OLMAKTAN ÇIKACAK-
Kriz ile birlikte reyting sisteminin çöktüğünü kaydeden Erol, reyting ölçümünü zorunlu olmaktan çıkaracaklarını açıkladı. Şirketlerin finansal risk raporlarını kendilerinin hazırlayacaklarını ve ardından bağımsız denetimden geçirip SPK’ya sunacaklarını anlatan Erol, raporların aylık olarak kamuya açıklanacağını söyledi. Bu raporlarda özellikle döviz açık pozisyonuna dikkat edileceğini bildiren Erol, reyting ölçümlerinin ise gönüllü olarak istenilirse yapılabileceğini belirtti. Reytingde monopol bulunduğunu, küresel dört-beş oyuncu olduğu için denetim yapamadıklarını anlatan Erol, hemen tüm ülkelerin reyting kuruluşlarına dönük bu tür bir operasyon düşündüklerini, Türkiye’de ise sorun daha büyük olduğu için beklemeksizin söz konusu düzenlemenin yapılacağını bildirdi. Erol, yeni sistemin halka arzların önünü açacağını da öne sürdü.
Krizden alınan ikinci dersin ticaret bankacılığı ile yatırım bankacılığının iç içe geçmemesi gerektiği olduğunu kaydeden Erol, ticaret bankacılığı mevduatının yatırım bankacılığında riskli alanlarda kullanılmasında sağlıksız reyting sisteminin ardından ikinci önemli kriz nedeni olduğunu ifade etti. Erol, BDDK’nın hazırladığı ve Bakanlar Kurulunda imzaya açılan yeni taslakta, yatırım bankalarının faaliyet alanının genişletilmesinin krize neden olan duruma yol açmayacağını belirterek, “BDDK’nın doğru yaptığına inanıyorum. Düzenleme yatırım bankacılığının önünü açıyor. Yatırım bankacılığı ile ticaret bankacılığını iç içe geçirmiyor. Katılım bankalarına mevduat toplama yetkisi vermiyor. Finans kaynakları yaratma ve reel kesime sunma yolunu açıyor” diye konuştu.
Krizden çıkan üçüncü dersin toksik kağıtların organize piyasa işlemi görmesi gereği olduğunu vurgulayan Erol, ortaya çıkan değerleme sorununa işaret ederek, “Piyasaların gelişmesi çok önemli ama bu gelişme tamamen bizim kontrol ettiğimiz piyasalarda olacak. Böyle yavaş olabilir ama sağlıklı olur. Sağlıklı olduğunda da yatırımcı güveni sağlanır. Yatırımcı güveni sağlanınca gelişim çok daha hızlı olabilir” diye konuştu.
-FEDAKARLIK ZAMANI-
Önce ülkenin kendi yatırımcısının güvenini sağlamak gerektiğini ifade eden Erol, Güney Kore’nin 1 doların bile sisteme sokulması çağrısı ile 100 milyon dolar topladığına dikkat çekti. Bu kaynağın da KOBİ’lere kullandırıldığını belirten Erol, benzer bir sürecin Türkiye’de de yaşanabileceğini söyledi.
Meslek örgütlerinin 20 milyar dolar parasının olduğunun söylendiğini kaydeden Erol, “Hiç olmazsa 10 milyar dolar doğrudan doğruya şirket finansmanı için kullanılabilir. Bu tür fedakarlıkların bu ortamda yapılması lazım. Bu ortamda yapılmazsa gelecekte anlamı kalmaz. Çözüm kendimizde. Kaynaklarımız doğru bir şekilde kullanılırsa ihtiyaçlarımızı karşılar” dedi.
-PARANIZ AZ OLSA DA GETİRİN-
Meslek kuruluşları ve şirketler dışında vatandaşlara da yastık altındaki paralarını sisteme sokmaları çağrısında bulunan Erol, “Küçük-büyük tüm kaynaklarımızı sistemimize getirmemiz lazım” diye konuştu. Tutarlar düşük olsa da yarar sağlayacağını Güney Kore’deki 1 dolar örneği ile anlatan Erol, yatırımcının güvensizlik yaşamaması gerektiğini ifade ederek, “Çoğu ülkeye göre çok daha güvenilir. Bizim hiçbir sorunumuz yok. Şimdiye kadar yatırı fonlarında kimse kaybetmemiş” diye konuştu.
Son bir ayda yedi ayrı düzenleme yaparak şirketlerin finansmanını kolaylaştırdıklarını ifade eden Erol, gayrimenkul ve altyapı yatırım ortaklıkları düzenlemelerine işaret etti. Bu düzenlemelerle yeni finansman kaynağı yaratılacağının altını çizen Erol, şirketler kurallara uymazsa h9aklarında suç duyurusunda bulunulabileceğini, bu açıdan yatırımcının garanti altında bulunduğunu söyledi.
-GELİR ORTAKLIĞI SENEDİNİN İKİNCİL PİYASASINI OLUŞTURACAĞIZ-
Hazine Müsteşarlığı’nın 470 milyon TL civarında gelir elde ederek beklentileri karşılayamadığı gelir ortaklığı senedi için ikincil piyasa oluşturacaklarını, hazırlıkların sürdüğünü bildirdi. Elde edilen tutarın başlangıç için iyi olduğunu, küçümsenmemesi gerektiğini ifade eden Erol, ikincil piyasa oluşunca artış yaşanacağını ileri sürdü. Hiç tanınmayan bir enstrüman ile söz konusu tutara ulaşılmasını olumlu bulduğunu belirten Erol, “Peşinin çok daha iyi geleceğini düşünüyorum” dedi.
SPK Kanununu yenileyeceklerini, yatırım fonları için yapılması gereken düzenlemeler olduğunu belirten Erol, “Yatırım fonları biraz daha bağımsız kurulabilir. 25-30 milyar TL’li yatırım fonları ikiye üçe katlanabilir” diye konuştu.
Erol, Mart ayında görev süresinin dolacak olmasının bir yanlışlıktan kaynaklandığını ifade ederken, henüz bir düzenleme yapılmamış olmasına karşın, bu durumun düzeltileceğini düşündüğünü belirtti.
