FİNANS

Yatırımcı kurdaki dengesizlikten rahatsız

Yatırımcılar, küresel ekonomi üzerindeki karamsarlığın arttığı bir dönemde, dünya genelinde döviz kurlarındaki dengesizlik hakkındaki endişelerini vurguladı.

Merrill Lynch Nisan Ayı Fon Yöneticileri Araştırmasına göre, G7 otoritelerinin, döviz kurlarının fazlasıyla değişken ve düzensiz seyretmesinin ekonomik gelişim açısından olumsuz olduğuna dikkat çektiği bir dönemde, yatırımcılar döviz kurlarının halihazırda temel göstergelerden saptığına inandıklarını ifade etti. Nisan ayı sonuçları, araştırma tarihindeki en ekstrem döviz değerlendirmeleri arasına girdi. Doların "gerçek değerinin altında" olduğunu düşünen fon yöneticilerinin oranı üç ay öncesindeki net yüzde 30 seviyesinden yüzde 50'ye yükseldi.

Euro'nun aşırı değerlendiğini düşünenlerin oranı ise, Ocak 2008'de yüzde 55 iken Nisan ayında yüzde 71'e çıktı. Araştırma sonuçlarına göre daha endişe verici olan nokta ise, yatırımcıların yüzde 52'sinin son zamanlarda yaşadığı büyük çöküşe rağmen hala sterlinin aşırı değerli olduğunu düşünmesi.

"Yatırımcılar Sterlinin diğer Avrupa para birimleri karşısında, 1992'den sonraki en büyük değer kaybını yaşadığını kabul etmeye başladı" diyen Merrill Lynch bağımsız danışmanlarından David Bowers, "Asıl dikkat çekici hareket, yatırımcıların Sterlin'de daha fazla düşüş yaşanacağından korkarak, BK (Birleşik Krallık - İngiltere) hisse senetlerinde genellikle düşüş beklentili (ayı) pozisyonu almaları" dedi.

BK hisse senetlerinin görünümü son dört yılın en düşük seviyesinde son 6 ay içinde Euro karşısında yüzde 13'ün üzerinde değer kaybeden sterlinin yaşadığı bu değer kaybı Döviz Kuru Mekanizmasından ayrıldığından beri yaşadığı en büyük düşüş olup, Yen karşısında da yüzde 17 değer kaybetmesinin ardından Sterlin için olumsuz bir tablo oluştu. Sterlinin daha da fazla değer kaybedeceği endişesi taşıyan küresel fon yöneticileri, geçtiğimiz ay küresel hisse senetlerinde yaşanan hızlı yükselişe rağmen BK borsasından uzak durmaya devam ediyor. Gösterge portföy dağılımlarının altında BK hisse senedi pozisyonu taşıyan fon yöneticilerinin oranı son dört yılın en yüksek düzeyine ve araştırmamızın kaydettiği en agresif ikinci seviyeye ulaştı. Portföylerinde gösterge dağılımının altında BK hisse senedi taşıyan fon yöneticilerinin sayısı Mart ayındaki yüzde 17 seviyesinden bu ay yüzde 31'e çıktı.

Raporda ayrıca şu ifadelere yer verildi; "Bu ay karşımıza çıkan sürprizlerden biri, emtia fiyatlarındaki sürekli artışa rağmen küresel anlamda yatırımcıların Euro bölgesi dahil olmak üzere enflasyon konusunda nisbeten sakin kalmayı başarmaları oldu. Araştırma sonuçları Euro bölgesi yatırımcılarının büyüme hedeflerinin tutmaması yüzünden büyük hayal kırıklığına uğradığını ve enflasyon riskine karşı kayıtsız kaldığını gösteriyor. Önümüzdeki 12 ayda Euro bölgesindeki çekirdek enflasyonun yükseleceğini düşünen yatırımcıların oranı Mart ayında yüzde 20'yken, Nisan ayında keskin bir biçimde yüzde 2'ye düştü. Ayrıca, para politikalarının fazlasıyla kısıtlayıcı olduğunu düşünen Avrupalı yatırımcıların oranı 6 ay önceki yüzde 13 seviyesinden, net yüzde 48'e yükseldi."

Portföy dağılımlarındaki büyük dalgalanmaların bu verilerin önemini daha da artırdığı belirtilen raporda, Avrupalı yatırımcıların özellikle geçtiğimiz sene artan enflasyondan kar sağlamak için kullandıkları emtia bazlı hisselerden ellerini çektiği ifade edildi. Yatırımcılar altyapı hizmetleri (elektrik, su, gaz) ve doğal kaynaklar sektörlerinde gösterge portföy dağılımlarının üzerindeki ağırlıklı pozisyonlarını terk ediyor ve petrol, doğalgaz sektörlerindeki ağırlıklı pozisyonlarını azaltıyor.

"Doğal Kaynaklar gibi sektörlerde gözlemlediğimiz hızlı çıkışı göz önünde bulundurduğumuzda, bir miktar kâr realizasyonu mantıklı görünüyor. Ancak asıl soru, 'enflasyona duyarlı' olan bu hisselerin pazardaki lider konumlarını gerçekten kaybedip kaybetmedikleri" diyen Merrill Lynch Avrupa Hisse Senedi Piyasaları Baş Stratejisti Karen Olney, "Emtia destekli hisselerin toplu bir çıkış enflasyonun sürekli değil dönemsel olduğunu savunan görüş ile tamamen uyumlu olacaktır" dedi.

Rapora göre, yatırımcılar diğer sektörlerden çıkardıkları bu sermayeyi, gösterge portföy dağılımlarının altında pozisyon taşıdıkları perakende ve otomobil sektörlerinde pozisyonlarını artırarak ve sigorta sektörüne büyük bir dönüş yaparak yeniden konuşlandırdı.

ASYA'DAKİ EN BÜYÜK TEHLİKE ENFLASYON

Enflasyon karşısındaki bu vurdumduymazlık, aynı şekilde Asya'da yansıtıldı. Önümüzdeki sene enflasyonun artacağını düşünen Asyalı (Japonya hariç) yatırımcıların oranı, Mart'ta yüzde 63 seviyesindeyken, Nisan ayında yüzde 15'e düştü. Ancak ekonomik veriler bu düşünceyle çelişiyor. Çin'de gıda sektöründe enflasyon bu yılın ilk iki ayı içerisinde yüzde 20.8'e yükselerek gösterge TÜFE enflasyonunu da son 11 yılın en yüksek değeri olan yüzde 8.7'e çıkardı. Merrill Lynch 2008 yıllık enflasyon oranının yüzde 6.9'a ulaşmasını bekliyor.

"Çin ve Asya-Pasifik bölgesi için en büyük riskin büyüme hızında büyük bir düşüş değil, enflasyon olduğunu düşünüyoruz" diyen Merrill Lynch Asya-Pasifik (Japonya hariç) Şubesi Baş Ekonomisti T.J. Bond, "Ne yazık ki kısa vadede enflasyon baskısının azalacağını sanmıyoruz" açıklamasını yaptı.

Canlı Borsa
YORUMLARI GÖR ( 0 )
Mynet’te En Çok Takip Edilen Hisseler
Hisse

En Çok Aranan Haberler